Org.neral
Büyükanıt, ''
Türkiye,
terörizmle mücadelede dost ve müttefik
ülkelerden, samimiyet, kararlılık ve
işbirliği ile somut adımlara dayalı tedbirler almalarını beklemektedir'' dedi.
Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Savunma ve Havacılık Dergisinde yayınlanan makalesinde, terör
örgütlerinin organize suç örgütleriyle yakın ilişkisini ortaya koyan en iyi örneğin, tedarik,
taşıma ve dağıtımını kapsayacak şekilde bütün yönleriyle uluşturucu bağlantılarının içinde bulunan
PKK/Kongra-Gel
terör örgütü olduğunu belirtti.
Bu terör örgütünün 1978'de kurulduğunu ve
silahlı eylemlerine 1984'te başladığını anımsatan Orgeneral Büyükanıt, ''Örgüt etnik ayrımcılığa ve şiddete dayalı eylemler icra etmektedir. ABD tarafından her yıl hazırlanan 'Global Terör Raporu'nda da bu durum teyit edilmekte ve PKK/Kongra-Gel terör örgütü dünyanın en tehlikeli
terör örgütlerinden biri olarak tanımlanmaktadır'' dedi.
Washington Enstitüsü'nden Türkiye uzmanı Soner Çağaptay'ın Middle East Quarterly'de yer alan ''Can PKK Renounce Violence?'' adlı makalesindeki ''Terör örgütü
Kürtleri temsil ettiğini iddia etmesine rağmen, gerçekleştirdiği
terörist saldırılarda masum vatandaşlar arasında ayrım yapmamaktadır'' ifadesini örnek gösteren Orgeneral Büyükanıt, PKK/Kongra-Gel terör örgütünün 1984 yılından bugüne kadar
sivil halka karşı ayırım yapmaksızın, çocuklara, bebeklere, kadınlara ve yaşlılara karşı uyguladığı terör eylemleri nedeniyle, güvenlik güçlerinin kaybına ilave olarak 13 bin 45 vatandaşın (büyük çoğunluğu öğretmen ve din adamı olmak üzere 500 civarında sivil devlet görevlisi) yaralandığını veya öldüğünü belirtti. Terör örgütünün yalnızca 2006 yılında
patlayıcı maddelerle gerçekleştirdiği saldırılarda, 13'ü çocuk olmak üzere toplam 343 sivil insanın hayatını kaybettiğini veya yaralandığını anımsatan Orgeneral Büyükanıt, yine
bölge halkının hizmetinde faaliyet gösteren 250'si okul, 110'u cami, 50'si sağlık kuruluşu olmak üzere toplam 2 bin civarında tesisin yapılan saldırılarla tahrip edildiğini belirtti. Orgeneral Büyükanıt, PKK/Kongra-Gel terör örgütünün aynı zamanda Türkiye ve
Avrupa'da uyuşturucu trafiğinin düzenleyicisi konumunda bulunduğuna da dikkati çekti.
-TERÖR ÖRGÜTÜNÜN IRAK'IN KUZEYİNDEKİ FAALİYETLERİ-
Orgeneral Büyükanıt, PKK/Kongra-Gel terör örgütünün halen
yönetici kadrosu,
lojistik desteği ve eğitim kampları çoğunlukla
Irak'ın kuzeyinde yerleşmiş olarak Türkiye içindeki terörist eylemlerine devam ettiğini belirterek, örgütteki teröristlerin yaklaşık yüzde 30'unun Türkiye'de geri kalanının büyük çoğunluğunun ise Irak'ın kuzeyinde yerleştiğine dikkati çekti. Orgeneral Büyükanıt, şunları kaydetti:
''Irak'taki savaş PKK/Kongra-Gel terör örgütünün Irak'ın kuzeyinde güvenli barınaklar tesis etmesine imkan sağlamıştır. PKK/Kongra-Gel terör örgütü bu barınakları (Irak'taki kampları) Türkiye-Irak sınırını geçerek Türkiye topraklarında terör eylemleri gerçekleştirmek için kullanmaktadır. Ayrıca, Irak'ın kuzeyinde sağlanan güvenli bölgeler sayesinde, propagandasını yapmakta, gerçekleştirdiği terör saldırılarında yaralanan teröristleri hastanelerde
tedavi ettirmekte, silah ve patlayıcılar da dahil olmak üzere her türlü lojistik ihtiyacını karşılamakta, silah, uyuşturucu ve diğer malzeme kaçakçılığını organize etmektedir.
Yerel Kürt gruplar, örgütün Irak'ın kuzeyinde yürüttüğü bu faaliyetlere göz yummakta, özellikle son dönemde, terör örgütüne bu gruplar tarafından
destek verildiği yönünde bilgiler alınmaktadır.
BM
Güvenlik Konseyinin 1368, 1373, 1511, 1546, 1618, 1637 sayılı kararlarına rağmen PKK/Kongra-Gel terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki varlığı Türkiye için bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Esasen terörün önlenmesi için müdahalede bulunulmuş bir bölgede PKK/Kongra-Gel terör örgütünün silahlı grupları ile varlığını koruması ilginç bir durumdur. Dünyanın hiçbir yerinde teröristlerin böylesine serbestçe hareket ettiği bir bölge bulunmamaktadır.''
-''AVRUPA'DAN TERÖRE SAĞLANAN DIŞ DESTEK''-
Orgeneral Büyükanıt, terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki faaliyetlerinden daha vahim olanın örgüte özellikle Avrupa'da sağlanan dış destek olduğunu belirterek, örgütün ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinde olmak üzere, farklı isimlerde 400'ün üzerinde
suç örgütü haline dönüşmüş sivil
toplum örgütü vasıtasıyla silahlı yapısına siyasi, mali ve lojistik bakımdan destek sağladığını vurguladı. Terör örgütüne müzahir
yurt dışında 2 haber ajansı, 4 televizyon, 13
radyo istasyonu, 10
gazete, 19
dergi, 3
yayınevi ve birçok
internet sitesi bulunduğunu ifade eden Orgeneral Büyükanıt, en önemli işlevi halen yayınlarını Avrupa'dan sürdüren Roj TV'nin yaptığını kaydetti. Orgeneral Büyükanıt, bu televizyon istasyonunun halkı güvenlik güçlerine karşı kışkırtmak için yayınlar yaptığını ve kamu düzenini bozucu kışkırtmaları neticesinde çıkan olaylarda bir kısım masum insanın hayatını kaybetmesine, yaralanmasına ve birçok işyerinin yağmalanmasına neden olduğunu vurguladı. Orgeneral Büyükanıt, ''Söz konusu TV kanalı ayrıca, terör örgütünün masum insanları da
hedef alan
bombalama eylemleri de dahil bir kısım talimatlarını şifreli olarak teröristlere iletmektedir'' dedi.
-TERÖRİSTLERİ CESARETLENDİREN SÖZ VE HAREKETLER-
Başta
Avrupa Parlamentosu (AP) olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri parlamentolarında yapılan konferanslarda, terör örgütü ve yandaşlarına cesaret verici tarzda açıklamalar yapıldığını hatırlatan Orgeneral Büyükanıt, şöyle devam etti:
''Ayrıca, terör örgütü Avrupa ülkelerindeki sosyal güvenlik sistemlerinden, sahte belgelerle sosyal
yardım parası alıp, bunları terörist faaliyetlerini desteklemede kullanmıştır. Ancak örgütün bu faaliyetlerini
finans sistemleri en gelişmiş ülkelerde yapabilmesi ilginçtir.
Başta terör örgütünün lider kadrosu olmak üzere
Interpol vasıtasıyla aranan teröristler, Avrupa ülkelerinde serbestçe dolaşabilmektedir. Bir Avrupa ülkesinde, yargı süreci devam eden bir teröristin, uluslararası anlaşmalar gereği Türkiye'ye iadesi talep edilmiş, ancak bu iade talebi reddedilerek terörist serbest bırakılmıştır. Bir başka ülke tarafından terör örgütünün yer aldığı AB ve NATO'nun terör örgütleri listeleri yerine, terör örgütünün adının geçmediği BM (
El-Kaide ile ilintili kişi ve kuruluşlar) listesinin esas alınacağı açıklanarak, adeta terör örgütünün ülkesinde faaliyette bulunmasına kucak açılmıştır.''
Bu örnekleri artırmanın mümkün olduğunu belirten Orgeneral Büyükanıt, burada esas üzücü olanın, uygulamalarından örnekler verilen bu ülkelerin birçoğunun aynı zamanda terörizmle mücadeleyi gündeminin ilk sırasına taşıyan, terörizmin kendisine yönelik en büyük tehdit olduğunu ifade eden bir kuruluş olan NATO'nun üyesi olması olduğunu kaydetti. Orgeneral Büyükanıt, ''Bu gelişmeler de göstermektedir ki Türkiye, terörizmle olan mücadelesinde dost ve müttefik ülkeler tarafından yeterli desteği görememektedir. Oysa, Türkiye, terör örgütleri arasında ayrımcılık yapmadan sürdürdüğü terörizmle mücadelesindeki kararlılığını ve işbirliğini her platformda dile getirmekte ve uygulamalarına yansıtmaktadır'' dedi.
Türk güvenlik güçleri tarafından yakalanan El-Kaide terör örgütü mensubu El-Sakka ile daha önce yaptıkları eylemler nedeniyle tutuklanan Türk
Hizbullah terör örgütü mensuplarının mahkemelerce yargılanarak hak ettikleri cezalara çarptırıldıklarını anımsatan Orgeneral Büyükanıt, yaşadığı acı tecrübelerle, tehdidin büyüklüğünün bilincinde olan Türkiye'nin dünya barışının sağlanması ve terörizmle uluslararası mücadele çabalarına önemli katkılar yaptığını kaydetti. Bu kapsamda Türkiye'nin NATO'da yürütülen terörizmle mücadele çalışmalarına ve diğer uluslararası çalışmalara aktif destek verdiğini ifade eden Orgeneral Büyükanıt, terörizmle uluslararası mücadele alanında bugüne kadar en etkin yaklaşım sergileyen kurumun NATO olduğunu belirtti. Orgeneral Büyükanıt, ''Nitekim NATO, oluşan yeni tehditlere yönelik olarak yapılanmasını değiştirme kararı almış ve bu çerçevede özellikle de terörizm tehdidi ile mücadele konusunda bir dizi yeni önlemleri yürürlüğe koymuştur'' dedi.
NATO'nun önlemlerinden örnekler veren Orgeneral Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) de NATO harekatlarına katkıda bulunduğunu belirtti. Orgeneral Büyükanıt, TSK'nın Etkin Çaba Harekatının yanı sıra Irak Silahlı Kuvvetleri ve Afgan Silahlı Kuvvetlerine eğitim faaliyetlerinde yer aldığını, Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi ve Barış İçin
ortaklık Eğitim Merkezi Komutanlığı vasıtasıyla deneyimini başta NATO üyesi ülkeler olmak üzere paylaştığını anlattı.
Kara
deniz'de barış ve istikrarın temini ve terörizmle mücadele kapsamında
Karadeniz Deniş İş Birliği Görev Grubu'nun oluşturulduğunu, muhtemel terör ve
yasa dışı faaliyetleri caydırmak ve bölge güvenliğine katkıda bulunmak amacıyla Karadeniz Uyum Harekatı'nın başlatıldığını belirten Orgeneral Büyükanıt,
Ceyhan Terminali çıkışlı stratejik petrol ulaştırmasının güvenliğini sağlamak ve NATO'nun bölgedeki deniz güvenliğine destek olmak için
Akdeniz Kalkanı Harekatı'nı da sürdürdüğünü anlattı.
Orgeneral Büyükanıt, makalesinin son bölümünde şunları kaydetti:
''Türkiye, terörizmle mücadelede dost ve müttefik ülkelerden, samimiyet, kararlılık ve işbirliği ile somut adımlara dayalı tedbirler almalarını beklemektedir.
Ülkelerin kendilerine yönelik tehditlere karşı her türlü tedbiri almak, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak sorumluluğu vardır. Bu çerçevede, geç kalmadan gerçekler görülmeli ve insanlığa karşı işlenen bir suç olan terörizme daha fazla
kurban verilmeden, terörizmle mücadelede anlayış ve iş birliğinin oluşması sağlanmalıdır.''