Hasta başına devlete 33 bin lira
fatura kesen çete üyelerinin,
yasa dışı yollarla 16 ayda 74 nakil yaptığı SGK raporlarıyla gün yüzüne çık-tı. Ameliyatları yaptığı iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra serbest kalan Prof. A.G.'nin ise nakillere devam ettiği öğrenildi.
Sahte kimlik ve masabaşı evliliklerle akraba gösterilen kişilerden
böbrek nakli yapan
organ mafyasının, her
ameliyat için devletten kişi başına 33 bin lira para aldığı ortaya çıktı. Bu miktarın her böbrek naklinde ödendiği, bunun haricinde uygun organ vericisinin tespiti için yapılan tahlil ve tetkiklerin de devlete fatura edildiği Sosyal
Güvenlik Kurumu raporlarına yansıdı.
Gaziosmanpaşa Savcılığı'nın yürüttüğü
soruşturma ile ortaya çıkan bilgilere göre,
diyaliz merkezlerinde zengin
hasta belirleyen mafya üyeleri, daha sonra bu kişilere böbrek nakli yapacak ihtiyaç sahibi vatandaşları bulmak için kahvehane ve köyleri geziyor. Anlaşma sağlanan fakir vatandaş adına düzenlenen sahte belgelerle bu kişiler, organ nakli yapılacak hastanın akrabası gibi gösteriliyor. Daha sonra 20 bin liraya satın alınan böbrekler, 100 bin liradan başlayan fiyatlarla pazarlanıyor.
İstanbul Mali Şube ekiplerinin başarılı
operasyonuyla çökertilen
organ mafyasının, bir buçuk yılda bu şekilde 74 kişinin böbreğini naklettiği öğrenildi. Ameliyatlar için bazı özel
hastaneleri kullanan çetenin,
işbirliği yaptığı iddia edilen Prof. Dr. A.G. ile nakillerde koordinatör olarak çalışan Y.G. soruşturmanın başladığı temmuz ayında gözaltına alındı. Bu isimler, gelişme üzerine çalıştıkları Özel G. Hastanesi'nden ayrıldı. Ancak Prof. A.G.'nin, Özel U.Ç. Hastanesi'nde hâlâ organ nakli yapmaya devam ettiği belirlendi.
Türkiye'de organ nakli sadece alıcının en az iki yıldan beri fiilen birlikte yaşadığı eşi ya da dördüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından yapılabiliyor. Bunun dışında da sadece illerde kurulacak Etik Komisyonu'nun onaylaması halinde gerçekleştirilebiliyor. Özel G. Hastanesi'ne operasyon düzenleyen Mali Şube ekipleri,
Mart 2010'dan itibaren yapılan 256 böbrek naklini incelemeye aldı. Şüphelendiği 74 kişinin de gerçek böbrek verici olup olmadığının tespiti için çalışma yürüttü. Bu 74 kişinin, organ mafyasının temin ettiği 'böbrek vermek isteyen' ve 'böbrek almak isteyen' zor durumdaki şahıslara aracılık ederek yüksek miktarlarda menfaat temin ettiği belirlendi. Ayrıca organ mafyasının böbrek naklinde ortaya çıkabilecek yasal prosedürleri de ortadan kaldırmak amacıyla sahte belgeler düzenlediği ve kendi çalıştıkları hastanede nakil işlemini gerçekleştirdikleri ortaya çıktı.
İstanbul Mali Şube ekiplerinin organ mafyası üzerinde çalışmaları sırasında, nakiller üzerinden özel hastanenin diğer muayeneler hariç sadece ameliyat başına devletten 33 bin 480 lira para aldığı belirlendi.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından
emniyete bildirilen raporda, her böbrek transplantasyonuna bu miktarın ödendiği, bu miktarın haricinde uygun organ vericisinin tespiti için yapılan tahlil ve tetkiklerin de ayrıca faturalandırıldığı bildirildi. Ameliyatların gerçekleştirildiği özel hastanenin bu gelirler nedeniyle organ mafyasına göz yumduğu iddia ediliyor.
Organ mafyası üyelerinin, diyaliz merkezlerinden zengin hasta belirleyip daha sonra bu hastalara böbrek nakli yapacakları paraya ihtiyacı olan kişileri bulmak için kahvehane ve köylerde aramaya çıktıkları belirlendi. Tespitlere göre çete, organ nakli yapılacak kişinin bir akrabası üzerine belgeler düzenleyerek organ bağışını akraba yapacakmış gibi gösteriyor ancak ameliyatlara 20 bin liraya anlaştıkları kahvehane ya da köylerde buldukları kişileri sokuyor.
Böbrekleri 20 bin liraya fakir vatandaştan alıp 100 bin liradan başlayan fiyatlarla zenginlere satan organ mafyasının nakil işlemlerini Prof. Dr. A. G. yaptığı öne sürüldü.
Deşifre olan doktor, hastane değiştirmiş
Özel G. Hastanesi doktorlarından S.Ş.'nin soruşturma tutanaklarındaki ifadesi, yasa dışı organ naklini gözler önüne seriyor. Çalıştığı hastanede gerçekleşen A.Ç. ve M.Ç. arasındaki naklin yasal prosedürlere uygun olmadığını belirten S.Ş.'ye karşı Prof. Dr. A. G., "Sorumluluk bana ait." diyerek ameliyata onay vermiş. Ameliyatları yapan Prof. G., olayların açığa çıkmasıyla önce organ nakli koordinatörü Y. G. ve ekibiyle Özel M.G. Hastanesi'ne daha sonra da Özel U. Ç. Hastanesi'ne geçerek nakillere devam etti. Şu anda Özel U. Ç. Hastanesi'nde çalışan A. G., asıl mesleği genel cerrahlık olmasına rağmen 4 yıldır böbrek nakli ameliyatı yapıyor. Verdiği ifadede organ nakli ile ilgili herhangi bir şekilde alıcı ve verici temin etmediğini belirten
profesör, görüşme içeriğinde hastanenin alması gereken bir parayla ilgili kendisinden
imza istediklerini iddia etti.
Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan alınan organ mafyasının ameliyatlarla ilgili yazısında, özel sağlık kuruluşunun gerçekleştirdiği her böbrek nakli karşılığında devletten büyük miktarda haksız gelir elde ettiği belirtiliyor. Raporlarda, böbrek nakillerinin maddi getirisinin yüksek olması sebebiyle hastane yönetiminin yasa dışı nakillere başvurduğu ifade ediliyor.
Bu arada emniyet raporlarında organ ve
doku ticareti, kişilerin hem hayat hakkı hem de
vücut bütünlüğünü tehdit eden bir suç olarak tanımlanıyor. Organ alan ve satan şahısların aralarında illegal
anlaşma yaptıklarına işaret edilen raporlarda ayrıca şahısların maddi durumlarının bu suçun işlenişinde etkili olduğu ve suç örgütlerinin alıcılar ile vericiler arasında irtibatı sağlayarak işlemleri organize ettiği anlatılıyor.