Ergenekon sanığı bazı kişilerin,
Anayasa Mahkemesi,
Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK) ile yargıçlara müdahale etme, yönlendirme ve yönetme gayreti içinde oldukları delillerle aktarılıyor.
Kritik noktalardaki hâkim ve savcıların görev yerlerinin değiştirilmek istendiği vurgulanıyor.
Bazı
sanıkların '
ülke meselelerini görüştüklerini' söyledikleri toplantılara özellikle yargı mensuplarının katıldığına işaret edilirken, buluşmalarda güncel konuların da tartışılarak devamlılığın sağlandığı belirtiliyor. HSYK üyesi Ali
Suat Ertosun'un da katıldığı Kent Otel toplantılarının, Ergenekon sanığı Engin Aydın tarafından
örgütün yöneticisi olmakla suçlanan
İlhan Selçuk'un talimatıyla organize edildiği tespiti dikkat çekiyor. İddianameye göre toplantıların amacı, 'örgütün kurumlara sızma çabaları kapsamında istedikleri atamaları yaptırmak veya atanmasını istemedikleri kişileri engellemek'. Levent Göktaş'a ait bir DVD'de ise bazı yargı mensuplarının özel hayatlarına ilişkin video görüntüleri ve fotoğrafların bulunduğu belirtiliyor. Örgütün bu kayıtları ihtiyaç duyulduğu zaman muhataplara tehdit ve
şantaj amaçlı kullandığı anlatılıyor.
Yargıtay ve
Danıştay'a seçilen üyelerin de fişlendiği görülüyor.
İddiamanede
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi
Ali Suat Ertosun'un da katıldığı Kent Otel toplantılarının, sanık Engin Aydın tarafından
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi
İlhan Selçuk'un talimatları doğrultusunda organize edildiğine dikkat çekiliyor. Toplantıların amacının, örgütün kamuda ve yargıda karşılaşacağı problemleri toplantıya katılan şahısların etkinliğinden faydalanarak aşmaya, devletin kurumlarına sızma çabaları kapsamında yapılmasını istedikleri atamaları yaptırmaya veya atanmasını istemedikleri kişileri engellemeye yönelik olduğu kaydediliyor. Aydın'ın örgütün belirlediği bazı kişilerin yargı ve bürokraside etkin görevlere atanmaları hususunda toplantıya katılanlar nezdinde girişimlerde bulunduğu ifade ediliyor.
İLHAN SELÇUK TOPLANTILARIN MÜDAVİMİ
Kent Otel'de düzenlenen toplantıların sanık İlhan Selçuk'un katılımı olmadan gerçekleşmediği belirtilirken, toplantıyı organize eden Engin Aydın'ın kimliği dikkat çekiyor. Aydın, eski
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün danışmanlığını yapan, yargı mensuplarını ve İlhan Selçuk'u yaklaşık 30 yıldır tanıyan birisi. Aydın'ın oluşturduğu listeyle Kent Otel toplantılarına başta HSYK üyesi Ali Suat Ertosun olmak üzere, çok sayıda
Yargıtay ve Danıştay üyesi,
sivil ve
emekli askerî bürokratların katıldığı belirtiliyor.
Engin Aydın'la fotoğraflanan Kent Otel toplantılarına 13 kez katılan HSYK üyesi Ali Suat Ertosun,
Ergenekon soruşturması, PKK'nın şehir örgütlenmesi KCK ve
faili meçhul cinayetlerin soruşturmasını yürüten yargı mensuplarının görevden alınması teklifini gündeme getirmişti. Aydın'ın 'Ehli Dil' toplantılarına katıldığı belirtilen
YARSAV Başkanı ve Yargıtay
Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun Yargıtay üyesi seçilmesi için HSYK üyeleri nezdinde girişimlerde bulunduğu 3.
iddianameye de yansıdı. Eminağaoğlu'nun son iddianameye giren
telefon görüşmelerinde Ergenekon soruşturmasıyla ilgili 'Soruşturmayı yapanların ellerinde patlayacak' ifadesinden bir süre sonra HSYK'da savcıların görevden alınması girişimi gündeme geldi.
3. iddianame,
davalara nasıl müdahale edildiğini gözler önüne serdi. Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren'in idare mahkemelerindeki davalarının olumlu sonuçlanması için 'Karargâh Evleri'nden tutuklanan sanık Neriman Aydın'ın yazdığı mektuplar bu anlamda dikkat çekiyor. Aydın'ın, emekli
Orgeneral Şener Eruygur'dan, Eren'in yargılandığı davalardan kurtulması için devreye girmesini istediği görülmüştü. 3. iddianamede Eren'in, Ergenekon sanığı
avukatı Hüseyin Buzoğlu'nun Yargıtay'daki dosyası için YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'ndan
yardım istediği bilgisi yer alıyor. Davada yargılanan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un, Eminağaoğlu'ndan 'Bizim adamımız' diyerek bahsettiği anlaşılıyor. Kent Otel toplantısı, HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'un birlikte görüntülendiği sanık Engin Aydın'la ilgili hukuki değerlendirmenin yapıldığı bölümde irdeleniyor. Aydın'ın Ergenekon'un
propagandasını yapmak ve örgütün kamudaki etkinliğini güçlendirmek amacıyla daha önceden tanıdığı ve irtibatta bulunduğu üst düzey
kamu görevlileri ile yargı mensuplarını, ayrıca Selçuk ve Mustafa
Balbay'ın kendisine bildirdiği isimleri toplantılara davet ettiği ifade ediliyor. Toplantılarda tüm katılımcıların tasvip edeceği mahiyette güncel konuların tartışılarak devamlılığın sağlandığı vurgulanıyor.
ATAMA KARARLARI TOPLANTIDA ALINIYOR
Engin Aydın'ın Kent Otel toplantılarına katılanlar arasından tespit ettiği bazı şahıslarla örgütün amaç ve stratejilerini anlatmak ve propaganda yapmak amacıyla
küçük gruplar halinde 'Ehli Dil' ve '
Perşembe toplantıları' adı altında gizli toplantılar yaptığı ifade ediliyor. İddianamede, Aydın'ın örgütün belirlediği kişilerin yargı ve bürokraside etkin görevlere atanmaları hususunda toplantıya katılanlar nezdinde girişimlerde bulunduğu ifade ediliyor. Aydın'ın
Mustafa Balbay ve Selçuk'la birlikte örgütün amaçlarına uygun olarak kullanabilecekleri kişilerin üniversite yönetimlerine seçilmelerini sağlamak için haksız müdahalelerde bulunduğu, bazı bölgelerde faaliyet gösteren dinî gruplarla ilgili istihbari faaliyetler yürüttüğü kaydediliyor.
Candan Eren, Yargıtay'daki dosyası için YARSAV'dan yardım istedi
fErgenekon mensuplarının davalara nasıl müdahil oldukları telefon görüşmeleriyle tespit edildi. Mülkiye başmüfettişi Candan Eren'in, Yargıtay'daki dosyası için YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nu devreye soktuğu ortaya çıktı. Eren, hayali raporlar düzenlemek, İstanbul'da çok sayıda bürokrat ve
işadamı hakkında dava açılmasına ve işkenceye sebep olmakla suçlanmıştı. Eren,
İzmir-
Konak Belediyesi'ndeki bir soruşturmada 'memuriyetine ait vazifeyi suistimal ettiği' gerekçesiyle
Ankara 7. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından 5 ay
hapis cezasına çarptırılmış, cezası paraya çevrilerek ertelenmişti. Ergenekon 2. iddianamesinde Eren'in Ergenekon sanıklarıyla olan ilişkisi gündeme gelmişti. 3. iddianamede yer alan 26
Nisan 2007 tarihli e-postada Eren, avukat Hüseyin Buzoğlu'na "Yargıtay'daki dosyanın numarasını YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na verebilir misin?" diye soruyor. Aynı gün içinde
cevap veren Buzoğlu, "Dosyanız Yargıtay'da halen
savcılık aşamasında. 4'üncü
masada numarasını öğrenince size ve kendisine bildiriyorum." diyor. Buzoğlu'ndan Eren'e giden 30 Nisan 2007 tarihli e-postada "Candan Bey, dosyanın Yargıtay savcılık numarası: 4. masa 2007/36151. Görüşmek üzere. Av. M. Hüseyin Buzoğlu." ifadeleri yer alıyor.
Haberal:
Anayasa Mahkemesi başkanıyla
ilgili gerekeni yapacağız
fErgenekon örgütünün yöneticisi olmakla suçlanan eski Baş
kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın Anayasa Mahkemesi'ne meydan okuduğu ortaya çıktı. Haberal, 16
Aralık 2008'de yaptığı bir
telefon görüşmesinde Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç için, "O Anayasa Mahkemesi başkanıyla ilgili gereğini mutlaka yapacağız. O adamın yeri orası değil." diyor. İddianameye göre Haberal, örgütün üst düzey sorumlularının işlerini Ankara'dan takip edip yardımcı olmuş. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e
hasta raporu vermek için çalışmakla suçlanan Haberal, 'hem üniversite
rektörü hem de televizyon kanalı sahibi olarak Ergenekon silahlı
terör örgütünün amaçlarına uygun faaliyette' bulunmuş. İddianameye göre Haberal, 'örgüt kararları doğrultusunda yapılması planlanan eylemlere katılmış, yürütme ve yasama organlarını devirmeye teşebbüs eylemlerine' iştirak etmiş.
Haberal ile Hurşit
Tolon'un 11 Haziran 2008'de yaptığı telefon görüşmesi de çok konuşulacak.
Ordu komutanlığı yapmış olan Tolon, Haberal'a, "3'te bile çağırın koşarak gelirim. Size saygılar sunuyorum. Hörmetler ediyorum, sağ olun efendim." diyor. Haberal, "Bu ülke bizim paşam, o koltuklarda oturanlar bugün oturuyor, yarın yoklar." karşılığını veriyor. Tolon ise, "Bu iş sizinle beraber olacak." ifadesini kullanıyor.
Yargı mensuplarını bayanlarla kayda almışlar
fErgenekon sanığı Mustafa Levent Göktaş'tan ele geçirilen 51 No'lu DVD'de yer alan belgelerde, bazı askerler,
öğretim üyeleri ve yargı mensuplarının özel hayatlarına ilişkin kaydedilmiş video görüntüleri ile fotoğrafları bulunuyor. DVD içerisinde bulunan, 'YARGITAY TÜM' isimli klasör içeriğinde 'Savcılar', 'Tetkik Hâkimleri', 'Üyeler' isimli klasörlerde halen görev yapan ve emekli olan savcı, hâkim ve üyelere ait bilgilerin bulunduğu' tespit edildi. 'Yargıtay' isimli word dosyasında ise bazı yargı mensupları ile ilgili olarak 'Sol,
Kürt, güvenilir,
Alevi, muhafazakâr, tarikatçı, demokrat, dinci, nurcu, YARSAV'da aktif, evli, bir bayanla ilişkisi var, iş takibi yapar' şeklinde, kişilerin ırkî kökenlerine, dinî inançlarına, siyasi düşüncelerine ve ahlakî eğilimlerine göre kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak kaydedildiği ortaya çıktı. Ayrıca bazı yargı mensuplarının bayanlarla çekilmiş fotoğrafları ve yine iki yargı mensubunun bayanlarla çekilmiş video görüntüsünün bulunduğu tespit edildi. İddianamede, örgütün görüntü kayıtlarını ihtiyaç duyulduğu zaman muhataplara tehdit ve şantaj amaçlı kullanmak üzere sakladıkları vurgulandı.
Rektörlere, Jandarma'da brifing verildi
fErgenekon davasının 3. iddianamesinde yer alan bilgilere göre birçok rektör, Şener Eruygur'un 19
Eylül 2003'te Jandarma Genel Komutanlığı'nda verdiği brifinge katılarak
darbe planı yapmış. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bilgisi dışında gizli olarak gerçekleştirilen toplantının ardından yapılması gerekenler tek tek not alınmış. Akademisyenler, rektörü oldukları üniversitelerdeki talebelerin profilini grupla paylaşarak öğrencileri türbanlı, solcu, PKK'lı gibi bölümlere ayırmış. Rektörlerin alınan kararlar doğrultusundaki en önemli görevlerinden biri ise
dekan ve rektörlük seçimlerinde kendilerinin kullanabilecekleri kişilerin üniversite yönetimlerine gelmelerini sağlamak. İddianamede bunu yapabilmek için rektörlerin bazı basın mensuplarına
muhalif adaylar hakkında asılsız iddialarla haber yaptırıp, yıpratmaya çalıştığı öne sürülüyor. İddianamede
Erol Manisalı, Mustafa
Abbas Yurtkuran,
Fatih Hilmioğlu, Rıza Ferit Bernay, Muhittin
Erdal Şenel ve Kemal Gürüz'ün 2003-2004 yılları arasında Cumhuriyetçi Çalışma Grubu tarafından planlanan ve uygulamaya konulan darbe çalışmalarına iştirak ettikleri iddia ediliyor.