Bakan
Pepe,
Selçuk ilçesinden Ankara'ya gitmek üzere,
İzmir'e hareketinden
önce Selçuk'taki
yangının ardından
Kuşadası'ndaki yangının da tamamen söndürüldüğünü belirtti. Osman Pepe, ''
Yangınlar söndürüldü. Bölgede soğutma çalışmaları devam ediyor. Buradaki işimiz bitti'' dedi. Bakan Pepe Selçuk'tan ayrıldı.
YANGININ BİLANÇOSU AĞIR
İzmir'in Selçuk İlçesi'nde başlayıp Hırıstiyanlığın kutsal merkezi Bülbül Dağı'ndaki Meryemana Evi'ni sıyırarak geçen
orman yangını,
zümrüt yeşili 300 hektar çam ormanı ile 100 hektar tarım alanını küle çevirdi. Büyük bölümü 25 yıl önce dikilen, güzelliğiyle Selçuk'dan Aydın'ın Kuşadası İlçesi'ne karayoluyla giden yolcuların yüreklerini titreten
genç çam ormanları 23 saatte kül olurken, yangının çıkış nedeni konusunda kesin sonuç elde edilemedi.
Dün saat 14.00 sıralarında Selçuk Bülbüldağı'nın eteklerinde,
Efes Antik Kentinin arka kapısındaki Yedi Uyuyanlar yakınlarındaki
şeftali bahçelerinin bulunduğu
bölgeden
dumanlar yükseldi. Nem oranının düşük, hava sıcaklığının yüksek, rüzgarın da kuvvetli olması nedeniyle alevler yemyeşil çam ağaçlarıyla kaplı ormanın içinde yıldırım hızıyla ilerledi. Alevler o kadar hızlı ilerledi ki, Bülbül Dağı zirvesindeki Meryamana Evi'ne ziyaret için gelen turistler bile otobüslerle aşağı inmeye fırsat bulamadı, mahsur kaldı. Jandarma yüzlerce turisti patika yollardan, yangın şeritlerinden yaya olarak indirip daha sonra araçlarla Kuşadası'na nakletti.
DYP eski lideri
Tansu Çiller'in çiftliğinin bulunduğu Kuşadası Kirazlı Köyü yoluna kadar her yer yandı. Yüz binlerce çam ve
zeytin ağacı,
tarım arazileri yandı. İzmir, Aydın,
Muğla, Denizli
Orman ekipleri, havadan ve karadan müdahale etti, ancak alevleri durdurmak mümkün olmadı. Önlem amacıyla Sultaniye ve
Yeniköy boşaltıldı. Kuşadası ve Selçuk ormanlarını kül eden yangının başlamasından itibaren herkes Hıristiyan dünyası için büyük önem taşıyan Meryemana evinin kurtarılması için uğraştı.
‘KUTSAL EV' KORUMAYA ALINDI
Evin etrafındaki ormanlar tümüyle yanarken, Hıristiyanların hacı oldukları kutsal ev korumaya alındı. Yangının yolu tehdit etmesine rağmen, İzmir
Valisi
Oğuz Kağan Köksal, yetkililerle buraya gelip çalışmaları bizzat yönetti. Yangın yerinde kimsenin kalmaması için
papaz evleri, misafirhaneler tek tek
kontrol edildi. Bölge boşaltılırken Meryamana Evi girişinde bulunan asırlık
çınar ağacının da tutuşmaya başladığını gören bir
jandarma astsubay, turistlerin çöpe attığı boş pet şişelerini suyla doldurup ağacı saran alevleri söndürdü. Çalışmalar gece boyunca da devam etti. Çabalar sonucunda alevlerin Muryamana Evi ve yerleşim alanlarına sıçraması önlendi. Ancak Kuşadası halkı ve kentte kalan binlerce turist kentin
doğu yamaçlarını kızıla boyayan alevleri korkuyla izledi.
Sabah güneşin ilk ışıklarıyla bu kez
uçaklar ve helikopterler yeniden müdahaleye başladı. Rüzgarın da hız kesmesiyle yangın önce Selçuk, ardından da Kuşadası bölgesinde saat 13.00 sıralarında kontrol altına alındı. Tansu Çiller'in çiftliğinin de bulunduğu Kirazlı bölgesine alevler ulaşamadı. Yangında büyük bölümü 25 yıl önce dikilen çam ağaçlarından oluşan yaklaşık 300 hektarlık orman ile 100 hektar
incir ve zeytin ağaçlarının bulunduğu tarım arazisinin kül olduğu açıklandı.
250- 300 HEKTAR YANDI
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, İzmir'in Selçuk İlçesi'nde Meryamana'nın bulunduğu Bülbül Dağı eteklerinde başlayan ve rüzgarın etkisiyle Aydın'ın Kuşadası İlçesi yakınlarına kadar yayılan ve güçlükle kontrol altına alınan yangınla ilgili Selçuk Kaymakamlığı'nda
İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, Çevre ve Orman Genel Müdürü
Osman Kahveci ile
basın toplantısı düzenledi. Bakan Pepe, yangının dün saat 14.00 sıralarında çıktığını belirterek, hava kararıncaya kadar havadan müdahale edildiğini, yangın yerleşim alanlarına yakın yerde çıkmasına rağmen, can kaybının yaşanmamış olmasının sevindirici olduğunu belirtti. Bakan Pepe, şunları söyledi:
“Pazar günü saat 23.00 sularında yangın yerindeydik. Önce Selçuk sonra Kuşadası'ndaki orman yangınlarında İzmir ve
Aydın Valisi ile yangını yakından takip ettik. Saat 03.30 gibi yangın yerinden ayrıldım. Arkadaşlar çalışmaya devam etti. Günün ışımasıyla havadan müdahale yeniden başladı. Şu an İzmir tarafında sıkıntı yok. Kuşadası'nda ise yangının konrol altında olduğunu söyleyebilirim. Yer yer alev ve duman var. En fazla bir saat içinde söndürüleceğini düşünüyoruz. Bugün saat 08.00 ile 10.00 arası havadan uçuş yaptık. Şu an yangın ekiplerimimizn denetiminde. Yangının yerleşim alanlarına bu kadar yakın olmasına rağmen bir tek cana zarar gelmemesi sevindirici. Dün
akşam 21.00- 01.00 saatleri arasında yangın nedeniyle bşaltılan Sultaniye Köyü'ndeydik. Türk ormancısının ne kadar fedakar çalıştığını gördük.”
Bakan Pepe, yangına 7 helikopter, 2 amfibi uçak ve 5 THK uçağı ile müdahale edildiğini, 100- 150 arazözün kullanıldığını belirterek, yangından zarar gören alanın 250- 300 hektar çam ormanı olduğunun açıkladı. Bakan Pepe, yanan yerlerin ağaçlandırılacağını vurgulayarak, yangının çkış nedenini söndürme çalışmaları tamamlandıktan sonra araştıracaklarını anlattı. Bakan Pepe, “Yangın ya anız yakarken, ya
piknik yaparken, ya da çay demlerken çıkmış olabilir. Kıvılcım ormana sıçrıyor. İnsanlarımız daha duyarlı olmalı, vatandaşlar anında bize ulaşmalı” dedi.
Bakan Pepe, yangın söndürüldükten sonra temizleme çalışmalarının yapılacağını, sonbahar ve ilkbaharda bölgenin tamamının ağaçlandırılacağını dile getirerek, yangına müdahaleyi hızlandırmak için dağlara
havuz yapılacağını, ilçe belediyelerin alana yangın şebekesi döşeyeceğini söyledi. Bakan Pepe, zararı belli bir oranın üzerine çıkan köylülere
destek verileceğini de sözlerine ekledi.
SULTANİYE KÖYÜ'NDE KORKU
Meryamana Evi'ne yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki 20 haneli Sultaniye Köyü yangın sırasında boşaltıldı. Büyük çabalar sonucu evler kurtarıldı sadece Mehmet
Bayraktar'a ait samanlık yandı. Köyün çevresinde zeytin ve icir ağaçlarının tamamı ise kül oldu. Arıcılık yapan Arif Çoban 200 kovan arasından sadece 5 kovanını kurtarabildi. Köy muhtarı Çetin
Bayram, “Biz yangın ilk çıktığında haber verdik. Biraz gecikmeli de olsa
yardım geldi. Bundan sonraki süreçte zararlarımızın karşılanmasını istiyoruz. Sadece zeytin ve incirden para kazanıyoruz. Hiç
ekonomik gelirimiz kalmadı” dedi. Meryem Bayraktar da yaşadıklarını ağlarak anlattı, “Bütün birikimlerimiz gitti. Büyük zarar gördük. Tahliye sırasında da hiç ayrılmak istememize rağmen bizi götürdüler” dedi.
KIRIK CAM İDDİASI
Bu arada yangının 7 Uyuyanlar Mağarası'nın yakınlarındaki bir şeftali bahçesinde kuru otların üzerine atılan kırık camlardan çıkmış olabileceği de öne sürüldü. Kırık camların önce altında bulunan naylonu tutuşturduğu ardından da kuru otlardan yangının bir anda yayıldığı iddia edildi. Ancak soruşturmayı sürdüren jandarmanın şu ana kadar kimseyi gözaltına almadığı da belirtildi.
NASIL MÜDAHALE EDİLDİ
Yangına, Orman Genel Müdürlüğü'ne ait 9 helikopter, 2 amfibi uçak, Türk Hava Kurumuna ait 5 yangın söndürme uçağı, 103 arazöz, 18
dozer, 1000
işçi, 40
teknik eleman ve 60 memur ile müdahale edildi. Yangın söndürme çalışmalarına 200 vatandaş da katıldı.
Öte yandan Orman Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada 1 Ocak- 20
Ağustos arasında meydana gelen bin 447 orman yangınında, 2 bin 430 hektar ormanlık arazinin zarar gördüğü bildirildi.
GERİ DÖNÜNCE ÖNDE KALMIŞ
Yangın sırasında Bülbül Dağı'na çıkıp çalışmaları yerinde incelerken bir anda alevlerin arasında kalan İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal ve beraberindekiler de zor anlar yaşadı. Vali'nin alevlerden kaçarken DHA objektifine yansıyan fotoğrafı da günün konusu oldu. Vali Köksal koşar adımla alevlerden uzaklaşırken, korumasının kendisinden önde olması gazetecilerin dikkatini çekti. Vali Köksal kendisine bunu soran basın mensuplarına, “Yangının olduğu yere ilerlerken ben öndeydim, korumam arkada. Ancak bir anda geri dönünce o önde ben arkada gibi görünmüşüm” dedi.