Emrah ve
Yavuz aynı yumurta
ikizleri olarak
Pakistan’da bulunan Türk
Okullarında 5 yıldır ingilizce öğretmeni olarak görev yapıyor. Pakistan’ın iki ayrı kentinde
öğretmenlik yapan ikizler aynı ülkede olmalarına sevindiklerini ve ilk defa birbirlerinden ayrıldıklarını söylüyor.
Yavuz ve Emrah isimli aynı yumurta ikizi olarak dünyaya gelen kardeşler hayatlarının ilk ayrılığını aynı ülkede farklı şehirlerde çalışarak yaşamak zorunda kalıyorlar. Emrah ve Yavuz kardeşler
Erzurum’un Horasan İlçesin’in Kırkgözeler Köyün’ de 10 dakikalık bir zaman farkıyla 1 nisan 1979 yılında dünya gözlerini açıyor. Kırkgözeler Köyünde çiftçilik yaparak geçinen bir
ailenin 5 erkek çocuğunun 2 ve 3 numaralı çocukları oluyor.
Anne ve
baba ikizleri hiçbir zaman ayırmıyor ayırmak istemiyor. Birine ne alınırsa diğerine de aynısı alınıyor. Bu durum başta akrabalar bütün Karagözler Köyün’de ikiz kardeşlerin karıştırılmalarına sepep oluyor.
Okul öncesi dönemde beraber tarlaya, baba ve annelerine yardıma gidiyor, birlikte
koyunlarını otlatıyor, birlikte evden ayrılıyor, birlikte eve dönüyor. İlk okula köylerindeki okulda başlayan ikizler aynı sınıfta aynı sırada oturuyor. Eğitim hayatları süresince hep karıştırılacak olan ikiz kardeşlerin arkadaşları ve öğretmenleri herzaman Emrah-Yavuz olarak seslenirler.
Karagözeler’de orta okul olmadığından ve yaşanılan geçim sıkıntısı nedeniyle babaları
Kerem Bey
Manisa’ın Turgutlu ilçesinde özel bir şirkette kamyon şöförü olarak iş bulur. Bundan sonra İlbay ailesi Turgutlu’da yaşayacaktır. Emrah ve Yavuz kardeşler Turgutlu
İmam Hatip Okulu orta okul bölümüne
kayıt yaptırır ve aynı sınıfta aynı masalarda oturmaya burda da devam eder. Bu durumdan şikayetçi olan öğretmenleri ikizlerin yerlerini değiştirir. Bu kez de onlar sınıfta kendi aralarında yer değiştirerek öğretmenleriyle
şaka yapmayı çok severler. Orta okul yıllarında aile bütçesine katkı sağlamak düşüncesiyle yaz tatillerinde birlikte çalışmaya karar verirler. Bir çanta fabrikasında iş bulurlar burda da çalışma arkadaşları ve patronları karıştırmaya başlamıştır. Onlar bu durumu çoğu zaman avantaja dönüştürerek birbirlerinin eksiklerini bu yolla telafi ettikleri için ayrılmayı hiç akıllarına getirmemiş.
Lise eğitimlerini de aynı okulda tamamlarlar. Lise bitmesine bitmiştir ancak o yıl meslek liselerine uygulanan
katsayı nedeniyle ÖSS sınavında yeterli puana ulaşamazlar. Bu yıl Emrah ve Yavuz’un hayatlarının en zor yılıdır. Aynı yılın yazında Turgutlu’da tuğla fabrikasında iş bulurlar ve çalışmaya başlarlar. Tuğla fabrikasının ağır şartları ikizleri zorlar. Çalışma şartlarının zorluğu ve içlerindeki
okuma azmi Emrah ve Yavuz’u bir arayışa sevkeder. İmkanı olan arkadaşlarının
yurt dışında okumaya başlamaları Emrah ve Yavuz kardeşleri imrendirir. Yeniden üniversiteye hazırlanmak düşüncesiyle tuğla fabrikasından ayrılır ve dersaneye kayıt yaptırırlar.
Üniversite hazırlık kursu devam ederken kendilerinden kesilen puanlarla bir üniversitede okumanın çok zor olduğunu anlamaları fazla uzun sürmez. Ancak başka bir alternatifleri de yoktur. Böylesine karamsar atmosferde kaderlerini değiştirecek bir olay yaşanır. Dersanelerinin kantininde
Kırgızistan’dan gelen bir öğretmemin burslu olarak okuyacak ve Türk Okullarında belletmenlik yapabilecek öğrenciler aradığını öğrenir. Bu konuyu aynı gün ailelerine açarlar. Böyle bir
teklif karşısında aileleri uzaklarda, gurbete gitmelerine müsade etmeyeceğini söyler. İkizlerin eğitim konusunda direnmeleri anne ve babasının geri adım atmasına neden olur. Baba Kerem İlbay; yurt dışında okuyacaksanız biriniz okuyun diğeriniz burada kalsın teklifinde bulunur. Bu teklift ikizlere mantıklı gelmez ve ayrılmamaya birlikte gitmeye karar verirler. Kırgızistan’da okuyabilmeleri için önlerinde 10 gün süreleri vardır. Hemen pasaport ve vize işlemlerine başlarlar.
İkizler 1998 yılının eylül ayının ilk haftası
İstanbul’dan Kırgızistan’a uçar. Kendilerini kısa bir sürede Bişkek’te bulan Emrah ve yavuz kardeşler Okumak için üniversite araştırmaya başlar. Çok kısa bir sürede Kırgızistan’ın Kızılkaya kentinde ingilizce öğretmenliği bölümüne kayıt yaptırarak okumaya başlarlar. 4 yıl süren üniversite eğitimleri süresinde Aynı şehirde bulunan Türk Okulların’ın öğrenci yurtunda beraber belletmenlik yaparlar. Belletmenlik yıllarında sayısız ilginç olayla karşılaşırlar Bunlardan birisi şöyle gerçekleşir; Yurtta göreve başlamalarının ilk haftasıdır. Yurtta kalan Rus asıllı İvan Burkanov isimli öğrenci belletmeni Emrah’ın dışarı çıkacağını haber alınca ondan
kırtasiye malzemesi almasını rica eder ve bunun için emrah’a bir miktar para verir. Ardadan kısa süre geçtikten sonra Yavuz’un içeri girdiğini görünce koşarak yanına gelir ve istediklerini alıp almadığını sorar. Yavuz ise normal olarak durumdan habersizdir. Aralarında sağlıklı
iletişim kuracak kadar dil bilmedikleri için çok bir birlerine dertlerini anlatırken çok zorlanırlar. Yavuz ivan’a böyle bir şeyi hatırlamadığını ve paradan haberi olmadığını anlatmaya çalışana kadar İvan Parasının çalındığını düşünerek Yavuz ile
kavga etme noktasına gelir. Tartışmanın alevlendiği sırada Emrah içeri girer ve İvan şaşkına
döner o zamana kadar yurtlarında
Türkiye’den gelen ikiz belletmenlerin olduğunu bilmemektedir. Bu duruma çok üzülür ve hemen belettmenlerinin gönlünü almaya çalışır. Bu durum neticesinde yurt idarecileri Emrah ve Yavuzu aynı şehirde ayrı ayrı yurtlarda istihtam etmeye başlarlar. Bu olay İkiz kardeşleri İvan isimli öğrenciye oldukça yakınlaştırmıştır. Aradan 9 yıl geömesine rağmen İvan ile irtibatlarını devam ettrmektedirler. İvan Bir sene sonra Türkiye’de Okuma sansını kazanır ve
Ortadoğu Teknik Üniversitesi
İngilizce öğretmenliği bölümünde eğitimini tamamlar ve Emrah ve Yavuz kardeşlerin Üniversite okuduğu kentte bulunan Türk Okullarında
Öğretmenlik yapmaktadır.
Emrah ve Yavuz kardeşler Kırgızistan’da ki öğrencilik hayatlarının bitmesinin ardından Türkiye ye dönerler ve iş aramaya başlarlar. Kırgızistandan aldıkları diploma ile istedikleri gibi bir iş bulamayacaklarını anlamaları fazla uzun sürmez. Bu sırada istanbul’da bulunan Yavuz Pakistan’da Eğitim hizmeti veren Türk Okulları genel müdürü
Halit Esendir ile karşılaşır.
Halit Esendir Pakistandaki okulları için görev yapabilecek öğretmen aramaktadır. Yavuz Pakistan Haberini Kardeşi Emrah’a haber verir ve Emrah’ta bu teklifi kabul eder. Konuyu ailelerine açınca ev birden matem yerine döner. İlbay ailesi 4 yıllık kırgızistan hasretinden sonra evlatlarının Türkiye’ye dönmesinin sevincini tam olarak yaşayamadan Pakistan’a gideceklerini duyunca engel olmaya çalışırlar. Ancak kardeşler kararlıdır. 1 ay içinde Pakistanda görevlerinin başında bulunmaları talimatıyla hazırlıklara başlarlar. 13 ağıstos 2003 yılında Abudabi uçagı ile Pakistan’ın Lahor şehrine ulaşırlar. Kısa bir süre Lahorda kaldıktan sonra Emrah
İslamabad Turk Okuluna, Yavuz ise Kuetta kentinde bulunan Türk Okul’unda göreve başlar. İkiside bulundukları şehirlerin okullarının yutrlarında müdürlük yaparlar. Ve yoğun bir çalışma hayatına başlarlar.
Emrah ve yavuz kardeşler birbirlerinden ayrılmamayı istediklerinden beraber hatta ikiz kardeşlerle evlenmeye karar verirler. Bu yönde bir kaç defa girişimde bulunurlar fakat netice alamazlar. Emrah ve Yavuz kardeşler çalışma hayatlarının 5. yılında halen Pakistanda görev yapıyorlar. En büyük mutlulukları anne ve babalarından binlerce kilometre uzaklarda kardeşiyle aynı ülkede görev yapmak. Pakistan’da görev yapan 110 Türk Öğretmenin kendileri kadar şanslı olmadığını düşünerek kendilerni şanslı kabulediyorler.
A.ERKAN YİĞİTSÖZLÜ/PAKİSTAN
