Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, 2009 yılı Çağdaş Yaşam
Cumhuriyet Ödülü,
Ergenekon soruşturması kapsamında adı sıkça zikredilen
Sabih Kanadoğlu’na verdi.
ÇYDD, söz konusu ödülü 2007’de başörtülere çirkin yakıştırmalarda bulunan
Muazzez İlmiye Çığ’a 2008’de de
AK Parti hükümeti aleyhinde söylemleri ile dikkat çeken piyanocu
Fazıl Say’a vermişti. Laikliğin olmaması durumunda ne çağdaş
yaşamın ne de
demokrasinin ayakta kalacağını savunan Kanadoğlu, mezheplerin ortadan kaldırılması gerektiğini ileri sürdü.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 367 iddiasını ortaya atarak
Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdiği için adı “367 Sabih”e çıkan Kanadoğlu, o günlerde unuttuğu “demokrasi”den dem vurdu. Milli iradenin temsilcisi olan
TBMM’nin aldığı kararların
CHP tarafından
Anayasa Mahkemesi’ne taşımasında adeta yol gösteren
Sabih Kanadoğlu hukuk devletinden bahsetti. Kanadoğlu, “Her şeyden önce çağdaş bir demokrasiye ulaşmamız için yurttaşları bilinçlendirmeyi sağlamamız gerekir. O, kul diye görünmek istenen, hatta kendisinin de kul olmasından mutluluk duyan kimselerle çağdaş demokrasiyi kuramazsanız” sözleriyle de hükümeti
hedef aldı.
SAYLAN: TANRI’NIN YASALARINA TABİ DEĞİLİZ
ÇYDD Başkanı Prof. Dr.
Türkan Saylan ise, Türkiye gibi toplumların gelişmesinin kolay olmadığını savundu.
Osmanlı toplumuna, “Padişahın ayağını öpen, eteğini öpen insanların oluşturduğu bir topluluk” diyerek hakaret eden Türkan Saylan, Allah’ın Peygamberler aracılığıyla insanlığa gönderdiği emir ve buyruklara tabii olmadıklarını şu sözlerle anlattı: “Tanrı’nın yaptığı yasalara değil, insanların yaptığı değişken yasalara tabiyiz. Bütün bunları içselleştirmiş savcılara, avukatlara gerek duyuyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından Türkan Saylan, ‘Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü’nü Sabih Kanadoğlu’na sundu.
VAKİT