OSTİM'de 3 şubatta 9 kişinin öldüğü
patlamanın yaşandığı iş yerinin sahiplerinden Ayhan Özkan, kendilerine tüp sağlayan şirkette çalışan bir kişinin ifadesi sonucu, ''bu şirkette
oksijen tüpü görüntüsünde doğalgaz satışı yapıldığının ortaya çıktığını'' söyledi.
Firmalarında meydana gelen patlamanın ardından bugüne kadar herhangi bir
delil bulunamadığını ancak bu hafta sonu ilgili gaz firmasında çalışan bir tanığın ifadeleriyle yeni delillerin bulunduğunu söyledi.
Bu tanığın kendilerine başvurarak, ''Ben vicdanıma yenik düştüm, dayanamıyorum. Bunları söyleyeceğim'' diyerek kendilerine geldiğini ifade eden Özkan, kendilerinin de tanığı savcılığa götürdüklerini ve ifadesinin alındığını belirtti.
Tanığın ifadesinde çok önemli bulguların bulunduğunu dile getiren Özkan, ''İfadeyle, bu işletmede kaçak olarak oksijen tüpü görüntüsünde doğalgaz satışı yapıldığı ortaya çıkmıştır'' diye konuştu.
İfadede, patlama günü, patlamanın olduğu iki firmaya da benzer tüplerden verildiğinin anlatıldığını söyleyen Özkan, ''Bu açıklama çok önemli bir açıklama, bu rastlantı sonucu bir tüp patlaması değil. Çok ciddi bir organize suç yapılmış burada'' dedi.
Savcılığın olaya el koyduğunu bildiren Özkan, ''Tanığın ifadesine göre saklanan, bu işte kullanılan ve sökülmüş tüpler
Ersoy Gaz'ın deposunda ele geçirildi. Bu tüpler 96 tane. Sökülmüş, tek bir tüp haline getirilmiş, üzerleri farklı bir
boya ile boyanmış, fakat altında yine de
mavi renk oksijen rengi görülüyor. İçinde de doğalgaz kokusunu bilirkişi heyeti tamamen tespit etti'' diye konuştu.
Gaz firmasıyla yirmi yılı aşkın bir süredir çalıştıklarını belirten Özkan, ifadeye göre, firmanın bu işi lisansı olmadığı için, ''oksijen tüpü satıyor'' görüntüsü altında geçen yılın
Kasım-
Aralık aylarından itibaren yaptığını söyledi.
Satın aldıkları tüpün faturasını gösteren Özkan, ''İki yüz liralık bir tüp, dokuz cenaze var. Bizim firmamızda böyle. Diğer firmada da 11 cenaze var'' dedi.
Bulunan tüplerin laboratuvarda inceletileceğini ve bilirkişinin
rapor yazmasının beklendiğini dile getiren Özkan, şunları söyledi:
''Lütfen bu vicdanı sağlam
arkadaş gibi... Orada çalışmak zorunda kalan birçok arkadaşının da bu işi bildiğini söylüyor. Bunlar da vicdan sahibiyse, onların da çolukları, çocukları var. Lütfen onlar da her şeyi anlatsınlar. Yoksa bu yükün altında kalırlar hem vicdani olarak hem de suç işledikleri için.''