Baykal, "1
Mayıs günü İstanbul'da yaşananlar AKP hükümeti ve
Başbakan için hem yüzkarası, hem de utanç tablosudur.
Provokasyon iddiasını haklı çıkaracak herhangi bir şey olmamıştır. Provokasyon AKP iktidarı tarafından yapılmıştır" dedi.
Yazılı bir açıklama yapan
Deniz Baykal, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Ayak takımı' diye diye ayaklar altına aldırdığı, zulüm derecesinde şiddet uygulattığı,
emekçilerden ve hayatını
zehir ettiği İstanbullulardan özür dilemeye çağırıyorum" dedi.
Dün İstanbul'da
1 Mayıs kutlamaları bahane edilerek emeğe, emek örgütlerine ve emekçilere yönelik saldırıyı kınayan Deniz Baykal, "Dün İstanbul'da yaşananlar göstermiştir ki, başta Başbakan olmak üzere
Hükümet yetkililerinin öne sürdüğü provokasyon iddialarını haklı çıkaracak herhangi bir şey sözkonusu değildir. Provokasyon bizzat AKP hükümeti tarafından yaptırılmıştır. Bu gerçek göstermiştir ki, 1 Mayıs'ın Taksim'de barış içinde bayram olarak kutlanmasının önündeki engel
işçi emekçi, memur veya onların örgütleri değil, bizzat hükümettir" diye konuştu.
Deniz Baykal, DİSK başta olmak üzere sendikaların olumlu, sağduyulu ve sorumlu yaklaşım gösterdiğini, aynı anlayış ve yaklaşımı hükümetin de göstermesi halinde dün yaşanan utanç manzaralarının yaşanmamış olacağını savundu. Baykal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Hükümet, 1 Mayıs kutlamasını engellemek için aldığı önlemleri, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim'de yapılması için alsaydı ne kadınlar dövülür yerlerde sürüklenir, ne biber gazıyla gazeteciler dahil olmak üzere işçiler, memurlar, hatta Etfal hastanesi'nde yatanlar zehirlenir, ne de hayat İstanbulluya zehir edilirdi. 1 Mayıs günü İstanbul'da yaşananlar AKP Hükümeti ve Başbakan için hem bir yüzkarası, hem de bir utanç tablosudur.
Hükümetin, korku yaratarak, sindirerek ve emek örgütleriyle emekçilere zulüm derecesinde şiddet uygulatarak elde ettiği sonuç, AKP'nin de Başbakanın da gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Artık Emek dünyası açısından, sendikal örgütlenme ve hak
arama açısından, ağızlardan düşürülmeyen demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılması açısından 1 Mayıs öncesi AKP'si ile 1 Mayıs sonrasının AKP'si vardır. Bu ibret verici tarihi bir kırılma noktasıdır. Bu kırılma noktasında AKP iktidarının kendisinden olmayanlara yönelik yasakçılığı, baskıcılığı, şiddet uygulamadaki pervasızlığı gözler önüne serilmiştir
Bu nedenle 1 Mayıs öncesi uzlaşmaz tavrı, 1 Mayıs günü baskıcı ve kabul edilemez şiddet uygulaması ile 1 Mayıs sonrası ortaya koydukları sorumsuz ve umursamaz tavırları yüzünden başta Başbakan olmak üzere AKP Hükümetini şiddetle kınıyorum. Elbette 2008 1 Mayısının da hesabı sorulacaktır. Ama ben zaman geçirmeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı 'Ayak takımı' diye diye ayaklar altına aldırdığı, zulüm derecesinde şiddet uygulattığı emekçilerden ve hayatını zehir ettiği İstanbullulardan özür dilemeye çağırıyorum."
CİHAN