Altan, Memurlar Vakfı'nca,
Kocatepe Kültür Merkezi'nde düzenlenen,''Turgut
Özal'ın
Kamu Reformları'' konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Gazeteci Mehmet Altan, ''Özal dönemini'' devlet eksenli bir toplumdan, millet eksenli bir topluma geçiş platformu olarak
algıladığını söyledi. Özal öncesinde, devlet eksenli toplumun yapısının temelinde
ekonomik kararların etkili olduğunu ifade eden Altan, bu dönemd
e devletin en önemli ''kıstas'' kabul edildiğine dikkati çekti.Bu anlayışın Özal döneminde yıkılmaya başlandığına işaret eden
Altan, ''Bu başlangıcın temelinde de 24 Ocak 1980'de ilan edilen ekonomik ve yapısal istikrarı sağlamaya dönük kararlar bulunuyor'' dedi. Türkiye'nin o dönemde alınan kararlar ve Özal iktidarıyla birlikte farklılaşmaya başladığını vurgulayan Altan, bu değişimden özellikle ''statükocu'' kesimlerin rahatsız olduğunu ifade etti. Özal döneminde,
köylü ve esnafın güç kaybetmeye başladığına dikkati çeken Altan, bunun nedenin, teknolojiye dayalı sektörlerin gelişmesine daha fazla önem verilmesi olduğunu anlattı.18. Dönem
Milletvekili Bülent Çaparoğlu da Turgut Özal'ın, ''
özgürlük anlayışı'' konulu bir konuşma yaptı. Siyasi yaşantısıyla ilgili bazı anılarını anlatarak konuşmasına başlayan Çaparoğlu, Özal'ın özgürlük anlayışının 3 temel dayanağı olduğunu belirtti. Çaparoğlu, Özal'ın, en çok önem verdiği konunun, ''düşünceyi
ifade özgürlüğü'' olduğunu vurgulayarak, ''Eğer düşünceyi ifade özgürlüğü olmazsa o zaman toplumda kamplaşmalar yaşanması kaçınılmazdır'' sözlerini anımsattı. Özal'ın, konuşmalarında, ''din ve vicdan hürriyeti'' ile ''teşebbüs hürriyeti''ne de sık sık vurgu yaptığını ifade eden Çaparoğlu, ''Özal, zamanında yaptığı düzenlemelerle, ülkedeki işadamlarının elindeki kolundaki bağları çözdü'' diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, ''Merkezi İdarenin Yeniden Yapılandırılması'' konulu konuşmasında, ''kamu'' kavramının içeriğiyle ilgili bilgi verdi. Türkiye'de ''kamu'' denilince akla ilk olarak devletin gelmesini ''hayretle'' karşıladığını ifade eden Türköne, ''Özal, işte bu
anlayışı değiştirmeye çalıştı. Kamu aslında
halk demektir, halkın ta kendisini ifade eder'' dedi. Türköne, ''millet devlet içindir'' anlayışının da bir an önce değiştirilmesi gerektiğini belirterek, ''Bu anlamda 1980'lerde yapılan reformların da çok gerisindeyiz'' dedi. ''Aziz
Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra yetişen tek dünya lideri Özal'dır'' diyerek konuşmasına başlayan Gazeteci Cüneyt Ülsever ise Özal'ın bu yönünün en çok
Körfez Savaşı sırasında ortaya çıktığını söyledi. Ülsever, ''Bunu da o döneme ait
telefon konuşmalarından anlıyoruz. ABD Başkanı Bush'tan tutun da tüm Arap ülkelerinin liderleri Özal'ı arayarak fikirlerini öğrenmek istemişlerdir. Hatta, bir konuşma sırasında Özal'ın, Bush'a, 'bu savaşı bir tarafı eksik yürütüyorsunuz' diyerek çıkıştığı kayıtlarda vardır'' diye konuştu.Ülsever, Özal'ın, kendisi için en önemli icraatının, ''Türk milletinin zihniyet haritasını değiştirmesi'' olduğunu ifade etti.Özal'ın reformlarının ''akla yatkın'' olmaları nedeniyle başarılı olduğunu anlatan Ülsever, ''Özal'ı aklımızdan damıtarak gönlümüze yerleştirdik. İşte asıl başarı budur bence'' dedi. Panelde, ''Özallı Günler'' adlı belgesel ile vakfın
tanıtım filmi izlettirildi.