- Turgut Özal'a suikasti bizzat anlattım.
- Soruşturmayı bırakmam için tehdit ettiler.
- Silahlı saldırıya uğradım, kızımı kaçırıldı.
8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a yönelik suikast girişimini araştırmakla görevlendirilen Savcı Uğur Tönük ifadesinde soruşturmayı bırakması için dönemin MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nun aracılarla kendisini tehdit ettiğini, daha sonra Malatya’da silahlı saldırıya uğradığını ve kızının kaçırıldığını anlattı. Taraf’ta yer alan habere göre Tönük’ün ifadesinde öne çıkanlar şöyle:
* Beni İstanbul Ulus’ta bir villaya çağırdılar. Üç kişi vardı. İsimlerini söylemediler ben de ulaşamadım. Sonra da herhangi bir yerde kimliklerini tespit edecek bilgiye ulaşamadım. Bana ‘Paşamız bu tahkikatı yapmanızı istemiyor’ dediler. Bu paşa dönemin MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’ydu. Ortam çok gergindi. Hatırladığım kadarıyla mealen ‘Bu soruşturmayı bırak, işi karıştırma çek git, yoksa senin akıbetin de iyi olmaz’ gibi benzer ifadeler kullanarak beni tehdit ettiler. Ben bu işin suikast olduğu kanaatini edindim.
* Ayrıca tetiği çeken Kartal Demirağ’ın başka bilinmeyen güçler tarafından yönlendirildiğini, asıl sorumluların bunlar olduğunu fark ettim. Daha sonra Ankara’da MGK Genel Sekreteri Doğan Beyazıt Paşa beni ‘Bir işim var’ diye çağırdı. Bana bizzat ‘Seni Toplumla İlişkiler Başkanlığı’na getireceğim. Ancak benim dediğim kararları vereceksin’ dedi. Aramızda münakaşa çıktı. Ben ona hakaret falan ettim. Bu olaydan 10 gün sonra isteğimle emekli oldum.
* Suikast eylemi sırasında silahın kongre salonuna nasıl girdiğine dair bir delil o dönemde yoktu. Ancak silahı Kartal Demirağ’a polislerin verdiğini düşünüyorum. Soruşturma sırasında kullanılan silahın kriminal incelemesi emniyetçe kullanılan silahlarla ya da askeriyede kullanılan silahlarla aynı olmadığına dair araştırma benim soruşturmam da dosya içerisinde yoktur. Bununla ilgili net bilgim yoktur.
* Ben suikasttan sonra Turgut Özal ile İstanbul Harbiye Orduevi’nde buluştum. Konuyu bizzat arz ettim. Ben olay hakkında ayrıntılı bilgi verdim. Yukarı da bahsettiğim gibi tek bir şahsın yapmadığını bahsettim. Bu konuyla ilgili Ahmet Özal da benimle birkaç defa konuştu.
* Özal suikastıyla ilgili Malatya’da incelemeye gitmiştim. Ben Battal Gazi ilçesinde yol kenarında otururken bir araç yaklaştı ve içerisinden birkaç el silah sesi geldi. Kendimi yere atıp başka bir araca binmek suretiyle olaydan yara almadan kurtuldum. Olaydan sonra on gün eve gitmedim. Eve gitmediğim için eve gidip ‘Baban kayboldu’ diye kızım Gülsefa’yı alıp götürmüşler. Bu sırada kızım üniversite öğrencisiydi. Kızımı evden alıp götürenlerin resmî şahıslar olduğu kanaatindeyim. Bunun sebebinin de beni arayıp bulmak olduğunu düşünüyorum. Malatya’da tahkikata yalnız gittim. Eşim ve çocuklarım evde kalmışlardı. Kaçırma olayı bahsettiğim gibi oldu.