Sabah kalktı. Duşunu yaptı, tıraş oldu. O arada kahvaltıyı hazırlamıştım. Gittim içeriye. Yatak odasıyla oturma odası arasında
küçük bir oda vardır. Orada hem
spor aletleri hem sağlık malzemeleri durur. Gittim, kahvaltı hazır demek için. Gelirken 'Biraz yürüyeyim' dedi.
YÜRÜRSEM TERLERİM
Sonra 'Yok yok, şimdi yürürsem terlerim yeni duş yaptım,
vakit yok' dedi. Hazırlanıp İstanbul'a geleceğiz çünkü. Bu arada konuşuyoruz. İşte elbisen, gömleğin hazır dedim. Hangi elbisemi çıkardın, diye sordu.
AĞZINDAN KAN GELDİ
İşte konuşa konuşa yürürken, ben önde o arkada, aniden bir ses duydum. Birdenbire düştü, inanılmaz bir şey. Koştum. Burasından (ağzından kan geliyor) böyle bir şey gelmiş. Baktım atmıyor nabız falan, hiçbir şey yok, gitmişti yani. Bağırınca
nöbetçi yaverler koşup geldi. Yukarı kapıda makam arabası vardı. Aşağı kapıdaki ambulansı bile beklemeden kucaklayıp, makam arabasıyla hastaneye götürdüler.
Bugün