8'inci Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın
vefat ettiği gece
Ankara GATA'da
nöbetçi amiri olan
emekli binbaşı ve
Elazığ Fırat Üniversitesi
Tıp Fakültesi Anatomi Ana
Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Mustafa Sarsılmaz, Özal'ın vefat ettikten sonra hastaneye getirildiği geceyi anlattı.
O gece
komutanı temsil eden nöbetçi amiri olduğunu söyleyen Prof.Dr. Sarsılmaz, şöyle dedi:"O gün Cumartesi günüydü komutan Prof. Dr. Ömer Şarlak, bizi sabah arayıp Cumhurbaşkanının geleceğini söyledi. Biz ona göre daha tertipli daha düzenli Cumhurbaşkanı'nın gelişini beklemeye başladık. Fakat bir türlü Cumhurbaşkanı gelmedi. Cumhurbaşkanı'nın gelmesini bekliyoruz, bir duyduk hastalanmış Hacettepe'deymiş. Öğleden sonra oldu halen
cumhurbaşkanımız gelme, akşama doğru öldüğünü öğrendik. Şoke olduk, hemen
tören kıtasını hazırladık, bayrağı indirdik. Nasıl oldu diye düşünürken Özal'ın naaşı geldi. Biz aldık herkes girmek istiyor tabi
aileye müsaade ettik, Korkut Özal'ı hatırlıyorum ben. Birde
Kanal 6'da haber müdürü vardı
Can Ataklı ve birkaç insan daha vardı bunların girmesine müsaade ettik. Morga kadar götürdük, cesedi morga bıraktık artık o benim sorumluluğumdaydı. Gecede ben baktım cesede. Ve ertesi gün dediler katafalka kaldırılması gerekiyor. Sıcak var cesedin bozulmaması için ne yapmamız gerekiyor diye. Bizde tahnit yapıyoruz genelde bunu karıştırıyorlar, ailenin izin verip vermemesi konusunda şüphe var. Acaba omuydu değimliydi, tahnit yapmamız gerekiyor. Cihazlarımız var, vakumlarımız var, götürüyoruz, kasık bölgesinden atar damarını buluyoruz. Oradan girip kanını alıp
tahliye edip yerine formaldehit sıvısı veriyoruz kimyasal bir madde bozulmayı önlüyor. Biz bunu yapacaktık komutanımız dedi ki, aile ile görüştüm ayrıca Kemal Yamak
paşa ile görüştüm onlar
vücut bütünlüğünü bozan her şeye karşılar. Şunu da bilmiyoruz aileye ne anlatıldı da onlar istemiyoruz dediler. Ama bize istemiyoruz dedikleri şey o sırada yapmamız gereken işlem.
İMAM YIKARKEN BEN YARDIM ETTİM
Prof. Dr. Sarsılmaz, Cumhurbaşkanı'nın vücut bütünlüğünü bozmadan kokmayı önlemek için vücut boşluğuna
kimyasal madde enjekte ettiklerini belirterek, şöyle dedi: "Bunun üzerine ne yapabilirizi düşünmeye başladık. Orada bir patalog benden kıdemli hocamız vardı. O ve başka hocalar, cerrahlar herkes bir arada hızlı düşünmek zorundaydık ve dedik ki vücutta ne kadar boşluk varsa enjektörle sıvıyı çekip oralara doldurduk ve kokmayı bu şekilde önleyebiliriz. Bu vücut bütünlüğünü de bozmuyor, ailede huzurlu olur. Bu işlemden hemen sonra yıkanması ve kefenlenmesi gerekiyor. O zaman komutanımız dedi ki bu tarihi bir süreçtir herkesin ismini kayda alın burada kim bulunuyor ne yapıyorsa, kayda alındı. Ben orada artık bir nöbetçi amiri olarak değil çünkü ertesi gün oldu bir anatomi hocası olarak bulunuyorum. Yıkama ve dua işlemleri için imam çağırıldı,
İmam Ahmet bey diye birisi geldi. İmam tek başına rahmetliyi yıkamak için çeviremeyeceğinden içlerinde en genci bendim komutanımızın da izniyle ben
yardımcı oldum cenazeyi yıkadık, kokular sürdük, dualar edildi. Kefenledikten sonra tabuta koyduktan sonra katafalka gönderildi. Bizim olayımız bu.
KEŞKELERİM ÇOK
Prof. Dr. Mustafa Sarsılmaz, keşkelerinin çok olduğunu ifade ederek, "Birinci keşkem şu, keşke bir saç kılı alsaydım. Bir
yasak yok bir şey yok. Bana teslim edilmiş bir
ceset morgda tutuyorum yanına gidiyorum oradan bir saç teli alsaydım çok mutlu olurdum. Basiret bağlanması diye bir şey var ya benimde aklıma gelmedi veya basiretim bağlandı. İkinci konu ise zehirlenme mevzuunda bende şüphe içersindeyim, yani uzun süreli kimyasallarla zehirlenmeler olabiliyor. Bunun için kan tetkiki,
idrar tetkiki, kaşından derisinden vücudundan alınacak bir parça veya bir kıl bazı şeyleri açıklayabilirdi. çözümleyebilirdi. Niye bunlar yapılmadı diye ben kendi kendime soruyorum. Bizim orada Gülhane'de yapılmadı, başka bir yerde yapıldı mı,onu bilemiyorum. Ama medyadan okuduğumuza göre aile saç kılı olduğunu söylüyor. Eğer varsa bazı şeyleri açıklama imkanı var" dedi.
Cesedi detaylıca incelediğini ve bunu raporuna yazdığını anlatan Prof.Dr. Mustafa Sarsılmaz, "Tonton bir görüntü, bizi sıkıntıya sokmayan rahat bir görüntü veren bir imajı beni ferahlattı. Eğer bir
darbe, bir vurma, düşme her hangi bir şey olsaydı ben onu görürdüm. Ta başından ayak ucuna kadar bakıp inceledim teferruatlı olarak. 20 dakika inceledikten sonra not aldım" dedi.
Prof. Dr. Sarsılmaz, cenazenin alel acele kaldırıldığına dikkat çekerek, "Bende diyorum ki İslami duyarlılık esas alınsaydı doğrudur. Ama katafalka niye kaldırıyorsun. Kaç gün katafalkta kaldı, toprağa gitmedi ki hemen. İslami duyarlılıkta hemen cesedin toprağa gönderilmesi esastır. Biz onu ikinci plana atmışız görüntü o katafalka kaldırmışız o anda neden bu kadar acele edildi telaş edildi, benim orada morgda kalabilirdi. Keşke tüm sefahatı videoya alsaydık. Bunlarda keşkeler arasında ama benim keşkem bir tane saç teli almadığıma bin kere ah ediyorum" dedi.