Özcan, ''Allah'tan bizim
tohumlarımız genetikleri ile oynanmış tohumlar değil. Nasıl üretiyorsak öyle satıyoruz. Ama ben dışarıdan aldığımız tohumların o kadar masumane olmadığını bazen düşünüyorum. Böyle bir tehlikeye işaret ediyorum. Esasında işaret etmek istediğim şey üniversitelerin burada etkin rol almasıdır'' dedi.
Yüksek
öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf
Ziya Özcan, ''Biz bundan sonra bulunduğu ile, bulunduğu bölgeye, bulunduğu ülkeye
yardım eden, yol gösteren önünü açan üniversiteler görmek istiyoruz'' dedi.
Özcan, Turgut
Özal Üniversitesi 2010-2011
eğitim-öğretim yılı açılış törenindeki konuşmasında, dünyada küreselleşme ve bilgi temelli ekonominin etkili olduğunu belirtti.
Küreselleşme ile dünyadaki sınırların kalktığını belirten Özcan, bilgi temelli ekonomi ile de
ekonomik hayattaki başarının bilgi temelinden geçtiğinin ortaya çıktığını anlattı.
YÖK Başkanı Özcan, ''Biz bundan sonra bulunduğu ile, bulunduğu bölgeye, bulunduğu ülkeye yardım eden, yol gösteren önünü açan üniversiteler görmek istiyoruz.
Üniversitelerimiz bunu yapmak için büyük bir gayretle çalışıyorlar. O bakımdan onları çok fazla eleştirmemiz gerekmiyor'' diye konuştu.
Son yıllarda Türkiye'de sağlık hizmetlerinde büyük başarıların sağlandığını, sağlık hizmetlerinin köylere kadar uzandığını ifade eden Özcan, bu hizmetleri verirken kullanılan ilaç,
serum, tıbbi aletler gibi gereçlerin dışarıdan alındığını bildirdi.
Bunun büyük miktardaki paraların
yurt dışına
transfer edilmesi anlamına geldiğini vurgulayan Özcan, Türkiye'deki üniversitelerin bunları çok kolay yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.
Bunun için bazı akademisyenlerin önderlik etmesi gerektiğini belirten Özcan, ''Eğer bu yapılırsa biz sık sık etkisi altında kaldığımız mesela grip salgınlarının,
domuz gribi,
kuş gribi gibi, her 6 ayda yenisi çıkan ve bizi büyük miktarda para ödeyerek aşı almaya zorlayan bu türlü bir felaketten kurtulmuş oluruz'' dedi.
Yıllar önce aşıların Türkiye'de üretildiğine dikkati çeken Özcan,
üretimin artması gerekirken üretim yapan yerlerin kapandığını belirtti. Üniversitelerden bu konuda boşlukları doldurup insanlara önderlik etmesini isteyen Özcan, ''Bilimin amacı insanların standardını yükseltmektir. Eğer bunu yapamıyorsanız, ülkenize katkı veremiyorsanız, ekonomisine katkı veremiyorsanız size 'ne iş yapıyorsunuz?' diye sorarlar'' diye konuştu.
-''AMAÇ ÜNİVERSİTELERİN ÇOK ÖNEMLİ ROLLERİNİN OLDUĞUNU VURGULAMAK''-
Domates tohumu konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle çeşitli tartışmalar çıktığını anlatan Özcan,
Tarım ve
Köyişleri Bakanı
Mehdi Eker ile seyahatte karşılaştığını belirterek, Türkiye'nin 27 milyon dolarlık ABD ve İsrail'den tohum aldığını buna karşılık 144 milyon dolarlık tohumu dışarı sattığını kaydetti.
Özcan, ''Allah'tan bizim tohumlarımız genetikleri ile oynanmış tohumlar değil. Nasıl üretiyorsak öyle satıyoruz. Ama ben dışarıdan aldığımız tohumların o kadar masumane olmadığını bazen düşünüyorum. Böyle bir tehlikeye işaret ediyorum. Esasında işaret etmek istediğim şey üniversitelerin burada etkin rol almasıdır'' dedi.
Türkiye'de
buğday tohumlarının yüzde 5'nin üniversiteler, yüzde 40'ının özel
sektör ve yüzde 55'inin
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından üretildiğini ifade eden Özcan, ''Benim dikkati çekmek istediğim husus bu. Yoksa ne Tarım Bakanını ne de
Sağlık Bakanını burada eleştirmektir. Gerekirse o da yapılır ama amaç o değil. Amaç üniversitelerin çok önemli rollerinin olduğunu vurgulamaktır''diye konuştu.
Artık üniversitelerin rollerinin değiştiğini, önem kazandığını bildiren Özcan, üniversitelerin bu değişikliğe uyum sağlamasının ve insanların
yaşam standartlarını yükseltmek için çalışmalar yapmasının gerektiğini söyledi.
Türkiye'de Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın binde 73'ünün Ar-ge faaliyetlerine ayrıldığına dikkati çeken Özcan, bu oranın
OECD ülkelerinde yüzde 2,5 olduğunu, ABD'de ise yüzde 3,2 olduğunu vurguladı
.
''Ne kadar yatırırsanız, o kadar alabiliyorsunuz'' diyen YÖK Başkanı Özcan, 2002'de 50 milyon dolar olan
TÜBİTAK bütçesinin bugün 700 milyon dolara çıkmasıyla Türkiye'nin dünyada indeksli dergilerde yayımlanan
makale sayısı bakımından 17. sıraya çıktığını belirtti. Özcan, bu ivmenin devam edeceğini ve sıralamada Türkiye'nin daha iyi yerlere geleceğini de kaydetti.
-''ELEŞTİRİ YAPANLARA EN İYİ CEVAP''-
Türkiye'deki üniversitelerin başarılarının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Özcan, dünyada üniversiteleri ölçmek için kullanılan çeşitli sıralamaların olduğunu anlattı. Özcan, bunlar arasından Times'ın yaptığı
yükseköğretim dünya üniversiteleri sıralamasında
Bilkent Üniversitesinin 112. ODTÜ'nün ise 183. olduğunu söyledi.
Göreve başladığından beri kendisine yönelik ''Biz niye en iyi 500 listesine girmiyoruz?'' yönünde
eleştirilerin yapıldığına dikkati çeken Özcan, ''Bu, bu türlü eleştiriler yapanlara verilen en iyi
cevaptır. Biz bırakın 500'ü, bu listede de 400'üncü sıralarda
İstanbul Üniversitesi var, birkaç puan aldığında 300'lü basamaklara gelecek, çok iyi bir yerde konumlanmış olacak. Üç üniversitemiz dünya çapında üniversite olarak söylenebilir. Yakın zamanda bazı
vakıf üniversitelerinin de bu kervana katılacağını
ümit ediyorum. İnşallah 5-10 yıl içinde gerçekten hak ettiğimiz yere ulaşacağımızı düşünüyorum'' diye konuştu.
Konuşmasının ardından Özcan'a,
Turgut Özal Üniversitesi Rektörü
Erol Oral tarafından günün anısına
hediye verildi.