Devletin zirvesine yönelik suikast iddialarının ardından Özel Kuvvetler'e ait 'Kozmik' odada yapılan aramaların yankıları sürüyor. 1953 yılında Genelkurmay bünyesinde kurulan Özel Harp Dairesi`nin kurucularından Emekli Albay İsmail Tansu, Özel Kuvvetler'in gayrimeşru işlere karışmalarının kabul edilemez olduğunu söyledi. Bu kurumla ilgili öteden beri toplumda olumsuz bir kanaatin olduğunu kabul eden Tansu, bunun kurumun aşırı gizli yapısı ile bazı çalışanlarının karıştığı suç iddialarından kaynaklandığını söyledi. Özel Harp Dairesi, Türkiye'nin NATO'ya girmesinin ardından ABD'nin talebi üzerine 1953'te Genelkurmay'a bağlı bir şube olan Seferberlik Tetkik Kurulu adıyla kuruldu. Seferberlik Tetkik Kurulu, 1970'ten sonra Özel Harp Dairesi olarak anıldı. 1992 yılından sonra ise Özel Kuvvetler Komutanlığı adını aldı. İlk etapta 60 kişi ile kurulan Özel Harp Dairesi, bugün sayısı 10 bini aşan devasa yapı halini aldı. Özel Harp Dairesi ile ilgili bugüne kadar birçok iddia ortaya atıldı, suikast ve faili meçhullerle anıldı. Son olarak Devlet Bakanı Bülent Arınç'a yönelik suikast girişimi iddiası ile ilgili iki subayın gözaltına alınıp yargılanması dikkatleri bir kez daha bu kuruma çevirdi. CİHAN'a konuşan Özel Harp Dairesi'nin kurucularından Emekli Albay İsmail Tansu, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun kuruluş amacının muhtemel bir Rusya işgalinin engellenmesi olduğunu söyledi. Dairenin lojistikten sorumlu komutanı Tansu, Özel Harp Dairesi'nin kuruluş amacını "Bize denildi ki, savaşta düşman (Rusya) Türkiye'yi işgal ederse, işgal ettiği yerlerde onların iflahını kesin. Gerilla hareketiyle onları yıpratın. Hazırlıklarımız hep bunun üstüneydi." sözleri ile özetledi. AMERİKALILAR KURDURDU Emekli Albay Tansu, Özel Kuvvetler'in finansman ve faaliyetleri ile ilgili şu bilgiyi veriyor: "Amerikalılar bize müşavirlik yapıyordu. Yardım da yaparlardı. Bizde olmayan ihtiyaçlarımızı ya da örtülü ödenekten para verilemediği durumlarda onlar karşılardı. Mesela harekat eğitimi için Ankara'da kullanılan binaların kirası, benzin paraları bunların başında geliyordu. Çünkü her gittiğimiz yerde vermiyorlardı." Tansu, ABD'nin daha sonra bu yardımları niçin kestiğini ise bilmediğini söyledi. HAKLI KUKŞKULAR VAR Özel Harp Dairesi ile ilgili bugüne kadar birçok iddia bulunduğunu, dolayısıyla kurumun güvenilirliğinin tartışıldığını kabul eden Tansu, bunun da Özel Kuvvetler'in yapısı gereği aşırı gizlilikten ve bazı üyelerinin karıştığı gayrimeşru işlerden kaynaklandığını söyledi. Kurumsal anlamda Özel Kuvvetleri eleştirmenin doğru olmadığını ancak içindeki çürüklerin de ortaya çıkmasının gerekli olduğuna işaret eden Tansu, "Bu kurum hakkında geçmişten bu yana gayrikanuni işler yaptığı, faili meçhullere karıştığı, hatta kontrgerilla yakıştırması bile yapıldı. Bu kuşkular bugün de devam ediyor." şeklinde konuştu. Seferberlik Tetkik Kurulu'nun denetime açık olmadığını, bunun da kurumu şaibe altında bıraktığını hatırlatan Tansu, hakimin burada inceleme yapmasının anlamlı olduğunu söyledi. Tansu, "Kurumda bugüne kadar tahkikat yapılmadı. Bunun üzerine 'şaibeli olduğu için açmak istemiyorlar' diyenler oldu. Genelkurmay bunu açtı. Bu sevindirici bir gelişme. Eğer hukuka aykırı bir şey tepsi edilirse sorumlular hesap vermeli." dedi. SUİKAST İDDİASI VAHİM Tansu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast girişiminde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan albay ve binbaşı olayı ile ilgili ise şunları söyledi: "Bunlarla ilgili hala kuşku var. İncelemeler sonunda ortaya çıkacak. Bu teşkilatın görevleri arasında siyasilere suikast gibi konu yok. Hatta hiçbir siyasi partinin tarafını bile tutmamıştır. Kurum sistematik olarak bu tür gayrimeşru işler yapmaz. Ama her kurumda olduğu gibi bu kurumda da bu tür işlere karışanlar olabilir. Bu tip insanlar Özel Kuvvetler'de barınamaz, barındırılmamalı. Çünkü bunlar özenle seçilen ve özel eğitim görmüş insanlar." ERGENEKON VE ÖZEL KUVVETLER Tansu, Ergenekon'dan yargılanan Özel Kuvvetler'den emekli Binbaşı Fikret Emek ve Albay Levent Göktaş'ta fişleme belgelerinin çıkmasının kabul edilemez olduğunu söylüyor. "Asker de olsa artık herkesin geçmişten ders alıp demokrasi ve hukuk çerçevesinde hareket etmek zorunda" diyen Tansu şu ifadeleri kullandı: "Bunlar, yargı mensuplarını fişlemişler. Hatta generalleri bile bir solcu, Alevi diye fişlemişler. Ortada belgeler var. Buna inanamıyorum. Olmaması gereken işler bunlar. Dolayısıyla asla kabul edilemez." (CİHAN