Hüseyin Çelik'in 33 askerin şehit edilmesinde
Ergenekon'u işaret etmesi üzerine Fikret Bila'ya koşan ve Ergenekon iddialarına 'vicdansızlık, insafsızlık, öküz altında
buzağı aramak' diyen
Orgeneral Özgen, Murat Yetkin'in can alıcı sorusunu duymazdan gelmişti. Yetkin ilginç olayı 1
Şubat tarihli köşesinde aktarmıştı.
JİTEM'i oldukça iyi bilen 33 erden sorumlu Özgen'in JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan'la yemek yerken çektirdiği fotoğrafı da var.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 33 erin şehit edildiği 1993 yılındaki kanlı olayda Ergenekon'un parmağı olabileceği ihtimaline ilişkin açıklamalarını sürdürdü.
"Bu tür iddialar insafsızlıktır, vicdansızlıktır." diyen dönemin Jandarma Asayiş Bölge Komutanı
emekli Orgeneral
Necati Özgen'e
cevap veren Çelik, "Geçmişte Apo ile kanka olanların bugün Ergenekon'dan yargılanması tesadüf olabilir mi?" diye sordu.
Hüseyin Çelik'in, "Bingöl'de 33 askerin şehit edilmesi karanlıkta kalan bir noktadır." sözleri Ergenekon iması olarak algılanmış ve emekli Orgeneral Özgen, basın kanalıyla "Orada taktik sorumluluk bendedir. Ne sorulacaksa cevaplarım." göndermesinde bulunmuştu. Hüseyin Çelik, partisinin grup toplantısına girerken Özgen Paşa'ya istediği soruyu yöneltti. Dönemin
Başbakan Yardımcısı
Erdal İnönü ve
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş ile birlikte katıldığı brifingde, 33 erin şehit edilmesine ilişkin sorulan soruya niye cevap vermediğini açıklamasını istedi.
Çelik'in hatırlattığı olayda gazeteci Murat Yetkin'in sorusu brifingi veren
subay tarafından duymazdan gelinmişti. Sonrasında yaşananları Yetkin, köşesinde şöyle anlatmıştı: "...
Erdal İnönü rahatsız oldu, Orgeneral Güreş'e döndü, 'Soru sorulmayacak mı?' diye sordu.
Güreş 'Kim soruyu soran?' dedi. El kaldırdım, 'Orada boşluk olduğunu nasıl biliyorlardı?
İstihbarat hatası mı, güvenlik hatası mı var?' diye sorumu yineledim. Güreş, subaya döndü, 'Cevap ver bakalım' dedi. İkna edici bir cevap yoktu. Güreş sinirlendi. Kalktı, Korgeneral Özgen'in kolunu tuttu, ikisi birlikte koridorun sonundaki bir odaya kapandılar. İnönü'nün canı da iyice sıkılmıştı.
ZAMAN