Danıştay 2. Dairesi'ne düzenlenen saldırıdan sonra
Türkiye yeniden hareketli bir döneme girdi. Toplumun geneline bir sağduyu hâkim, ama "Türkiye tekrar karışıyor." diye başlayan söylemler de temelsiz değil.
Şemdinli ile başlayan
terör ve kargaşa ortamı, bu sefer çok yönlü olarak kendini göstermeye hazırlanıyor. Şüphesiz bu kaotik atmosfer Türkiye'deki aktif terör gruplarını da harekete geçirecek.
15 gün önce hem terör
örgütü
PKK hem de Türkiye İşçi Köylü
Kurtuluş Ordusu (
TİKKO) veya diğer adıyla Maoist Komünist Partisi'nin (MKP) suikastlar için
eylem kararı aldığı belirtiliyor. Örgütlerin hem
ağız birliği etmişçesine eş zamanlı eylem kararı alması hem de benzer
hedeflere yönelmesi dikkat
çekici. Tek elden çıkmış intibaı veren kararlarda Türkiye'de etkili ve ciddi cinayetlerin işlenmesi öngörülüyor. Bu alışık olunmadık durumu değerlendiren istihbarat uzmanlarına göre,
terör örgütleri daha önce hiçbir zaman eş zamanlı eylem kararı almadı.
PKK'DAN FARKLI BİR KARAR DAHA
Terör örgütü PKK'nın zaman zaman aldığı kararlardan farklı olarak, namlunun ucuna, işadamlarını, valileri, kaymakamları, belediye başkanlarını, bazı
Kürt aydın ve entelektüellerini,
banka ve medya mensuplarını yerleştirdiği belirtiliyor. 15 gün önce
Kuzey Irak'tan çıkan ancak hangi
komutan tarafından gönderildiği belirtilmeyen örgüt içi bildiride önemli ayrıntılar gizli. Buna göre PKK merkezinden verilen talimatlar örgütün şehir kadrosu ve TAK (
Kürdistan Özgürlük
Şahinleri)
militanları tarafından,
toplum üzerinde etki uyandıracak kişilere yönelik
seri cinayetlerin işlenmesini öngörüyor. Örgüt bu cinayetleri, duruma göre üstlenecek ya da
faili meçhul olarak kalmasına özen gösterecek. PKK antetli bildiriden
terörist Murat
Karayılan ve
Cemil Bayık gibi örgütün önemli isimlerinin haberi olduğu ve ikisinin de bu kararın alınmasında etkili oldukları vurgulanıyor. Ancak eylemlerin ne zaman ve öncelikli olarak kime yönelik olacağı açıklanmıyor. Ayrıca PKK'nın geçmiş dönemde aldığı kurumlara, özel kuruluşlara ve turizm beldelerine yönelik eylem kararı da geçerliliğini devam ettiriyor.
Öte yandan Diyarbakır'da PKK tarafından öldürülen
HADEP eski Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan cinayetinde rol almış örgüt mensuplarının cezalandırıldığı da belirtiliyor. Örgütün suikasti bir faili meçhul olarak planladığı ancak olay yerinde bırakılan delillerden dolayı cinayetin deşifre olduğu, bundan sorumlu tutulan, AKSİYON’un ismine ve kod adına ulaşmadığı bir militanın Kandil'e çağrılıp
infaz edildiği ileri sürülüyor.
Uzmanlar, TİKKO'nun sınırlı sayıdaki militanıyla harekete geçtiğini, esaslı bir
darbe alan TİKKO'nun büyük eylemlerde bulunacak kadar toparlanmış olmasının düşündürücü olduğunu söylüyor.
Güvenlik güçleri tarafından Haziran 2005'te Tunceli'nin
Ovacık ilçesi kırsalına düzenlenen operasyonda, TİKKO'ya ağır bir darbe indirilmiş, 17 terörist ölü 3 terörist de sağ olarak ele geçirilmişti. Öldürülenler arasında
Cemal Kutan ve Cafer Cangöz gibi örgütün
beyin takımının bulunması terör uzmanlarınca TİKKO’nun bir daha toparlanamayacağı yorumunun yapılmasına sebep olmuştu. Ancak ellerinde kaleşnikofları, A-4 ve C-4
patlayıcı bulunan militanlar Karadeniz'e geçmiş ve hiçbir engelle karşılaşmamıştı.
Geçtiğimiz hafta eylem hazırlığındaki TİKKO militanlarının yakalanması terör uzmanlarını şaşırttı.
Niğde Emniyet Müdürlüğü’nün,
İstanbul polisi ile ortaklaşa gerçekleştirdiği operasyonda
Selçuk Mahallesi'ndeki hücre evine yapılan baskında 7 militan yakalandı. Yakalanan Ellez Dede kod adlı Halil Şahin ve
Tuncay kod adlı zanlının 6
Mart 1999'da Çankırı Valisi Ayhan Çevik'e yapılan suikastın emrini veren TİKKO'cular olduğu ileri sürüldü. Alınan bilgiler teröristlerin benzer eylemler gerçekleştirmek için
hazırlık yaptıkları, ancak bu seferki eylemlerin daha kapsamlı olacağı yönünde. TİKKO'nun, PKK ile birlikte aldığı yeni faili meçhullere girişme kararıyla Ovacık'ın intikamını almayı amaçladığı belirtiliyor. Örgütün ilk hedef olarak
Tokat ilini seçtiği de sızan bilgiler arasında.
AKSİYON