Avrupa'nın, terör örgütü PKK'ya yeşil ışık yakan skandal icraatlarına bir yenisi daha eklendi. Fransız mahkemesinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktığı terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Rıza Altun, Paris bölgesinin dışına bile çıkması yasakken Viyana üzerinden Kuzey Irak'taki Erbil kentine kaçtı. Avusturya'nın, Rıza Altun'un Erbil'e kaçmasına bilerek göz yumduğu ortaya çıktı. 4 Temmuz'da geldiği Viyana'da Avusturya polisi tarafından gözaltına alınan Altun, İnterpol'ün kırmızı bültenine ve Fransa'daki adlî takip kararına rağmen 13 Temmuz'da salıverildi. Ülkeyi terk etmek şartıyla serbest bırakılan Altun, Avusturya Havayolları'na ait tarifeli bir uçakla 13 Temmuz'da Erbil'e uçtu. Avusturya yönetimi, uluslararası tutuklama emrinden haberi olmasına rağmen, Altun'un gözaltına alınmasından ne Ankara'yı ne de Paris'i haberdar etti. Fransa, Avusturya ve Türkiye üçgeninde diplomatik soruna yol açması beklenen olay, bazı Avrupa ülkelerinin, AB terör örgütleri listesinde bulunmasına rağmen PKK'yı nasıl kolladığını bir kez daha ortaya koydu. Fransız polisi ise tutuksuz yargılanan örgütün önde gelen isimlerinin mahkemenin koyduğu kuralları ihlal etmeleri üzerine yeni bir şafak operasyonu düzenledi. PKK'nın Avrupa'daki kasası olarak bilinen Rıza Altun, Fransız terörle mücadele ekiplerinin geçtiğimiz şubat ayında örgütün Fransa'daki üslerine yönelik düzenlediği şafak operasyonlarında tutuklanmıştı. Geçtiğimiz yaz Paris'te bir döviz bürosunda iki yüz bin Euro'yu dolara çevirmek isterken polis tarafından gözaltına alınan örgüt mensupları üzerinden başlatılan soruşturmanın sonucunda düzenlenen operasyonlarda Altun'la birlikte, aralarında Nedim Seven ve Canan Kurtyılmaz gibi örgütün önde gelen isimlerinin yer aldığı 16 kişi gözaltına alınmıştı. Fakat, Paris mahkemesi, terörle mücadele savcılığının "tutuklu yargılanmaları" yönündeki talebine rağmen, "teröre destek vermekle" suçlanan örgüt üyelerini tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Tutuksuz yargılanacak örgüt üyelerinin, Paris bölgesinin dışına çıkması, örgüte yakın derneklerle irtibata geçmeleri ve birbirleriyle görüşmeleri yasaklandı. 'Salıverme siyasî bir tavır' Ancak PKK'nın lider kadrosundan Altun, Paris bölgesinin dışına çıkması yasak olmasına ve gözetim altında bulundurulmasına rağmen Avusturya'ya gitti. PKK elebaşısı, 4 Temmuz tarihinde Avusturya güvenlik birimleri tarafından Viyana'da tutuklandı. Altun'un sahte pasaport taşımaktan tutuklandığı öne sürüldü. Fakat Avusturyalı yetkililer, tutuklanma konusunda Paris ve Ankara'yı haberdar etmedi. 13 Temmuz'a kadar Viyana'da gözaltında tutulan Rıza Altun, hiçbir sorunla karşılaşmadan elini kolunu sallaya sallaya Erbil'e uçtu. Viyana'nın bu tavrı, Altun'un tutuklanmasından ancak kaçtıktan sonra haberi olan Paris'teki PKK dosyasını takip eden terörle mücadele ekiplerini çileden çıkardı. Paris'in Viyana'yı bu nedenle uyarabileceği belirtiliyor. Avusturya İçişleri Bakanlığı yetkilileri, olayla ilgili kendilerinin bir sorumluluğu olmadığını savunarak topu Adalet Bakanlığı'na atıyor. Zaman'ın Viyana'da görüştüğü yetkililer, Avusturya Adalet Bakanlığı'nın Türkiye'nin çıkarttığı uluslararası tutuklama emrini ve Fransa'daki adli takip kararını görmezden gelerek Altun'u salıvermesini PKK'ya karşı "siyasi bir tavır" olarak değerlendiriyor. Altun'a "Avusturya'yı terk et ve AB toprakları dışında istediğin yere git" dendiği belirtiliyor. Altun, bunun üzerine 13 Temmuz Cuma günü saat 10.20'de Viyana'dan kalkan Avusturya Havayolları'na ait tarifeli bir uçakla Erbil'e kaçtı. Altun'un daha önce de İtalya'ya giriş-çıkış yaptığı bildirilmiş; fakat bir sonuç çıkmamıştı. Paris'te pijamalı baskın Paris'te tutuksuz yargılanan örgüt üyelerinin, mahkeme tarafından konulan kuralları ihlal etmesi üzerine Fransız polisi şartları ağırlaştırdı. Nedim Seven ve Canan Kurtyılmaz'ın, haziran ayının başında Paris'te Abdullah Öcalan'a destek için düzenlenen bir gösteriye katıldığını tespit eden Fransız polisi, geçtiğimiz hafta bu kişilerin kaldığı evlere şafak operasyonu düzenleyerek terörle mücadele birimine getirdi. İfadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan Seven ve Kurtyılmaz'ın aracılar vasıtasıyla da olsa yasak olmasına rağmen birbirleriyle görüştüğü bildirildi. Bunun üzerine bu kişilerin, avukatlarıyla görüşmek dışında Paris'e gelmeleri, örgüte yakın dernekleri ziyaret etmeleri ve bu derneklerin üyeleriyle görüşmelerinin yasaklandığı öğrenildi. Rıza Altun, Nedim Seven, Canan Kurtyılmaz gibi PKK'nın yönetim kadrosunda yer alan isimlerin serbest bırakılmasında tehlike görmeyen Fransız mahkemesinin, geçen yaz para ile yakalanan iki kişiden birisini ise hâlâ içeride tutması dikkat çekiyor. Fransa'nın değişik şehirlerinde Türklere ait işyeri ve derneklere düzenlenen saldırılarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında şubat ayında gözaltına alınan terör örgütü PKK üyesi on bir kişiden dokuzu da geçen ay tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Aynı mahkemenin, Rıza Altun, Nedim Seven ve Canan Kurtyılmaz gibi isimleri salıvermesi "siyasi tavır" iddiasını güçlendiriyor. Fransız savcı da şaşırmıştı Paris İstinaf Mahkemesi'nin, PKK üyelerini tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakması, soruşturmayı yürüten terörle mücadele birimlerini bile şaşırtmıştı. Dosyayı takip eden terörle mücadele savcısı, Zaman'a yaptığı açıklamada söz konusu kararın "dayanaksız" olduğunu ve "anlamakta zorluk çektiklerini" bildirmişti. Fransız Adalet Bakanlığı yetkilileri, kararda özellikle örgütün, avukatları aracılığıyla Fransız İç İstihbarat Teşkilatı (DST) ile ilişki içerisinde olduğunu ifşa etmesinin etkili olduğuna dikkat çekiyor. Soruşturmayı yürüten savcılar, geçtiğimiz haftalarda Türkiye'ye gelerek İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da incelemelerde bulunmuştu. PKK, AB'nin oybirliğiyle belirlediği terör örgütleri listesinde bulunuyor. Fakat, çok sayıda AB ülkesi buna rağmen örgütün faaliyetlerine göz yumuyor. AB'nin yayınladığı terör listesinin sadece "siyasi ve sembolik öneminin olduğu" ve hukuki bağlayıcılığının ve değerinin olmadığı ifade ediliyor. Zaman