Terör örgütü PKK kürt gençlerinin okumasını istemiyor. Son günlerde örgüte üst üste vurulan darbelerin ardından şehirlerde eylem yaptıracak eleman bulamayan örgüt, üniversite öğrencilerine yöneldi. Terör örgütü, Anadolu'dan Büyükşehirlere okumaya gelen öğrencileri kendi saflarına çekmek için türlü baskılar uyguluyor. Okuyan kürt gençlerin örgüte uzak durmasından rahatsızlık duyan PKK bu yüzden gençlerin üniversite okumasını istemiyor. Diyarbakır'da bir dershane önünde patlayan bu bombanın hedeflerinden biri de okuyan kürt gençleriydi. Hain saldırıda hayatını kaybeden 6 kişiden 5'i üniversite hayali kuran gençlerdi. Örgüt ilk olarak 1997 yılında okumuş kürt gençlerini hedefine aldı. PKK, okuyan Kürt öğrencilerin örgütsel faaliyetlerden uzak durmalarından rahatsızlık duyuyordu. Şehirde yapılan propaganda ile yeterli verim alınamayınca örgüt bu gençleri yanında tutmanın farklı bir yolunu buldu. Öğrenciler, Emniyet birimlerinin kayıtlarında örgütçü olarak yer almaları sağlanacak ve bu şekilde okuldan koparılacaktı. Terör örgütü, bulundukları şehirlerde eylem yaptıramadığı öğrencileri, turistik seyahata gidiyormuş gibi Yunanistan'daki kamplarına götürdü. İstanbul, Eskişehir, Çanakkale, İzmir ve Ankara'daki üniversitelerde okuyan kürt öğrenciler toplu olarak önce Yunanistan'daki kamplarda siyasi eğitimden geçirildi. Daha sonra da Irak'taki kamplarda askeri eğitim verildi. Örgüt öğrencilerin bir bölümünü okudukları şehirlere geri gönderdi. Bir bölümünü de Irak'taki kamplarında özel eğitimden geçirdi. Zeki öğrencilerden, özellikle büyük şehirlerde bombalı ve sabotaj eylemler yapmak üzere ''özel kuvvetler'' adı altında bir grup oluşturuldu. PKK'nın kamplarında eğitim alan öğrenciler, artık isteseler de örgütün faaliyetlerinden uzak duramazlardı. Aksi takdirde örgüt kamplarda eğitim alan bu öğrenciler deşifre edilip Güvenlik birimlerine ihbar edilecekti. İşte üniversitelerden bu şekilde koparılan öğrencilerden yakın zamanda karşımıza çıkan bir kaç örnek. Nisan 2007'de Taksim'de üzerindeki patlayıcı maddeyi patlatmak üzere yakalanan Aslı D., okuduğu Üniversiteden 3. sınıfta ayrılarak örgüte katılmıştı. Bazıları da yaptıkları eylemlerin hemen ardından güvenlik güçlerince yakalanmıştı. Üniversitelerini terk ederek kanlı örgüte katılan öğrencilerin büyük bölümü Mardin, Şırnak, Diyarbakır ve Tunceli'de güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürüldü. 1997'den sonra Örgütte bu alanda bir boşluk oldu. Terör örgütü PKK'ya katılan çok sayıda öğrenci operasyonlarda öldürülünce, örgüt eylemlerine bir süre öğrencisiz devam etti. Bu durum 2007'ye kadar böyle devam etti. 2007 yılı başlarına kadar öğrenciler eylemlere katılmadı. Bu dönemde İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde gerçekleşen Molotoflu eylemleri gerçekleştiren çok sayıda örgüt yandaşı yakalanınca, örgüt büyük şehirlerde eylem yaptıracak eleman sıkıntısına girdi. PKK, 2007 başlarında ikinci kez okuyan Kürt gençlerine yöneldi. Bu gençler İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde araç yakma eylemlerinde kullanıldı. Eyleme katılan öğrencilerden bir çoğu da kısa sürede yakalanıp cezaevine gönderildi. Molotoflu eylemlerde kullanılan öğrencilerden biri de 2007 ÖSS sınavı Diyarbakır birincisi Cihat D. İdi. Boğaziçi Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler bölümü hazırlık sınıfında okuyan Cihat'ın üniversite hayatı sönmüştü. Alibeyköy'de elinde molotofla suçüstü yakalanan Cihat, şu anda cezaevinde terörle mücadele kapsamında yargılanıyor. Türkiye’nin önemli Üniversitelerinden birinde okurken ve onu başarılı bir kariyer bekliyorken Cihat şimdi, 7 ile 11 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanıyor. İstanbul polisinin başarılı operasyonları sonucu yakalanarak cezaevine gönderilen molotfçulardan 8'i Üniversite öğrencisi çıkmıştı. Bu gençler PKK'nın son zamanlarda alilerinden ve okullarından kopardığı onlarca gençten sadece bir kaçı. Okuyan gençlerin örgüte uzak durmaları PKK'yı rahatsız ediyor. Eylem için eleman bulamayan örgüt de bu yüzden gençlerin okumasını istemiyor. ALİ DEMİRER(ÖZEL HABER)-SAMANYOLUHABER