Almanya'dan Hollanda'ya, Rusya'dan İsviçre'ye, Danimarka'dan
Fransa'ya kadar birçok
ülke terör örgütüne
finansman yönünden
destek çıkıyor.
Terör örgütünün en önemli finans desteğinin uyuşturucu ve insan kaçakçılığı olduğunu dile getiren
Başbakan Erdoğan, örgüte ve onun
Avrupa'daki örgütlenmelerine karşı duyarsız kalan bazı ülkelerin tutumlarının kendi toplumlarına ciddi zarar verdiğini kaydetti. Erdoğan'ın eleştirileri, dikkatleri
terör örgütüne destek çıkan ülkelere çevirdi.
Terör örgütünün beş farklı ülkede
banka hesabı olduğu biliniyor. Örgütün para trafiğini ise ERNK (
Kürt Demokratik Halk Birlikleri) düzenliyor. Bu birime bağlı Diplomasi ve Kurumsal Siyasi Çalışmalar Kurulu'nun altında, KNK-KUK isimli Kürt
Ulusal Kongresi ve KON-KÜRD (Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu) var. Bu iki kuruluş da örgüte gelir sağlayıcı çalışmalar yapıyor.
KON-KURD, 9 federasyonu
kontrol ediyor. Örgütün
yurt dışı yapılanması ise şöyle: İskandinavya Kürt Barış Konseyi, Fransa Kürt Halkı ile Dayanışma Kurulu,
Belçika Kürt Halkına Yürütülen Savaşa
Hayır Kurulu,
İngiltere Londra Kürt İlişkiler Grubu, İngiltere
Kürdistan İnsan Hakları Projesi, ABD'de Kürt Enformasyon Agi.
Almanya'da yaşayan Türk nüfusun yoğunluğu teror örgütünün Avrupa alanındaki faaliyetlerinin organizesinde bu ülkeyi önemli bir merkez haline getirdi. 1993 yılında
PKK terör örgütünün Almanya'da resmen yasaklanmasına rağmen faaliyetler, paravan isimlerle kurulan 33
dernekle yürütülüyor. Terör örgütünün cephe faaliyetlerini yürütmek üzere bu ülkede kurulan ERNK ile bu paraleldeki diğer dernek ve kuruluşlarca Türk işcileri arasında PKK'ya
eleman kazandırmak amacıyla
propaganda faaliyetleri sürdürülüyor.
Terör örgütünün son zamanlarda içine düştüğü eleman sıkıntısı nedeniyle bu ülkedeki sempatizan konumundaki kişileri
legal görünümlü organizasyonlar bünyesinde
seminer ve toplantılarla siyasi eğitime tabi tutularak önce Ortadoğu'ya sonra da
Türkiye'ye gönderiliyor. Ayrıca, yine aynı amaca yönelik olarak örgüt, mülteci ve kaçak statüsünde bulunan
oturma izni olmayan kişileri bu ülkede aktif örgütsel faaliyetlerde bulunmaya zorluyor.
Çeşitli vesilerlerle organize edilen geceler, açılan
yardım kampanyaları, yayınlanan
gazete ve dergilerin zorla satılması ile örgüt adına zorla para toplama faaliyetlerinden elde edilen gelirler terör örgütünün finans kaynaklarını oluşturuyor. Bu yollarla elde edilen gelirin yıllık 150 milyon
Euro civarında olduğu tahmin ediliyor.
İsveç hükümeti ise, PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmekle birlikte Avrupa'daki pek çok ülke gibi Kürt dernekleri federasyonu şemsiyesi altında faaliyet gösteren paravan kuruluşlara müsamaha gösteriyor. Terör örgütünün doğrultusunda İsveç'te faaliyet gösteren yaklaşık 42 dernek, İsveç Kürt dernekleri federasyonu adı altında çalışma yürütüyor.
Yunanistan da, Türkiye'de işlemiş oldukları terör suçları nedeniyle adli takip ve soruşturmadan kaçarak ülkelerine sığınan teröristlere siyasi sığınma, kamp ortamı sağlama, silahlı eğitim, sağlık hizmeti verme ve barınma imkanı gibi kolaylıklar sunuyor. Terör örgütü, Yunanistan ve
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde rahatça faaliyet gösteriyor.
Yakalanan teröristlerin ifadelerinden; özellikle 1994 yılından itibaren Türkiye ve Avrupa'dan çeşitli yollarla Yunanistan'a gönderilen PKK militanlarının bu ülkede örgüte ait mevcut kamplarda
patlayıcı madde eğitimine tabi tutuldukları ve bu eğitimi tamamlayan militanların gorevlendirildikleri
metropol iller ve turistik bölgelerde bombalı saldırılar yapmak üzere Türkiye'ye giriş yaptıkları anlaşılıyor.
CİHAN