Bir vatandaşın başına gelenler pes dedirtti. Yaşanan bu olay, devlet ve özel kurumlar kurumsal imajları ve
hizmet odaklı yapılanmalarını sürdürürken bazı önemli devlet kurumları hantallığa mahkum mu oluyor? sorunu getiriyor akıllara...
PTT'de yaşanan bir olay akıllara durgunluk veren cinsten. Türkiye'de bir kurumun bu hale gelmesi fark edilmeyen bir durumu ortaya çıkardı. Yaşanan olay şöyle gelişti;
Bir şirkette yöneticilik yapan Hukukçu
Abdullah Şen'in, 1
Ağustos 2011'de adına açılmış PTT
posta çeki ile 50291XX nolu hesabına bir miktar para gönderilir. Ama bu parayı çekemeye gittiğinde başına gelmeyen kalmaz. Parasını almak için en yakın PTT şubesine giden Şen, "paranın ödenemeyeceği" cevabını alır. Nedenin ise adına tanzim edilmiş olan manyetik bir
karttır.
Görevlinin memurun en yakın bir PTT şubesinden yardımcı olabileceklerini söylemesi üzerine Levent Şubesi'ne gider. İlgilere durumu anlatan Şen, buradan "adınıza tanzim edilen kart
Kağıthane Posta dağıtım merkezinde, oradan beyan edilebileceği" cevabını alır.
Kağıthane Posta Dağıtım merkezindeki dağıtım şefine durumunu anlatan Şen'in buradan aldığı
cevap şaşırtıcıdır. Bu kez adres olarak Kağıthane
Merkez PTT şubesi gösterilen Şen, şubeye giderken gelen bir
telefonla şok olur. Şen "Kartınız Gültepe PTT şubesinde" cevabıyla ilgili yere
mesai bitiminden dolayı bir gün sonra gider. Oradan aldığı cevap Şen'i ikinci kez şoke eder: "Kartınız Kağıthane Posta dağıtım merkezinde." Ve buradan kendisene verilen dökümanla Kağıthane Posta Dağıtım merkezine giden Abdullah Şen, "durumun olağan birşey" olduğu cevabını alınca üçüncü şokunu yaşar. Zararının
taşeron şirketten karşılancağını belirten memur görevlisi, bu kez Genel Müdürlüğe fax göndermesini beyan eder.
Tüm yaşananlara rağmen hakkını aramaktan vazgeçmeyen Şen, "para poliçe hesabına yatırıldığı için ödeyemeyemeyiz" cevabıyla adeta yıkılır. Ve bu sefer Şen'e Ankara'nın telefon numaraları verilerek, bu numaraları araması söylenir. Şen tüm uğraşlara rağmen bu numaralardan kimseye ulaşamaz. Bir kez ulaşmayı başarır ondada numaranın yanlış olduğu cevabını alır. Ve başka bir numara verilir.
Paranın tahsil edilebileceğinin söylenmesi üzerine ertesi gün parasını almak için şubeye giden Şen, bir şok daha yaşar. "Poliçe hesabından çıkarılmış bir para yok" cevabını duyan Şen, tüm azmiyle araştırmaya devam eder ve davasından vazgeçmez. Ve yaşadıklarını tutanağa dönüştürür. Ayrıca PTT genel Müdürlüğü'nün internet sitesindeki santral telefonunu arayan Şen'in telefonu uzun uzun çaldırmasına rağmen karşısına kimse çıkmaz.
3. günün sonunda Kağıthane Posta Dağıtım merkezinden kendisinin şef olduğunu söyleyen bir kişi tarafından aranan Şen'e "bir zararınız var ise taşeron firmadan alabilirsiniz. Bu konuda bir şikayetiniz var mı?" diye sorulur.
21 .Yüzyılda tüm
iletişim imkanlarının arttığı günümüzde
Balıkesir-Avşa'dan yola çıkan bir para henüz İstanbul'a ulaşmamış
Marmara Adası civarında gezinmektedir.