Türkiye Büyük
Millet Meclisi
Başkanvekili Nevzat Pakdil, "Hatırlarsanız 2002
seçimlerinden önce sayın başbakanın adaylığı iptal edilmişti. Ama bu süreç içerisinde sayın başbakanımız ve
AK Parti hep hukuk içerisinde kalarak mücadelesini sürdürdü ve bunu hukuk içerisinde çözüme kavuşturdu" dedi.
Pakdil, Yüksek Seçim Kurulu'nun (
YSK)
BDP'li 12 ismin milletvekili adaylığını kabul etmemesinin ardından
ülke genelinde yaşanan gerginlikler karşısında sükunet çağrısı yaptı. Gazetecilerin konuya ilişkin yönelttiği soruları cevaplandıran Pakdil, Türkiye'de her zaman problemler çıkartmak, seçim dönemine girilmesiyle gerginlikleri artırmak isteyenlerin bulunduğunu belirtti.
AK Parti olarak dünya vizyonu ortaya koyduklarını ve Türkiye'yi bir dünya ülkesi haline getirmek istediklerini vurgulayan Pakdil, bazı grupların
küçük menfaatler uğruna bunları engellemeye çalıştığını öne sürdü. Bu tür girişimlere fırsat verilmemesi gerektiğini vurgulayan Pakdil, şöyle konuştu:
"Bakın Türkiye bir hukuk devletidir ve hukuk devleti olma noktasında 12 Eylül'deki referandumda çok büyük aşamalar kaydetmiştir. Hukuk devletinin bütün kuralları da Türkiye'de işlemeye başlamıştır. Bir insan bir haksızlığa uğramışsa bunu hukuk zemini içerisinde, o mücadelesini sürdürür ve neticeye gider. Hatırlarsanız 2002 seçimlerinden önce sayın başbakanın adaylığı iptal edilmişti. Ama bu süreç içerisinde sayın başbakanımız ve AK Parti hep hukuk içerisinde kalarak mücadelesini sürdürdü ve bunu hukuk içerisinde çözüme kavuşturdu. Şimdi burada hukuku bir tarafa bırakarak, mevzuatı bir tarafa bırakarak 'ben yaptım oldu' anlamındaki bir kısım şeylerle Türkiye'yi kargaşanın içerisine götürmenin kimseye faydası yoktur. Bütün parti yetkilileri, meclis başkanı açıkladı YSK'nın yapmış olduğu bu uygulamayı milletin içine sindiremediğini, uygun bulmadığını ifade etti. Ama bunun çözümü nedir? Bunun çözümü hukuk içerisindeki mücadeleyi bu anlamda sürdürmektir."
"HEDEFİMİZ HEP BERABER KAZANMAKTIR"
Haksızlıklara karşı hep birlikte karşı çıkılması gerektiğini kaydeden Pakdil, yolları kesen bir yaklaşımın doğru olmadığını belirtti. Türkiye'de seçimlerin demokratik bir ortamda yapılmasını en çok kendilerinin istediğini dile getiren Pakdil, buna karşılık kargaşa ortamı oluşturmanın kimseye fayda getirmeyeceğini işaret etti. Hedeflerinin hep beraber kazanmak olduğunu vurgulayan Pakdil, şunları söyledi:
"Yani kamuya, millete ait olan bir yolu siz kesiyorsunuz, yolu ulaşıma kapatıyorsunuz sonra bunun adına
sivil itaatsizlik diyorsunuz. O zaman başka bir kısım insanların hakkını, hukukunu engelliyorsunuz. Orada mesela doğuma gidecek insanlar olabilir,
trafik kazası geçirmiş insanlar olabilir, ameliyata gidecek insanlar olabilir. O zaman o insanların hakkını, hukukunu kim koruyacaktır. O insanlar haksızlığa uğramıyor mu orada? Mesela yetişemediği zaman bebeğini kaybeden bir annenin halini düşünün veya gidip
sakat kalacak, hayatını kaybedecek bir insanın halini düşünün. Şimdi bunların hepsini belirli bir şekilde engellemeye kalkacaksınız ondan sonra bunun adına hukuk mücadelesi diyeceksiniz.
Hukuk mücadelesi yapılması hukuk içerisinde olur. Bir haksızlık varsa buna hep beraber karşı çıkmamız lazım, giderilmesi lazım. Türkiye'de seçimlerin en demokratik bir şekilde olması lazım, herkesin eşit şartlar içerisinde yarışması lazım. Buna hiç kimsenin bir itirazı falan yoktur. Ama bunu vesile kılarak kargaşaya gitmek, kargaşa ortamına götürmenin Türkiye'ye getireceği hiçbir fayda yoktur. Bunda hepimiz, hep birlikte kaybederiz. Halbuki biz istiyoruz ki Türkiye'deki yaşayan insanların hepsi, Türk insanı hep beraber kazansın, hep beraber kazanalım. Güneydoğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle bütün insanlarımız tek tek kadınıyla, erkeğiyle hep beraber kazanalım diyoruz. Hep beraber kaybetmenin kimseye faydası yoktur, hedefimiz hep beraber kazanmaktır ve hep beraber kazanalım diyorum."
İHA