Taksim Talimhane’de Gezi Parkı eylemcilerine pala ile saldıran ve çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Sabri Çelebi, Cumartesi akşamını Vatan'a anlattı. Gözaltına alınırken polis müdürünü yaralayan Sabri Çelebi, daha önce oto hırsızlığı, sevgilisini zorla alıkoyma ve silahla tehdit suçlamasıyla gözaltına alınmış, iki kez hakkında narkotik büro tarafından işlem yapılmış.
ÖNCE YARDIM ETTİK: Ben ne teröristim, ne siyasetçiyim, sadece esnafım. AK Parti’ye de oy vermedim. Olayların başladığı ilk günden beri gösterilere sempatiyle bakmış, yardım etmiş insanlarız. Gezi Parkı boşalttığı zaman bizim dükkanımızın önünde barikatlar kuruldu. Sandalyelerimize, şemsiyelerimize molotof kokteyli atıldı. Gösterici gösterisini, polis de müdahalesini yapar diye sesimizi çıkarmadık.
BANA SALDIRDILAR: Dükkanıma geldiler. Tartışma çıktı. Bunlar kask, gaz maskesi falan çıkarıyorlar. Polis bunu görürse sizi alırlar, içeriye gaz bombası atarlar, müşteri yaralanır gibisinden. Ben de yapmayın, dışarı çıkın böyle olmaz dedim. Rica ettim ama provokatörler var içlerinde, saldırdılar. Bana ve personelime saldırdılar. Darp raporum da var.
KENDİMİ SAVUNDUM: Çoğunlukla bu kışkırtmayı yapanlar bayanlardı. Olayı bilmeyenler bile üzerimize saldırdılar. Çok kalabalık oldular. Ben de o anda kendimi ve işyerimi savunmak amacıyla bizim aşçının kıymayı doğramak için kullandığı zırhı aldım, dışarı çıktım. Önceden planlanmış bir şey değildi.
İYİ BİR ŞEY DEĞİL: Bayana vurduğum söyleniyor. Orada bana vuran bayanlardan bir tanesiydi zaten. Ben sadece zırhın yan tarafıyla tokat atar gibi tokat attım. Hiçbir şekilde öldürmek, yaralamak gibi bir niyetim yoktu. Sadece malıma, işyerime olan saldırıyı kışkırtmak amaçlı bir tepkiydi. Ben palayı almasaydım belki beni öldüreceklerdi, dükkanımı yakıp yıkacaklardı. İyi bir şey mi? Hayır değil. Ama o anda kendimi kaybettim.