'Paşam, sizi alkışlıyorum'

HAVA Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu görevini yeni komutanlara devrederken nasıl bir konuşma yapacaklardı? Siyasette fırtınalar estirecekler miydi?

'Paşam, sizi alkışlıyorum'

Konuşmalardan önce medya dünyasında böyle bir merak vardı. Alışmıştık; siyasette önemli günler yaşanırken askerler de sürmanşetlerde dolaşan, siyasi fırtınalar yaratan konuşmalar yapar, bildiriler yayımlardı. Şimdi de Gül Çankaya'ya seçiliyordu, bakalım asker ne diyecekti?! Ama komutanlar "Ordu rahatsız" türünden manşetlerin tiryakilerine prim vermediler! Bir tarafın alkışlayıp öbür tarafın hücum edeceği konuşmalar yapmadılar. Oramiral Karahanoğlu, geçen yılki konuşmasından farklı olarak, teknik içerikli, iç siyasetten uzak, düzeyli bir konuşma yaptı. Org. Cömert, ülkeyi germeyi bırakın, "Birbirimizi anlamalıyız" şeklindeki sözleriyle birleştirici bir konuşma yaptı: "Demokratik olgunluğumuzu pekiştirdiğimizde, birbirimizden kuşku duymak yerine birbirimizi daha iyi anlamaya çalıştığımızda, düşüncelerimizin farklılığından kaynaklanan dinamizmi harekete geçirdiğimizde ülkemizin bütün problemlerinin üstesinden gelmek hiç de zor olmayacaktır." Birbirimizi anlamak Peki "ülkemizin bütün problemlerini" çıkmaza sokmayı nasıl başarırız?! Demokratik olgunluk yerine çiğ, ham, düzeysiz bir aşırılıkla! Birbirimizi düşman görerek ve göstererek! Bireyler ve kitleler arasında kuşkuları tahrik ederek! Farklı fikirlerin dinamizmini çatışmaya dönüştürerek! Yıllardan beri maalesef yaptığımız budur! İç düşman paranoyası, sürekli rejim elden gidiyor psikozu... Sürekli "farklı fikirler"e karşı nefret ve düşmanlık. Artık anlamalıyız ki, bu kadar okuryazarı olan bir toplum, bu kadar şehirleşmiş, bireyleşmiş, bu derecede dışa açılmış, piyasa ilişkileri gelişmiş bir toplum 'tek fikirli' olamaz! Hayat tarzları tek tip olamaz! "Muasır medeniyet"in kendisi bir çeşitlilikler manzumesidir! Bu çeşitlilikleri, farklılıkları bir arada tutacak olan, Org. Cömert'in söylediği "vatanseverlik potası"dır, "birbirimizi anlamak"tır. Devlet düzeyinde de toplum düzeyinde de... Birleştirici dil Toplumlar geliştikçe çeşitlilikleri artar, düşünceleri çeşitlenir. Onun içindir ki, modernleşen toplumlar demokrat, çoğulcu ve hoşgörülü olmaya mecburdur. 70 milyonun bir bölümünü bir başka bölümüne karşı düşmanlık ve nefrete teşvik etmek bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür! Kennedy'nin "Amerikan birliğinin temelinde farklılıklara duyduğumuz hoşgörü vardır" sözü, herkes için geçerlidir. Amerika 'ikinci iç savaş' tehlikesini Kennedy'nin liderlik ettiği bu anlayışla aşabilmiştir! Bilhassa Türk Silahlı Kuvvetleri... Bilhassa diyorum çünkü "Silahlı Kuvvetler"dir, en köklü milli kurumumuzdur, bu coğrafyada güçlü ordu, ekmek su gibi bir ihtiyaçtır. Bütün bu sebeplerle asker, Türkiye'nin çeşitliliklerini kucaklayan, bağdaştıran, birleştiren bir üslup geliştirmede herkesten özenli olmalı, hatta bunun için profesyonel bir 'kitle iletişim' çalışması yaptırmalıdır. Org. Büyükanıt özenle siyasetten uzak duruyor... Org. Cömert ve Oramiral Karahanoğlu, birleştirici, anlayışlı, düzeyli konuşmalarıyla bu konudaki güzel örneklere yenilerini kattılar. Alkışlıyorum. TAHA AKYOL - MİLLİYET
<< Önceki Haber 'Paşam, sizi alkışlıyorum' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER