Olayın sanıklarından Murtaza Didin, 1997 yılında
Kocaeli Terörle Mücadele Şubesi'ne verdiği ifadede, Yılmaz'a suikast emrini Perinçek'ten aldığını söyledi.
Perinçek'in kendisine
sahte kimlik ve tabanca verdiğini belirten Didin, karşılığında para aldığını söyledi. İddiaya göre, suikastın senaryosunu Perinçek hazırladı. Tetikçi olarak kullanmayı düşündüğü,
ülkücü kökenli Murtaza Didin, Veysel Kaya ve
Hacı Türkkanı üçlüsünü,
Mehmet Ağar, Sedat Bucak ve
Tansu Çiller'e bağlı bir
örgüt gibi gösterip, Yılmaz'a yönelik bir suikastla ülkede
kaos çıkaracaktı.
Perinçek'in, suikast timinde bulunan Veysel Kaya ve Hacı Türkkanı'yı
Aydınlık dergisine
kapak yaptığını kaydeden Didin, ifadesinde şu iddialarda bulunuyor: "
Suikast sonrası beni ailemle birlikte yurtdışına çıkaracakları için bu işin aslını kimsenin öğrenemeyeceğini belirtti.
Aydınlık Dergisi eylemden sonra yapacağı yayınlarda beni Kemal Öktem'in kampında gösterecek, Veysel Kaya'yı Fatih Bucak'la irtibatlı birisi olarak tanıtacak, Hacı Türkkanı'yı da benim ve Veysel Kaya'nın adamı şeklinde gösterecekti. Beni ve Veysel'i azmettirici olarak gösterecekti. Bu olayı dolaylı olarak Kemal Öktem'in kampına bağlayacak, Sedat Bucak'ın yeğeni Fatih Bucak'ı da yukarıdaki olayla bağdaştırarak, çete görünümü verip kamuoyuna açıklayacaktı. Bana 450 milyon lira verdi."
Didin ifadesinde, suikast planını hayata geçirmek için Hacı Türkkanı'yı razı ettiğini söylüyor. Suikastı
Mesut Yılmaz'ın 1997 yılındaki
Eskişehir mitinginde yapmayı planladıklarını iddia eden Didin, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Birinci karar olarak miting esnasında havaya ateş etmek suretiyle eylemi gerçekleştirecektik. İkinci karar olarak Hacı Eskişehir'e giderken ben polise ihbarda bulunacaktım. Hacı silahla yakalanacak ve poliste yapacağı açıklamada suikast eylemi için Eskişehir'e geldiğini, eylem kararını benimle birlikte aldıklarını açıklayacaktı.
Eymür, Mesut Yılmaz suikastını açıklamıştı
Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı
Mehmet Eymür, Mesut Yılmaz'a suikast girişimini 'Atin' isimli internet sitesinde açıklamıştı. 1997 yılında Perinçek grubunun Türkiye'yi karıştırmak için bir tertip hazırladığını belirten Eymür, Yılmaz'a suikast teşebbüsü için Gölcüklü Murtaza Didin, Hacı Türkkanı ve Veysel Kaya isimli borç içinde yüzen üç ülkücü gençle anlaşıldığını iddia etmişti.
Ülkücü gençlerin
İşçi Partisi'ne ait bir araçla İstanbul'a getirildiğini öne süren Eymür,
tetikçilerin Ataköy'de Kamil Dede'nin kardeşi Ali Dede'ye ait bir daireye yerleştirildiklerini ileri sürmüştü. Ülkücü gençlerle 10 bin mark, 500 milyon lira, ailelerine ömür boyu
bakım ve Küba'ya kaçış şartıyla anlaşıldığını iddia eden Eymür, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Yılmaz'a suikast tesebbüsü öldürme veya
yaralama amaçlı planlanmadı, korkutma amaçlıydı. Havaya doğru ateş edilecek ve halkın
linç etme tehlikesine karşı, eylem polislere yakın bir yerden yapılacaktı. Eylem sonrası Hacı, suçu Murtaza'nın üstüne atacaktı. Eylemin gerekçesi de 'Yılmaz'ın
Susurluk olayını çok abartması,
Abdullah Çatlı ve çok değerli devlet adamı Mehmet Ağar'ı yıpratması ve
Öcalan ile aynı ağızdan konuşması' olarak açıklanacaktı."