Piranalar da ineği kısa bir sürede kemiğine kadar yediler.
Bu tarz saldırının piranalar için mümkün olduğunu biliyoruz. Ancak, piranalar bunu ancak çok acıktıklarında yapıyorlar. Her gün yaptıkları bir şey değil.
Howstuffworks isimli sitede yer alan habere göre, piranaların en uzunu başından kuyruğuna kadar yaklaşık 60 cm olurken, birçoğunun boyu 20 cm civarında ve ağırlıkları ise sadece birkaç kilogram.
Amazon nehrinde bu hırçın hayvanların 20 türü bulunuyor. En
küçük türlerinden olan kırmızı karınlı pirana yaklaşık 1,36 kg iken, diğer
saldırgan bir tür olan
siyah pirana ise kırmızı karınlılardan daha büyük.
Pirana saldırısında önemli olan onun büyüklüğü değil, dişleri. Piranın dişleri yaklaşık 4 mm uzunluğunda, fakat jilet gibi keskin ve tüm
çene mekanizması etkili bir koparma için tasarlanmış. Güçlü kaslara bağlı alt ve üst çenesinde sıralanmış olan ustura gibi dişler
ağız kapandığında birbirlerine sıkıca kenetleniyor. Böylece pirana kendinden çok daha iri olan avından büyük parçalar koparabiliyor.
Piranaların bir ineği kemiğine kadar bu kadar çabuk soymalarının nedeni birkaç faktöre bağlı. İlki, piranalar çiğnemez. Isırdıkları zaman, etten büyük bir parçayı çiğnemeden doğrudan karınlarına gönderiyorlar. Diğeri ise, bu görevi yüzlerce pirana başarılı bir şekilde yerine getiriyor. Piranalar, çok uzman
takım yiyicileridir. Piranalar etraflarında çok hızlı döndükleri için suda kaynıyormuş gibi fokurdama görüntüsü oluşuyor.
Beslenme çılgınlığı boyunca piranalar sürekli olarak pozisyon değiştiriyorlar.
Diğer önemli faktör, piranalar büyük bir hayvanı dakikalar içinde yediğinde özel şartlarla yapmak zorundalar. Beslenme çılgınlığı piranalar aç kaldıklarında oluyor. Bu onların günlük olayı değil.
ZAMAN