İzmir'in Seferihisar ilçesindeki özel bir çiftlikte,
yasaklama getirilen türde köpeklere sahip bir grup vatandaşla bir araya gelen
İstanbul Üniversitesi
Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana
Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tamer Dodurka, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
tehlike arz eden köpeklerle ilgili mevcut yasal
düzenlemelerde çelişki ve boşluklar bulunduğunu,
TBMM Dilekçe Komisyonu'nun, ısırma mağduru vatandaşlardan gelen talepler üzerine bu konuda bir çalışma başlattığını söyledi.
Köpek ısırmalarına karşı
İngiltere ve Hollanda'nın belli ırkları yasaklamasıyla başlayan uygulamanın, ısırma olaylarını önleyemediğinin bilimsel olarak tespit edildiğini, bu ülkelerden Hollanda'da yasakların kalktığını, İngiltere'de de yasaklamayı sınırlayan yeni düzenleme hazırlığı yapıldığını anlatan Dodurka, Türkiye'de ise TBMM tarafından hazırlanan yeni tasarıda yasaklama ve
yaptırımların dozunun artırılmasından endişe duyduklarını dile getirdi.
Tasarıya göre yasaklı türlerin itlafı konusunda
emniyet güçlerinin yetkili olmasının öngörüldüğünü, yasaya ''ve benzeri türler'' ifadesi eklenerek tüm ırkların yasak ve tehlikeli kapsama alınmasından kaygı duyduklarını ifade eden Dodurka, ''
TBMM Dilekçe Komisyonu, yasal düzenlemeler konusunda köpek sahiplerinin oluşturduğu kuruluşlara davette bulunmadı. Ancak biz yine de dünyada bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar ve ısırma olaylarına karşı ne gibi önlemler alınması gerektiği konusunda bir çalışma yapıp kendilerine sunacağız. İstanbul'da
Mart ayı sonunda düzenleyeceğimiz çalıştayda tüm taraflar bir araya gelecek'' dedi.
-''SERTİFİKASI OLMAYAN KÖPEK ALMASIN''-
Isırma olaylarında köpeğin ırkından çok sahibinin psikolojisi, sosyal durumu ve isteklerinin etkili olduğunu, birçok insanın toplumda yer edinmek için köpeklerin gücünü kullanmak istediğini,
saldırganlıkta, köpeklerin yaşadığı ortamın da etkisinin bulunduğunu savunan Dodurka, şunları söyledi:
''Hiçbir köpek ırkı tehlikeli değildir. Hayvan, sahibinin yetiştirme tarzına göre tehlikeli olur. Evdeki terrier cinsi köpekleri güçsüz sanmayın. Hepsi insana zarar verebilir. Yasakladığınız ırk sayısını 4'den 10'a da çıkarsanız, ısırma vakalarının azalmadığını görürsünüz. Bunun sonu yok. Bir gün sıra kangalın yetiştirilmesi ve üretilmesini yasaklamaya da gelecektir.''
Prof. Dr. Dodurka, insanların ısırılmasını engellemek için birtakım öneriler getirdiklerini, bunların en başında da tehlikeli olabilecek köpeklere
sertifika alınması zorunluluğu geldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yasaklamak yerine bu
hayvanların
kayıtları sağlıklı bir şekilde tutulmalı, kayıtsız köpek saptandığında ağır yaptırımlar getirilmelidir. Hayvanlar belli dönemlerde testlerden geçirilerek saldırgan olmadığına dair belgeyle dolaşmasına izin verilmelidir''
Dodurka, saldırgan köpeklerin agresyon testlerine tabi tutularak tehlikeli köpeklerin çoğaltılmasını engelleyecek bir düzenlemeye de ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ifade ettikleri koşulların sağlanması halinde ısırma olaylarının en aza indirilebileceğini savundu.
-''KÖPEĞİNİZİ KAYDETTİRİN''-
Köpek Irkları ve Bilimleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Belkıs ise Türkiye'de üçüncü yılını dolduran federasyonun, köpekleri kayıt altına almak için yoğun bir çaba gösterdiğini, bu konuda köpek sahiplerinin duyarlı davranmasını beklediklerini ifade etti.
Köpeklere soy kütüğü belgesi verilerek geçmişinin ortaya konduğunu ve geleceğinin garanti altına alındığını belirten Belkıs, ''Şu ana kadar bin 500'e yakın köpeği kayıt altına alabildik. Bu, toplam içinde çok çok
küçük bir pay. Yeni yasal düzenlemelerle köpeklerin soy kütüğü belgesi alması şart koşulmalı'' dedi.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında yapılan düzenlemelerle pitbull terrier, japanese tosa, dogo argentino, fila brasileiro ırklarının melezlerinin üretilmesi, sahiplendirilmesi, ülkeye girişi, satışı ve reklamı ve
takası yasaklandı.
AA