Balyoz Darbe
Planı’nın
senaryo çalışması olduğu ileri sürülürken 2000 yılında dönemin Genel
kurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun bu tür çalışmalarda gerçek isim kullanılmamasını yasakladığı ortaya çıktı. Kıvrıkoğlu’nun; plan,
seminer ve senaryo çalışmalarında
bölge, yer, kişi ve
ülke ismi gibi unsurları tanımlanırken gerçek isim yerine kırmızı kuvvetler,
mavi kuvvetler, x ülkesi, b örgütü gibi tabirlerin kullanılması emrini verdiği talimattan sonra benzer çalışmalarda gerçek isimlerin kullanılmasından vazgeçildiği bildirildi.
Onlarca gazeteci, bürokrat ve siyasetçi hakkında lahikaları da barındıran Balyoz
Harekat Planı’nın emir komuta zinciri içinde hazırlanan senaryo ve plan formatına uygun olmadığı öğrenildi. Balyoz’un kamuoyuna yansımasından sonra
harp oyunu, senaryo gibi açıklamaların ise çelişkili olduğu bildirildi.
Genelkurmay’ın formatına göre 2000 yılında dönemin
Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun emriyle bu tür çalışmalarda gerçek isimlerin kullanılması yasaklandı.
PERSONELİN SİCİL BİLGİLERİ DAHİ VAR
2002-2003 yıllarında hazırlandığı belirtilen Balyoz
Güvenlik Harekat Planı’nın içeriğinde ise bu talimata rağmen gerçek isimler, kurumlar, adresler hatta görev alacak personelin sicil numaralarının dahi verilmesi dikkat çekiyor.
GENELKURMAY’IN HABERİ YOK MU?
2000 yılından sonra Türk Silahlı
Kuvvetleri’nde bu tür harp oyunu ve senaryolarda düşman için ‘kırmızı kuvvet’, dost için ‘mavi kuvvet’ yer veya bölge isimleri için ise ‘x,y,z bölgesi’ şahıslar için ise ‘a,b,c ....’ gibi tanımlar kullanıldığına dikkat çekilirken, Balyoz’un Genelkurmay’ın bilgisi dışında hazırlanmış olabileceği ileri sürülüyor.
Planlarda gerçek isim kullanılmaz
EDİP BAŞER (Terörle Mücadele eski Özel Temsilcisi Emekli
Orgeneral) Bu tip planlarda eğer o plan gerçek, hakiki bir plansa gerçek isimler kullanılmaz. Ama bu, bana göre bunun gibi düzmece bir şeyse her şey mümkün tabi, amaca göre her şeyi yapabilirsiniz. Ama silahlı kuvvetler bünyesinde böyle bir plan yapılmaz, böyle bir plan olmaz. Daha önce de öyleydi, düşman için hiçbir zaman, işte
Yunanistan,
Suriye,
Irak, Ahmet, Mehmet gibi bir isim söylenmez. Bu her zaman böyleydi. Genelde planlama tekniği odur. Planlar zaten faraziyelere, varsayımlara dayanır. Şu, şu olaylar, durumlar gerçekleşirse bu plan uygulanacak diye plan yapılır.
PLANDA ŞAHSA GÖREV VERİLMEZ
Dolayısıyla o planlarda da böyle kişi isimleri, şu düşman, bu düşman diye isimler üzerinde durulmaz. Daha ziyade yapılacak görevin ne olacağı ve nasıl yapılacağı olur. Planlar geleceğe yöneliktir, varsayımlara dayalıdır. Gelecekte o birliklerde hangi subayların bulunacağı, hangi kişinin görev yapacağını bilmediğiniz için, sadece birlik ismi yazabilirsiniz, zikredersiniz, birliklere görev verirsiniz. Planlarda şahıslara görev verilmez. ‘Falanca
paşa filan işi yapacak’ denmez.
Balyoz Planı ifşa edilmiş gerçek plan
ARMAĞAN KULOĞLU (Emekli
Tümgeneral): Bu plan bir eğitim planı değil. Eğitim maksadıyla oynanan bir oyun değil bu. Bu hakiki bir plan, gerçek bir plan.
Ordunun gerçek planının güncelleştirilmesi. Yani hazırlanmış bir planın mevcut duruma, şartlara adapte edilmesi. Bu plan, oradaki komutanlar, kurmay subaylar vasıtasıyla yeniden görüşülmek suretiyle, ‘mevcut gerçek şartlar içerisinde, yaşadığımız durum içerisinde neler olur, bu zaman içerisinde hangi konularla karşı karşıya kalabiliriz’ sorusunun cevaplarını bulmak suretiyle planın içerisine bunların dahil edilmesi. Bu görüşülüyor. Şimdi bunlar hayali konular değil. Gerçek konuların görüşüldüğü bir toplantı bu. Şimdi bu plan maalesef bütün gizliliği açığa çıktı ve ifşa oldu. Kötü tarafı bu. Yani bunlar bir şey yapmak istiyorum derken, maalesef Türkiye’nin gizli bilgilerini, planlarını da açığa çıkartmış oluyorlar. Bunun vatanseverlikle alakası yok. Bu gerçek bir plan olduğuna göre hayali isimler koyacak halleri yok bazı şeylere. Bu plan zannederim ordu Karargahında halen mevcut olarak duruyor. STAR