Savcı,
sanıkların
eylemlerinin '
terör suçu' niteliğinde olduğunu anlattı. Ancak eyleme geçilmemesi sebebiyle sanıkların sadece '
patlayıcı madde bulundurmak'tan yargılanması gerektiğini savundu. 5 sanığa ise
beraat istedi.
Atabeyler çetesine yönelik
operasyon Ankara Eryaman'da 31
Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirildi. Bir eve
baskın düzenleyen
terörle mücadele ekipleri, iki ast
subay, iki yüzbaşı ile
emekli bir binbaşının da aralarında bulunduğu 9 kişiyi gözaltına aldı. Yapılan aramalarda
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile Başbakan Danışmanı Cüneyd Zapsu'nun evlerine ait krokiler bulundu. Serkisof
marka saatle hazırlanmış TNT karışımı patlayıcı, farklı menşeli 70 adet infilak kapsülleri, 348 gram C-4 patlayıcı, TNT kalıpları, dinamitler,
yangın çıkarıcı bombalar ele geçirildi.
Terör ve organize suçlara bakmakla görevli Ankara cumhuriyet savcılarından Dilaver Kahveci tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, 'hükümetin görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs için
anlaşma' suçundan 27 yıla kadar
hapis isteniyordu. Ancak aynı 2007 yılının sonunda savcı görevinden alındı. Yerine Salim Demirci getirildi. Demirci, 30 Mayıs 2007'de verdiği mütalaasında sanıklar hakkındaki suç vasfını değiştirdi. Sanıkların eylemlerinin 'suç işlemek amacıyla
örgüt kurmak' suçunu oluşturmadığını savundu. Üzerlerine isnat edilen '
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye kalkışmak amacıyla anlaşmak' suçundan
delil yetersizliğinden beraatlerine karar verilmesini istedi. İki
emniyet müdürü, 2 subay ve 2
astsubayın da arasında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davanın görülmesine dün Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan'dan esasa ilişkin görüşü soruldu. Savcı, esas hakkındaki görüşünde, sanıklar Murat Eren, Erkut Taş, Yunis Akkaya, Yasin Yaman ve Yakup Yayla'nın eylemlerinin terör suçu niteliğinde bulunduğuna dikkati çekti. Taştan, "Murat Eren'in liderliğinde, Erkut Taş, Yunis Akkaya, Yakup Yayla'nın katılımıyla belirttikleri amacın gerçekleştirilmesi için örgütlenme içerisine girdikleri, sanık Eren'in
hedef alınacak noktalarla eylem şeklini belirlediği, Taş'ın gerçekleştirilmesi düşünülen eylemler için
patlayıcı madde temin ettiği, Akkaya'nın parasal
destek sağladığı, Yakup Yayla ve Yasin Yaman'ın ise oluşturulan bu örgütlenmeye patlayıcı maddeleri nakledip bulundurmak suretiyle
yardım ettiği anlaşılmıştır.'' dedi.
TERÖR SUÇU NİTELİĞİNDE AMA...
Sanıkların
ülke bütünlüğü ve geleceği için
tehlike olarak gördükleri ve kamuda görevli kişiye ait
alışveriş mağazalarında bombalı eylem gerçekleştirerek, kamuoyunu tartışmaya sevk etme amacı taşıdıkları ifade edilen esas hakkındaki görüşte, eylemin gerçekleşmesi halinde kamu güvenliğinin, düzeninin ve otoritesinin zaafa uğrayacağı ve bozulacağının açık olduğu belirtildi. Sanıkların eylemlerinin de terör suçu niteliğinde bulunduğu kaydedildi. Sanık Murat Eren'in, belirlenen amaç doğrultusunda kurulan örgütün lideri ve yöneticisi, Erkut Taş ve Yunis Akkaya'nın örgütün üyesi olduğu ifade edildi. Ancak bu sanıkların eylemlerini gerçekleştirmekten, ardından birlikte hareket etmekten de vazgeçerek, oluşturdukları örgütlenmeyi dağıttıklarını savundu. Sanıklar hakkında 'örgüt kurmak, yönetmek ve üyesi olmak' suçları yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirtti.
Buna göre savcı, sanıklardan Murat Eren, Erkut Taş ve Yunis Akaya, Yasin Yaman ve Yakup Yayla'nın 'patlayıcı madde imal etmek, nakletmek ve muhafaza etmek' suçlarından 6 yıl 9 aydan 18 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Erkut Taş ve Yunis Akkaya'nın ise 1'er yıldan 3'er yıla kadar ayrıca cezalandırılmasını istedi. Diğer sanıklar
Suat Kiy, İsmail Binici, Mehmet Karatepe,
Cemal Hasan Özdeş ve Mustafa Raşit Çavdar'ın da ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesini talep etti. Savcı, sanıkların
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engelleme amacıyla hareket ettiklerini gösterir delil bulunmadığını savundu.
Dört dörtlük bir suikast planıydı
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, geçtiğimiz günlerde Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'ya konuşmuştu. Atabeyler çetesinin hedefinin Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan olduğunu anlatmıştı. Yılmazer, şu ifadeleri kullanıyordu: "Atabeyler operasyonu var ya, o olay Başbakan'a yönelik dört dörtlük bir suikast girişimidir. Öyle basit bir ordudan dışarıya
silah çıkarma, bunları gizleme, saklama işi falan değildir. Ele geçirdiğimiz
mühimmat ve planlar, Başbakan'a nerede nasıl saldırılacağını, suikastçıların nasıl yerleşeceğini, hangi silahların nerede nasıl kullanılacağını gösteriyordu. Çok netti. Bunun dört dörtlük bir suikast girişimi olduğunu Başbakan'a dahi anlatamadılar korkudan."
Metin
Arslan