Polis yetkilerini artıran 'güvenlik paketiyle' ilgili çarpıcı bir yorum

AKP "güvenlik paketi" için Almanya'yı örnek aldık demişlerdi. Almanya'da bir milletvekili, "Almanya'yı örnek almışlar ama Nazi Almanyasını" dedi.

Polis yetkilerini artıran 'güvenlik paketiyle' ilgili çarpıcı bir yorum

Türkiye’nin gündemindeki polisin yetkilerini artıran “güvenlik paketi”ni değerlendiren Alman Yeşiller Partisi Köln Milletvekili Arif Ünal, paketin Nazi Almanyası’nı hatırlattığını vurguladı. Ünal “Pakette bahsedilen yetkiler 1933’te Hitler iktidara geldiğinde kendi polisinin yetkilerini arttırarak halkın gözünü korkutmak için kullanmış olduğu bir yöntemdi hiç kimse bana burada yapılan antidemokratik gelişmeleri Almanya usulü diye satamaz” dedi.

Cumhuriyet'in haberine göre, Ünal Almanya’da polislerin üniversite eğitiminden yanı sonra olayların büyümemesi için psikolojik bir eğitimden de geçirildiklerini belirterek “Alman usülü polis demek, Almanya’nın polis ve adalet sistemine hakaret etmek olur. Almanya’da polis yetkileri arasında pakette konuşulanların hiçbiri yok” dedi.

'KİMİN NE YAPTIĞINI HERKES BİLMELİ'

Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Dostluk Grubu heyetiyle İstanbul’a gelen Alman Yeşiller Partisi Köln Milletvekili Arif Ünal, polisin yetkilerini arttıran güvenlik paketine ilişkin sorularımızı yanıtladı. Almanya’daki sistemi anlatan Ünal, “Hâkimin kararı olmadan polis hiç kimsenin özel bilgilerine ulaşamaz. Polisler bir yürüyüşe izin alınmış ise sadece ‘herhangi bir terör olayına dönüşebilir’ şüphesiyle hiç kimseyi engelleyemez. Yürüyüş yapma ve fikir özgürlüğü Almanya’da anayasa ile garanti altına alınmıştır. Polisin müdahale etme şansı yoktur. Almanya’da şu an her toplumsal olaya müdahale eden polisin ‘ya ismi ya da numarası olmalı’ tartışması var. Kimin ne yaptığını
herkes bilebilmeli ve gerekirse onu mahkemeye verebilmeli” diye konuştu.

'POLİS YÜRÜYÜŞ YAPMAK İSTEYENE YARDIM EDER'

Polis yürüyüşü engellemez. Almanya’da yürüyüş özgürlüğünün önemli olduğunu belirten Ünal, “Yürüyüş yapılırken başka birisi bunu engellemeye kalktığı zaman bile o yürüyüşün devam etmesi için polis önlem almak zorundadır. Ama hiç kimseyi döverek değil, yolu işgal etmişse bir taraftan kaldırıp diğer tarafa koyarak yolu açmakla görevlidir. Eğer suç işlemişse yakalayıp adalete teslim etmekle görevlidir. Polisin kalkıp da döverek onun cezasını yerinde verme gibi bir özgürlüğü yoktur” diye konuştu. Türkiye’de 1 Mayıs eylemlerini takip ettiğini belirten Ünal, “Bir 1 Mayıs eyleminde sokağın kenarında duran insanları dahi polisin tokatladığını gördüm. Bu Almanya’da asla olmaz” ifadesini kullandı.

'POLİS PSİKOLOJİK EĞİTİMN DE ALIYOR'

Almanya’da polislerin 3 yıllık bir üniversite eğitiminin yanı sıra “eskalasyon” adında bir eğitim daha aldıklarını ifade eden Ünal “Polis olay anında yangına körükle gitmez. Aldığı psikolojik eğitim doğrultusunda gerginliği durdurabilmek için çalışır. Almanya’yı örnek alıyorlarsa bu konuda örnek alsınlar lütfen. Çünkü Türkiye’deki olayların büyük bir bölümünün biraz da polisin provokasyonuyla ortaya çıktığını bizzat biliyoruz” dedi.

'POLİSİN GÖREVİ SUÇLUYA CEZA VERMEK DEĞİL ADALETE TESLİM ETMEK'

Ünal, Almanya’da polisin olumsuz uygulamalarının parlamentoda tartışılarak polis şeflerinden hesap sorulduğunu anımsattı. Ünal “Tabii bir yürüyüş yapıldığında da dükkânları yıkmanın anlamı yok. Yürüyüşü yapanlara da tepkiye yol açıyor. Yapılan işe zarar veriyor. Böyle bir durumda polis suçluyu yakalayıp adalete teslim etmekle görevlidir. Onun cezasını vermek onun görevi değildir” ifadesini kullandı.
<< Önceki Haber Polis yetkilerini artıran 'güvenlik paketiyle' ilgili... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER