Tüm raporlarda ‘Karalamaya yönelik soyut ve iftira niteliği taşıyan ihbar’ denilmesine rağmen soruşturma açıldığı belirlendi.
İstanbul’da görevli savcı Okan Özsoy’un yetkisini aşarak verdiği talimatla, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli Emniyeti’nde çalışmış 17 polis hakkındaki soruşturmada skandallar zinciri ortaya çıktı. Algı operasyonunun ihbarı da ihbarcısı da sahte çıktı. Müfettiş raporlarında milletvekili ve savcıların hiçbirinin dinlenmediği, TİB kayıtları ve istihbarat araştırmasıyla teyit edildi. Tüm bunlara rağmen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “Milletvekilleri, savcı ve hakimler dinlendi” diyerek ‘yasa dışı dinleme’ iddiasıyla soruşturma başlatmış 17 emniyet personeli ‘somut delil bulunamaması’ nedeniyle serbest bırakılmıştı.
DOĞRUSÖYLER YALAN ÇIKTI
Tekirdağ İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde polis olduğunu ifade eden Ali Doğrusöyler isimli bir kişi, posta yoluyla İçişleri Bakanlığı, BİMER, TBMM Böcek Komisyonu ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ihbar mektubu gönderdi. Mektupta, AKP Tekirdağ milletvekilleri Tevfik Ziyaeddin Akbulut ile Özlem Yemişci, Tekirdağ eski Emniyet Müdürü Nejdet Çelikbilek, Tekirdağ İl Jandarma Komutanı Albay Kazım Rıfkı Ayan, savcı Timur Arifoğlu ile birlikte 19 kişinin yasa dışı ve sahte işlemlerle dinlendiği iddiaları yer aldı.
Tekirdağ İstihbarat Şube Müdürlüğünde Emniyet Müdürü Halil Hilal Seyfi’nin talimatlarıyla yasa dışı dinlemeler yapıldığı ve şantaj amaçlı kayda alınarak evraklarda sahtecilik suçu işlendiği ileri sürüldü. İhbar mektubu üzerine Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı İstihbarat Şube Müdürü Halil Hilal Seyfi ile 16 polis hakkındaki soruşturma başlattı.
MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ulvi Kardeş mektubun nereden ve kim tarafından gönderildiği, mahkeme kararıyla hakimlerin yanıltılarak dinleme kararı alınıp alınmadığıyla ilgili Telekominikasyon İetişim Başkanlığı (TİB), Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan bilgi istedi. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ihbarın incelenmesi için müfettiş görevlendirdi.
AMAÇ GÖREVLİYİ KARALAMAK
Tekirdağ Valiliği, istenilen araştırma sonucunda Ali Doğrusöyler isimli kişinin nüfus ve MERNİS kayıtlarını inceledi. Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya imzasıyla 21 Şubat 2014 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na gönderilen 33 sayfalık raporda şu ifadeler yer aldı:
“Ali Doğrusöyler isminin ve verilen Atatürk Mahallesi, Pasaj Sokak, No: 242 Ümraniye İstanbul adresinin incelemesinde sokak numarasının 29 itibari ile son bulduğu, isim ve adresin hayali olduğu, şikayet dilekçesinin kamu görevlisini karalama amacı güttüğü anlaşıldı. Başvuruya cevap verecek herhangi bir kişi ve adres bulunamadığı, şikayetin üçüncü sınıf Emniyet Müdürü Halil Hilal Seyfi’yi karalamaya yönelik asılsız ve soyut iddialardan oluştuğu, iftira niteliği taşıdığı anlaşıldı.”
İstihbarat: O numaralar dinlenmemiş
Aralarında milletvekili, emniyet müdürü, savcı ve hakimlerin bulunduğu ileri sürülen 19 isimle ilgili GSM numaralarını inceleyen İstihbarat Daire Başkanlığı, kişilerin dinlendiğiyle ilgili hiçbir belge ve bilgiye rastlanmadığını belirtti. İstihbarat Daire Başkanlığı TİB’ten de aldığı bilgiler sonucu incelemesinde şu ifadelere yer verdi: “TİB’ten temin edilen ve 1 Ocak 2011 tarihinden günümüze kadar olan verileri içeren kayıtların incelenmesi neticesinde, gönderilen GSM numaraları ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.”
Savcılık: Soyut iddialar dışında delil yok
Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada da 8 Mart 2014 tarihinde verilen takipsizlik kararında Cumhuriyet Savcısı Ulvi Kardeş’in yapılan bütün incelemeler sonucunda iddiaların soyut olduğu ve delil bulunmadığını belirttiği vurgulandı.
KOVUŞTURMA YAPILAMAZ
İlgili kararda şu ifadelere yer verildi: “Tüm dosya kapsamı, müşteki dilekçeleri ve ifadeleri, Telekominikasyon Kurumu’nun yazıları, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın yazıları, Tekirdağ Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün yazıları, şüpheli savunmaları, İçişleri Bakanlığı polis müfettişinin 17 Mart 2014 tarihli tevdi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı bulunan suçları işlediğine dair soyut iddia dışında hakkında kamu davası açmayı gerektirecek, yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.”
Bugün