13 ilde 32 adrese düzenlenen baskınların hedefinde istihbaratçılar vardı. Yüzlerce bürokratı fişleyip devlet güvenliğine dair binlerce bilgi ve belgeyi ele geçiren casusluk çetesini deşifre eden emniyetçiler gözaltına alındı.
İstanbul'da 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında görev yapan emniyet mensuplarına yönelik operasyonların ardından İzmir'de de gözaltılar başladı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün sabah saatlerinde, yeni kurulan sulh ceza hakimliğinden alınan arama ve gözaltı kararıyla operasyon başlattı.
32 KİŞİLİK LİSTE
Askeri casusluk davası ve liman işletme müdürlüğündeki rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili dinlemelerde görev yaptığı iddia edilen polisler gözaltı listesinde yar aldı. 2010-2013 yılları arasında İzmir’de görev yapan emniyet mensuplarına ilişkin operasyon 13 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Yasadışı dinleme iddialarıyla ilgili haklarında gözaltı kararı çıkartılan çoğu geçmişte istihbarat şubede görev yapmış aralarında birinci sınıf emniyet müdürü, emniyet amiri ve polislerin bulunduğu 32 kişiden 28’i gözaltına alındı.
KUYRUK ACISI
Gözaltına alınan şüphelilerden Komiser Remzi B. ile Edip Ç’nin avukatı İsmail Hakkı Küçük, operasyonun askeri casusluk ve TCDD liman operasyonunun rövanşı olduğunu öne sürerek, yaşananların kuyruk acısı olduğunu iddia etti. Küçük, şunları kaydetti: "Müvekkilim yaptıklarının tamamen yasal çerçevede yapılan kamu görevi olduğunu, suç olarak addedilmesinin hukuksuz ve keyfi olduğunu söylüyor. Yaptıkları çalışmaların tamamen hakim kararıyla olduğu, önleme dinlemesi olduğu, terör örgütlerine yönelik çalışmalar olduğu, birçok uyuşturucu yakaladıklarını, canla başla görevlerini yaptıkları, karşılığının bu olmasına çok üzüldüklerini söylüyor. Bu operasyonun kendilerini yıpratmak sindirmek amaçlı olduğunu belirtiyor."
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, emniyette devam eden operasyonla ilgili yaptığı açıklamada operasyon gerekçesini medyada çıkan haberlere dayandırdı. Açıklamada “ulusal medyada yer alan haberlerin ihbar kabul edilmesi üzerine” operasyon düzenlendiği kaydedildi.
İran ajanları
Polislerin avukatı Ali Aksoy, "Daha önceden İzmir'de İran ajanlarına yönelik yürütülen bir operasyon varmış, bu operasyonu takip eden personelle ilgili alınan arkadaşlar" dedi. Aksoy İzmir İstihbarat Şube Müdürü'nün kendi imzasıyla yaptığı operasyonda, kendisi değil altındaki bir personelini gözaltına aldığını belirtti. Aksoy, “Müvekkilimiz iki gün önce bu operasyonu yürüten Savcı Okan Batu Bey’e, bizzat yürütmekte olduğu El Kaide dosyası ile ilgili rapor vermiş bir insan. Siz savcı olarak birkaç gün önce El Kaide dosyasından bilgi aldığınız bir şahsa şimdi bugün operasyon yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Operasyonun 2 hedefi
Bugün Gazetesi'nin haberine göre, operasyonun başbakanlık ve AK Parti genel başkanlığı için adı geçen Binali Yıldırım’ı hedef aldığı iddia ediliyor. İzmir’de Liman İşletmeleri’nde rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma ile Askeri Casusluk operasyonlarını yapan polislere yönelik baskının zamanlaması tartışmaya neden oldu. Polislerin gözaltına alınması, AK Parti’de Başbakan adayının belirleneceği dönemde en güçlü aday Binali Yıldırım’ın bacanağının adının geçtiği soruşturmanın yeniden gündeme gelmesine yol açtı.
Operasyonla birlikte tartışılacak olan Yıldırım’ın AK Parti Kongre sürecinde önünün kesilmeye çalışıldığı iddia edilirken, yüzlerce bürokrata ilişkin şok fişlemelerin yer aldığı Askeri Casusluk soruşturmasındaki delillerin itibarsızlaştırılması da bir başka operasyon gerekçesi olarak öne çıktı.
KONGRE ÖNCESİ
Geçtiğimiz ocak ayında İzmir Liman İşletmeleri’ne yönelik gerçekleştirilen rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma operasyonuna Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’ın bacanağı C.H’nin de adı karışmıştı. Operasyondan haberdar edilerek kaçtığı öne sürülen C.H’nin medyaya sızan rüşvet tapeleri büyük tartışma çıkarırken bu gelişmeler İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için yarışan Yıldırım’ın seçimlerde beklentilerin altında bir sonuç almasına neden olmuştu.
27 Ağustos’ta Genel Başkan ve dolayısıyla başbakanın belirleneceği AK Parti Kongresi yaklaşırken gerçekleştirilen operasyonun da Yıldırım’ın önünü kesmeye yönelik olduğu iddia edildi. Gözaltına alınan polislerle birlikte sürekli tartışılacak olan Liman operasyonu ve ‘bacanak’ haberlerinin Başbakanlığın en güçlü adaylarından Yıldırım’a karşı rakiplerinin elini güçlendireceği belirtiliyor.
Operasyonda bir başka hedefin de Askeri Casusluk soruşturmasında sivil bürokratlarla ilgili ele geçirilen bel altı görüntülerinin ve kritik bilgilerin itibarının sarsma girişimi olduğu öne sürüldü. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, İşçişleri Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı gibi çok sayıda kurumda kritik görevleri yapan, aralarında daire başkanları, genel müdürler, uzmanlar, müfettişlerin olduğu birçok bürokrata ilişkin fişleme notları Askeri Casusluk Çetesi’nin ele geçirildi.
BELGELER DOSYADA
Eskort kızlar aracılığı çetenin tuttuğu fişleme notlarında da bürokratlardan sızdırılan çok önemli resmi belgeler tek tek belirtildi. İddianame kabul edilerek dava başlığı için bu belgelerin tamamı adli emanete alınarak devletin kasasına girdi. Çete’nin listesindeki bürokratlarla ilgili şok belgeleri ele geçiren polislere yönelik operasyonla eldeki delillerin itibarsızlaştırmaya çalışıldığı öne sürüldü.
“İZMİR’E UYUŞTURUCU GİRMESİN DİYE SOKAKTA YATTIK”
Sağlık raporunun ardından camları siyah otomobillerle Bozyaka’daki Emniyet binasına getirilen polislerden biri, basın mensuplarına dönerek ‘İzmir’e uyuşturucu girmesin diye günlerce sokakta yattık” diye bağırdı. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'nde İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı görevlerini yapan, 2011 yılı Temmuz ayında Batman İl Emniyet Müdürü olarak atanan, 17 Aralık sürecinden sonra görevden alınan Hasan Ali Okan, İzmir eski İstihbarat Şube Müdürü Ramazan Karakaya ile İzmir Emniyeti KOM Şube’de 2010-2012 yıllarında görev yapan Taner Aydın da gözaltında.
Yüzlerce fişleme binlerce belge
Hedefteki polislerin ortaya çıkardığı İzmir merkezli casusluk olayında Türkiye’nin bağımsızlığını ve güvenliğini ilgilendiren çok hayati bilgilere ulaşılmıştı. Skandalın ardından 316’sı muvazzaf ve emekli asker 357 sanık hakim karşısına çıktı. ‘Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek ve kişisel verilerin kayıt altına alınmasına yönelik casusluk soruşturmada' açılan davanın delil klasörlerinden üst düzey bürokratlara ait fişlemeler çıktı. Örgütün faaliyetleri ile ilgili medyada çok sayıda haber ve belge yayınlandı. İşte müthiş detayların yer aldığı o haberlerden bazıları:
ODA TV
Başbakan ve bakanlar
Casusluk çetesinde ele geçirilen ve dava dosyasına giren 4 belge ODA TV adlı internet sitesi tarafından yayınlandı. Haberde dava klasörlerinde Başbakan Erdoğan ile bakanlar Ali Babacan ve Bülent Arınç’ın yanı sıra çok yakın çalıştıkları isimlere ilişkin fişlemeler yer aldı.
AKİT GAZETESİ
Tüyocu kaymakam
TSK’ya ait gizli belgeleri temin ettiği iddiasıyla yargılanan kızı S.K’yi “Kızım o kadar güçlüyse beni neden vali yapmadı” diye savunan Akşehir Kaymakamı Kamil K. Çeteyle irtibatlı çıktı. Hakkında ele geçirilen belgede, “Çıkarma filosu komutanının zaaflarını güzel tespit etmiş”, “Verdiği tüyolarla pazar payımızı büyütebiliriz”, “Paraya tapıyor” şeklinde ifadeler bulunuyor.
AKİT GAZETESİ
Gizli kodlar Yunanistan’a
Askeri Casusluk ve Şantaj Davası’nda vatana ihanet belgelendi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, TSK’ya ait gizli belgelerin İsrail ve Yunanistan başta olmak üzere 6 ülkeye satıldığını ortaya koyan skandal delilleri mahkemeye teslim etti. Türk savaş gemilerinin gece harp kabiliyetini, olası bir Yunan saldırısında Türk jetlerinin uygulamaya sokacağı planı, savunma ve taarruzda görev alacak savaş pilotlarının kod isimleri, telsiz şifreleri ile hava radar sistemlerimizin koordinatlarına ait çok gizli belgelerin ihanet çetesi tarafından satıldığı ortaya çıktı.
AKİT GAZETESİ
Yabancı ajanlara koordinasyon
Soruşturma kapsamında ele geçirilen “Koordinasyon toplantısı” başlıklı belge üzerinde yapılan incelemede, sanıkların yabancı ajanlarla temas kurduğu, İsrail başta olmak üzere Türkiye’den rahatsızlık duyan birçok ülkeyle irtibatlı olunduğu vurgulandı.”
AKİT GAZETESİ
Almanlar’la irtibat
Şüpheli Albay İbrahim A. tarafından temin edildiği belirlenen “D/A projesi” isimli belgede “Almanlar, Fransızlar ve İsrailliler tarafından D/A projesinin gelişimi ile ilgili talep edilen bilgiler için kullanılacaktır. Almanlarla irtibata geçilsin. Anlaşma metninin isteklerimize uygun düzenlendiğini gösteren bir belge lazım. Alınan dosyaya Yunanlılar iyi ödeme yapar” yazıldığı ifade edildi.
117’Sİ DEVLET SIRRI
Genelkurmay’ın savcılığa gönderdiği raporda, şüphelilerden ele geçirilen belgelerden 117’sinin askerî sır olduğu tespit edildi. Belgeler, savaş hazırlıklarını veya askerî hareketleri tehlikeye düşürecek nitelikte.
Belge 1 (ODA TV)
Bülent Arınç’ın ailesi
Arınç ailesiyle ilgili fişleme belgesinde “Abdulkadir K. kaymakam, Bülent Arınç'ın ailesiyle ilgili değerli bilgiler getirdi” ifadesi yer aldı. Karataş, dava belgelerinde Arınç’ın ailesiyle ilgili istihbarat toplamakla ve bunu paylaşmakla suçlandı.
Belge 2 (ODA TV)
Bülent Arınç’ın adımları
Pandora veri tabanında İbrahim A. hakkında “Sayesinde Bülent Arınç'ın adımından haberimiz oluyor” şeklinde bilgilerin yer aldığı tespit edildi. Mülkiye Başmüfettişi olan İbrahim A, Arınç’ın danışmanlığını da yaptı.
Belge 3 (ODA TV)
Ali Babacan’ın ailesi
Suç örgütünün zamanın Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve ailesinin kimlik bilgilerini ve pasaport numaralarını kaydettiği Pandora’daki “PANDORA v.12Veri2_Ekmuratakyol” dosya yolu ile ulaşılan klasörde “bakan ve ailesi.xls” isimli belge yer aldı. Babacan’ın kızlarının pasaport numaraları dahi bulundu.
Belge 4 (ODA TV)
Başbakan ofisi
Başbakan Erdoğan ile ilgili: “Kemal C: Boyu küçük işi büyük. Başbakan’ın ofisinde dönen her şeyi biliyor. Atama kararnamelerini ve kanun tasarılarını önceden temin edebiliyor.”
AKSİYON DERGİSİ
PKK’ya bilgi
‘Pandora’ adlı belgede “Önemli bilgi içeriyor. PKK’ya aktarmak maksadıyla kullanılabilir” şeklinde notlar yazdığı görülüyor.
TARAF GAZETESİ
Kapatma davası Pandora’da
Pandora’da “AKP Kapatma Dava Süreci” adlı notla ilişkili olarak Genelkurmay Adli Müşavirliği’nce Genelkurmay 2’nci Başkanı’na sunulmak üzere kapatma davasının hukuki sürecinin mevzuata göre açıklamaları ihtiva eden Hüseyin Çeken Hâkim Binbaşı Nato Huk. İşl. Ş. Md. adıyla hazırlanmış belgelerin görüntüsü bulundu.
AKŞAM GAZETESİ
Fuhuş görüntüleri
‘Askeri casusluk' dosyasında örgüt üyelerinden ele geçirilen ‘Pandora' adlı dosyada fuhuş yapan kadınların bürokratlarla ilgili tuttukları raporların olduğu görüldü. Çetenin tuttuğu belgelerde eskort kadınların ilişkiye girdikleri ve bu esnada görüntülediği iddia edilen aralarında SGK, İçişleri Bakanlığı, BDDK gibi kurumlarda bürokrat olan görevlilerden şantajla devletin gizli bilgilerini nasıl sızdırdığı, bu kişilerin cinsel zaafları yer aldı.
HÜRRİYET GAZETESİ
Bağlantı noktamız!
Askeri Casusluk davasının iddianamesine göre, Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürü Kemal C. de fişlemeye maruz kaldı. İddianamede C’nin adı ne müşteki ne de mağdur olarak yer almadı. Kemal C. hakkındaki kişisel bilgiler, çetenin koordinatörlerinden olduğu belirtilen ve eskort kadın olarak çalıştığı öne sürülen Narin Korkmaz’dan ele geçirilen dijital verilerde yer aldı. Aynı listede Kemal C. ismi, hakkında fişleme yapılmış Ufuk Y’nin bilgileri arasında da şöyle geçti: “Yardımcı hizmetli. Kemal C. ile bağlantı noktamız. Hakan A’yı da o getirdi. İhtiyaçları karşılanmalı.”
AKSİYON DERGİSİ
Çete lideri Özkaynak
İddianamede suç örgütü lideri olarak işadamı Bilgin Özkaynak’ın ismi geçti. Özkaynak’tan ele geçirilen ‘Pandora’ isimli dijital veri içerisinde yer alan klasörlerde çok önemli bilgilere ulaşıldı. Pandora’da fişlemeler, askerî bilgi ve belgeler, gizli çekilmiş yüzlerce görüntü ve fotoğraf ele geçirildi.
SABAH GAZETESİ
Tesislere giriş kartı
Pamukkale Üniversitesi öğrencisi olan ve askeri tesislere giriş kartı olan 25 yaşındaki N.K'nin lideri olduğu çetenin yabancı uyruklu kadınlara zorla fuhuş yaptırdığı belirlendi. N.K'nin evinde çok sayıda askeri belge bulundu. Çetenin kadınlar aracılığıyla askerlerin uygunsuz görüntülerini çekip, şantaj yaptığı ve askeri bilgilere ulaştığı iddia belirtildi.
İMBAT SORUŞTURMASI ADIM ADIM KAPATILDI
İzmir’deki operasyonun hedefindeki polislerin görev aldığı İmbat soruşturması 17 Aralık süreci sonrası adım adım kapatılan dosyalardan biri oldu. Soruşturmada rüşvet pazarlıkları ve usulsüz ihale dağıtılmasına yönelik teknik ve fiziki takip görüntüleri ortaya çıkmıştı
İzmir Cumhuriyet savcılarından Ali Çelik’in yürüttüğü soruşturma kapsamında Devlet Demiryolları (TCDD) Liman İştetmeleri’nin ihalelerinde dönen rüşvet ve yolsuzluk çarkı deşifre edildi. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından 6 Ocak’ta operasyon düzenlendi. Ankara ve İzmir’deki üst düzey yöneticileri, memurlar, işadamlarının bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı. Aralarında, Binali Yıldırım’ın bacanağı C.H’nin de bulunduğu 10 kişi ise yakalanamadı.
BAKANDAN TELEFON
Operasyonun başlamasının ardından soruşturmaya müdahale edildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın operasyonları ve soruşturmayı engellemeye çalıştığını gösteren telefon konuşmaları ortayı çıktı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında bağımsız yargıyı etkileme suçlamasıyla fezleke düzenlendi. Fezlekede, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın bakanlık görevine geldiğinde ilk işinin İzmir soruşturması nedeniyle dönemin İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş’ı arayarak soruşturmaya müdahale ettiği, ‘Soruşturmayı savcıdan al, sen takip et' dediği ve bu sebeple yargı görevini etkilemeye teşebbüs suçu sayılabilecek fiili işlediğine ilişkin iddialar yer aldı. Bu görüşmelere dair ses kayıtları da fezlekeye eklendi.
‘SONU KÖTÜ OLUR’
Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek’in soruşturmayı engellemek için yaptığı telefon görüşmesinde İzmir Başsavcısı Hüseyin Baş’ı “Savcıları değiştirmezsen sonu kötü olur” tehdidi yer aldı. İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın mali suçlar şube müdürü Bora Köprülü’ye operasyonu durdurması için baskı kurarken “Ankara’nın kesin talimatı” ifadesi de kayıtlara girdi.
FEZLEKEDE 100 RÜŞVET GÖRÜNTÜSÜ VAR
İmbat operasyonu olarak bilinen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında polisin teknik ve fiziki takip sırasında çektiği yaklaşık 100 kadar rüşvet görüntüsü fezlekede yer alıyor. Tutanaklara göre bir şirket yetkilisi M.T.U. ile bir TCDD yetkilisi bir alışveriş merkezinin özürlüler tuvaletinde rüşvet alışverişi yapıyor.
Bir diğer görüntüde ise İzmir Liman İşletme Müdür Yrd. B.B. kendi odasında ile bir firma yetkilisi olan K. ile görüşüyor. Soruşturmada dosyasındaki delillere göre tespit edilen ihalelerde 60 milyon TL’lik usulsüzlük yapıldığı belirtiyor. Yaklaşık 73 sayfayı bulan tape kayıtlarının bir bölümünde, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım’ın operasyon yapıldığı gün firar eden bacanağı C.H’nin TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’la da telefon görüşmesi yaptığı saptandı.Bu görüşmelerde Binali Yıldırım’ın bacanağı C.H ile samimiyeti dikkat çeken Karaman’ın telefon konuşmalarında ‘Cemo’ diye hitap ettiği de öğrenildi.
JAMMER'LI TEDBİR
Yol-suzluk ve rüşvet soruşturmasında şüpheli olarak teknik ve fiziki takibe alınan kişilerin izlenmesi sırasında da ilginç görüntüler ortaya çıkmıştı. Özellikle şüphelilerin rüşvet alışverişi sırasında telefon takibinden kurtulmak için sinyal kesici cep tipi jammer cihazları kullandıklarının görüntüleri de ortaya çıkmıştı.
İhale öncesi buluşma kayıtları dosyada
Soruşturmanın merkezinde ise İndeks Holding'in sahibi Mahmut Can Bayoğlu bulunuyor. Teknik takip görüntülerinde Bayoğlu, TCDD Limanlar Dairesi Başkanı Muhsin Yılmaz, C.H ve İndeks Şirketi'nden Tayfur Uzun'la aynı karede görünüyor. Tayfur Uzun'un sağ arka cebinde gazete kağıdına ve şeffaf dosyaya sarılı bir paket dikkat çekiyor. Fotoğraflar İzmir limanına alınacak MHC vinç ihalesinin yapılmasından bir gün önce, 6 Mayıs 2012'de çekildiği öğrenildi.
BACANAK TAHLİYE OLDU
Yolsuzluk operasyonu sürerken İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş görevinden alındı. Daha sonra soruşturma savcısı Ali Çelik değiştirildi. Savcılar görevden alındıktan sonra Binali Yıldırım'ın bacanağı C.H'nin de aralarında bulunduğu sanıklar serbest bırakıldı.
‘Kahramanlara takip kararı’
İstanbul’da terör ve yolsuzluk operasyonlarında görevli polislere yönelik yakalama kararı kapsamında Başkomiser Mehmet Işık ve Erkan Ünal adliyeye gelip teslim oldu. Ünal tutuklanırken, serbest bırakılan Işık, “Ne acıdır ki esas casusluk yapanlara takipsizlik kararı, casusluğu ortaya çıkaran kahramanlara takip kararı çıktı” dedi.
Belgeler ahlaksızlığın daniskası
Askeri casusluk davasını ortaya çıkaran polislere operasyon yapılması Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarını akıllara getirdi. Arınç, Askeri casusluk davasıyla ilgili iddianameyi okuduğunu, bunun bir rezalet ve ahlaksızlığın daniskası olduğunu ve iddianameyi okurken yüzünün kızardığını ve soruşturmaya katkı sağlayanlara Türkiye'nin teşekkür etmesi gerektiğini söylemişti.
Polis yakınları umut nöbetinde
Operasyon kapsamında gözaltına alınan emniyet mensubu aileleri, emniyet binası önünde ellerinde hükümeti eleştiren dövizlerle sorgudaki yakınlarına destek oldu. Annesiyle birlikte babasının gözaltında bulunduğu emniyet binası önüne gelen 1,5 yaşındaki Kayra Mert, görenleri duygulandırdı. Nuray Mert, “Onurumuzla yaşadık, başımız dik" diyerek eşine olan güvenini dile getirdi. Sadece adalet istediklerini belirten polis yakınları, ellerinde, "Reza Zarrab tatilde, polis içeride, hırsız tatilde, polis içeride, adalet aranıyor" dövizleri taşıdı.
Yaralı bacağım ve şerefimle geldim
Operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Van Emniyeti’nde görevli komiser Talha Ülkümen, “gündem değiştirmek için bizleri kullanıyorlar. Bugün Lice’de Van’da PKK saldırıları var, karayolları haftalarca kapatıldı, kamu binalarına bombalı saldırılar oldu. Devlet, gücünü bu sorunlar için kullansın. Gözaltındaki arkadaşlarımı yıllardır tanıyorum, hepsine kefilim. Bugün bizi emniyetten kovsalar kaçacağımız tek yer yine emniyet binasıdır. İzmir İstihbarat Şube’de 8 yıl şerefimle çalıştım. 3 aydır Van’da görev yapıyorum. Dünyaya bir kez daha gelsem yine aynı tarafta olurum. Bugün burada olmaktan gurur duyuyorum. Kaymakamlık binasına düzenlenen PKK saldırısında ayağımdan vuruldum. Kaçmadım, yaralı bacağımla şerefimle geldim” dedi.
BUGÜN GAZETESİ