Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Emniyet sorgusunda polislere Star’ın 18 Mart 2014 tarihli haberi üzerinden sorular yöneltilmesi, soruşturmanın gazete kupürlerine dayanılarak açıldığını ortaya koydu. Polislerin avukatı da ‘paralel yapıya operasyon’ haberlerine tepki gösterdi: “Böyle bir suçlama yok.”
Yasa dışı telefon dinleme iddiaları üzerine Adana’da gözaltına alınan 8 polis dün savcılığa ifade verdi. Sorgunun ardından 2 polis serbest bırakılırken 6’sı tutuklandı. Zanlılardan İ.B.’nin avukatı İsa Ayanoğlu, soruşturma gerekçesi olarak, 18 Mart 2014’te Star gazetesinde yayımlanan ‘Yargıya polise paralel şantaj’ başlıklı haberin gösterildiğini söyledi. Medyada yer alan ‘paralel yapıya operasyon’ şeklindeki haberleri de yalanlayan Ayanoğlu, gözaltındaki polislere örgüt veya paralel yapı iddiasıyla ilgili herhangi bir sorunun sorulmadığını ifade etti.
Yasa dışı telefon dinleme iddiaları üzerine Adana’da gözaltına alınan 8 polisten ikisi serbest bırakılırken 6 polis tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcı, polislerden M.A. ve R.K.’nın serbest bırakılmasına karar verdi. Aralarında daha önce Adana Emniyeti’nde İstihbarat Şube’den sorumlu emniyet müdür yardımcılığı görevini de yürüten İ.B. ve E.Y.’nin de bulunduğu 6 polis ise tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Polisler, ‘delilleri karartma’ ve ‘kaçma’ şüphesi sebebiyle Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. 6 polis memuru, cezaevine gönderilmeden önce aileleri ile vedalaştı. Polislerin yakınları gözyaşlarına boğuldu,
Tutuklanan eski istihbarat şube müdürlerinden İ.B.’nin avukatı İsa Ayanoğlu, karara itiraz edeceklerini belirterek ‘münferit ve hassas bir olay’ olduğunu, bu nedenle de farklı yönlere çekilmesini istemediklerini söyledi. Polislere, emniyet soruşturmasında 18 Mart 2014 tarihinde Star gazetesinde yayımlanan ‘Yargıya polise paralel şantaj’ başlıklı haberin dayanak olarak gösterildiğini söyleyen Ayanoğlu, “Yasa dışı bir dinleme söz konusu değil. Müvekkilimin döneminde yapılan dinlemelerin tümü yasal mevzuata uygun. Şikâyette bulunan yargı mensupları, telefonlarının IMEI numaraları üzerinden farklı isimlerle dinlendiğini iddia ediyor. IMEI numaraları klonlanmış olabilir.” dedi. Avukat Ayanoğlu, medyada yer alan ‘paralel yapıya operasyon’ şeklindeki haberleri de yalanladı. Savcılık soruşturmasında gözaltına alınan polislere örgüt veya paralel yapı iddiasıyla ilgili herhangi bir sorunun sorulmadığını ifade eden Ayanoğlu, ancak Emniyet’teki soruşturmada ise ‘paralel yapı’ algısıyla ilgili sorular sorulduğunu aktardı.
Tutuklanan İ.B.’nin Adana TEM Şube Müdürlüğü’ndeki ifadesinde yasa dışı dinlemeye yönelik talimat vermediğini söylediği öğrenildi. Bilgin’in, Adana’da görevli Hâkim S.K. ve Savcı Ş.U.’yu yasa dışı olarak farklı isimlerle dinlendikleri yönündeki iddiaların sorulması üzerine, “Hâkim ve savcı ile ilgili bir dinleme yapılmışsa bile bu dinlemelerin önleyici dinleme mahiyetinde olacağı düşünüldüğünde bir izne tabi olmayacağını, mahkeme kararının bu konuda yeterli olacağını düşünmekteyim.” dediği ifade edildi. Bilgin’e yurtdışına legal veya illegal yollarla çıkıp çıkmadığının sorulduğu, Bilgin’in de 1 kez Macaristan’a, 3 kez Almanya’ya, 1 kez de İngiltere’ye iş amaçlı olarak gittiğini söylediği kaydedildi.
İddia edilen dinlemelerin ne amaçla yapıldığı ve bilgilerin hangi amaç doğrultusunda kullanıldığı yönündeki soruya ise Bilgin’in, “Dinlemelerden elde edilen veriler, süre dolduktan sonra 10 gün içerisinde imha edilir ve imha edilmiştir.” şekilde cevap verdiği aktarıldı. Sorgulamanın devamında ise Bilgin’in, “Ben kanunsuz olan hiçbir evraka imza atmadım. O numaraların hakim veya savcıya ait olup olmadığını bilmiyorum. Benim numara ve isimleri tek tek kontrol etmem mümkün değildir. Yasanın bana vermiş olduğu görevi yine yasal mahkeme kararlarına dayanarak yerine getirmeye çalıştım.” dediği öğrenildi.
Tutuklanan polisleri itibarsızlaştırma çabası
Adliye çıkışında bekleyen basın mensuplarına gelen bir polis memuru, mahkemeye çıkartılan polislerin tutuklandığı ve ana giriş kapısından çıkartılacakları bilgisini verdi. Bu kapıdan görüntü alınabileceğini ve fotoğraf çekilebileceğini vurgulayan polis memurunun bilinçli olarak basın mensuplarını yönlendirdiği düşünülüyor. Basın mensuplarına yapılan bu uyarının, tutuklanan polis memurlarını kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya yönelik bir girişim olduğu belirtiliyor.