Yasadışı dinleme iddialarıyla yargılanan 32 polisle ilgili iddianamede tek delil 3 sanık polisin ifadesi oldu. Tüm polisler açığa alındı. Bu 3 polis ise görevde. Avukat, “İftiraları delil diye gösterdiler. Savcı hangi delil ile dava açtı” diye sordu.
'YA VAHİY GELDİ YA DA ÖNCEDEN BİLİNİYORDU'
Bugün'den Şeyda Burcu İkiz'in haberine göre; İzmir’de 11 polisin tutuklandığı, 21 polisin ise tutuksuz yargılandığı yasa dışı dinleme operasyonuyla ilgili iddianame tamamlanarak 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne teslim edildi. 36 sayfalık iddianamede, soruşturma başladıktan sonra gözaltına alınan 3 polisin ifadelerinin delil sayılması dikkat çekti. İddianamenin bu 3 memurun verdiği ifadeler üzerine oluşturulduğunu dile getiren Avukat Ali Aksoy, serbest bırakılan bu 3 memurun açığa bile alınmadığını söyledi. Aksoy, “Ya bu 3 memurun ne söyleyeceği önceden biliniyordu ya da Savcı Okan Bato’ya vahiy geldi. Başka bir açıklaması yok” diye konuştu.
'AÇIĞA ALINDILAR 3 MEMUR HARİÇ'
İzmir’de limandaki rüşvet operasyonu ve askeri casusluk soruşturmasını yürüten İstihbarat Şubesi’nde görevli polislere yönelik 19 Ağustos’ta gerçekleştirilen operasyonda 32 polis gözaltına alındı. Polislerden 11’i tutuklanırken, 21’i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanık polislerin tamamı, gözaltına alındıktan sonra açığa alındı. Ancak polisler alıyhine ifade veren 3 polis ise hâlâ görevde.Sanık polisler; hakkında 235 yıldan 744 yıla kadar hapis cezası istendi.
BİLGİ NOTU DELİL
İddianamede, mağdur ve müşteki beyanları, şüpheli savunmaları, ulusal medyada yer alan haberler, arama ve yakalama tutanakları, bilirkişi raporu ve bilgi notları delil olarak gösterildi. Tutuklu polislerden 5’inin avukatı Ali Aksoy, iddianamede örgüt kurmak ve yönetmekle ilgili en ufak bir delil olmadığını söyleyerek, isnat edilen suçlardan sadece biriyle ilgili delil sunulduğunu, onun da görev suçlarıyla ilgili olduğunu dile getirdi.
'3 POLİSİN İFADESİ DELİL OLDU'
Avukat Aksoy, Savcı Okan Bato’nun elinde polislerin örgüt kurdukları iddiasını destekleyen en ufak delil bile olmadığına dikkat çekti. Operasyonun gerçekleştiği 19 Ağustos günü gözaltına alınan istihbarat şubede görevli 3 memurun ifadeleri iddianameye ‘örgütün delili” olarak girdi.
ÖZELLİKLE?İFADE?VURGUSU
Bu 3 ismin ifadesine ‘özellikle’ başvurulduğu belirtilen iddianamede “Dinleme kararlarına dayanak teşkil eden bilgi notlarının hazırlanmasında şube içerisindeki bir kısım amirlerin kendilerine müdahale edip üzerlerinde baskı kurduklarını...” ifadelerine yer verildi.
'ALEYHTE KONUŞACAKLARI BİLİNİYORDU'
Avukat Ali Aksoy, soruşturma başladıktan sonra “şüpheli” sıfatıyla gözaltına alınan 3 polisin verdiği ifadelerin dosyaya “delil” olarak girmesinin, savcının elinde başka bir delil de olmadığının göstergesi olduğunu söyledi. Avukat Aksoy, “Bu iddianame gösteriyor ki ya iddianameyi hazırlayan Savcı Okan Bato’ya vahiy gelmiş ya da gözaltına alınan bu 3 polisin diğer polisler aleyhinde ifade vereceği biliniyormuş. Savcının elindeki en somut delil, bu 3 kişinin diğerlerine attığı iftiralar” diye konuştu.
'BELKİ DE ANLAŞMA YAPILDI'
İddianameden çıkan sonucun, savcının soruşturmayı başlatmadan önce bu 3 isimle önceden konuşmuş olabileceği olduğunu öne süren Avukat Aksoy, “Sizleri şüpheli yapacağım, aleyhte konuşun denilerek belki de anlaşma yapıldı. Savcı bunu izah etmeli. Bunun en başından beri çok boş bir kumpas olduğu ortaya konulmuş oldu. Tam anlamıyla dağ fare doğurdu. Soruşturmada gözaltına alınan her polis serbest kalsa da açığa alınırken, bu 3 memur açığa alınmadı. Suçlu kayırmak diye buna denir” dedi.
'YASA DIŞI DİNLEME İDDİASINA TAKİPSİZLİK'
İzmir’de 'Askeri Casusluk Davası' olarak bilinen davada 'yasa dışı dinleme' iddiaları ile ilgili yapılan soruşturmada ‘kovuşturmaya yer olmadığı’?kararı verildi. Muvazzaf askerlerin de yer aldığı 357 sanıklı askeri casusluk davasında 26 isim ‘yasa dışı dinleme’ iddiasıyla şikayetçi olmuştu. Savcı Okan Bato, haberlerin ihbar kabul edilerek başlatıldığını belirttiği kararında şöyle dedi: “Mağdur ve müşte-kilere yönelik dinlemelerde usulsüzlük bulunmadığı, istihbarat şubesinde görevli ismi geçen personel açısından cezai açıdan herhangi bir suç teşkil eden eylem olmadığı anlaşıldığından kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi.”