Bir kamu bankasındaki 487 bin, başka bir kamu bankasındaki 598 bin lira avukatlar tarafından alınarak 'Poşetli Dede' Mehmet Keleş'in 17 varisine hisse oranlarına göre dağıtıldı. Paralar çekilmeden önce aslen Çorumlu olan Mehmet Keleş'in biriktirdiği paranın dilencilikten elde ettiğini öne sürerek kamuda kalması için resmi kurumlara başvuran Avukat Bayram Koyuncu'ya ise Büyükşehir Belediyesi, 'Mehmet Keleş'in dilencilik yaptığına ilişkin herhangi bir idari tutanak bulunmamaktadır' diye yazı gönderdi. Konya'da sokaklarda yaşayan, halk arasında 'Garip' veya 'Poşetli dede' olarak tanınan Mehmet Keleş, 27 Eylül'de otogarda geri manevra yapan 31 yaşındaki Mustafa B., yönetimindeki yolcu otobüsünün altında kalarak öldü. Polisin olay yerinde yaptığı incelemenin ardından insanların verdiği paralar ile yaşamını sürdüren yaşlı adamın cesedi morga kaldırılırken, kazaya yol açan otobüs şoförü Mustafa B., sevk edildiği mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Aslen Çorumlu olduğu öğrenilen, halk arasında atom mühendisi olduğu ileri sürülen, kıyafetin üzerine üşümemek için poşet giyen ve bu nedenlede kentte 'Poşetli dede' olarak tanınan Mehmet Keleş'in yapılan araştırma sonrası kamu bankalarında 1 milyon 85 bin lirası olduğu belirlendi.

Poşetli Dede'nin 3 kız kardeşinin olduğu, ancak kardeşlerinden 85 yaşındaki Zeynep Yar hariç diğerlerinin öldüğü ortaya çıktı. Çorum'da iki evlilik yapan Mehmet Keleş'in, çocuğu olmadığı ve iki eşinden de boşandığı öğrenildi. İkinci eşinin de Keleş'in sokaklarda dilencilik yaptığı için evi terk ettiği ve başka bir erkekle yaşamaya başladığı, daha sonra sevgilisi tarafından öldürüldüğü öne sürüldü. Mehmet Keleş'in, eşi evi terk ettikten sonra Çorum'dan ayrılıp Ankara, İstanbul ve İzmir'de sokaklarda yaşadığı, 34 yıl önce de Konya'ya geldiği belirlendi. Konya'da sokaklarda yaşayan çevredekilerin verdiği yemekle karnını doyurup, verdiği paraları toplayan Keleş'in, tanıdığı bir esnaf aracılığıyla da topladığı paraları bankaya yatırdığı tespit edildi. Kazanın ardından Mehmet Keleş'i tanıyan bazı vatandaşlar ise ilginç bilgiler verdi. Bazıları 'Poşetli Dede' lakaplı Mehmet Keleş'in para aldığı vatandaşlara, 'Enayilere acımayacaksın' dediğini ileri sürdü.

Kazadan sonra yaşlı adamın nüfus ve banka hesap cüzdanını polise teslim eden Konyalı esnaf F.Ş. de Mehmet Keleş'in akıllı birisi olduğunu belirterek "Mehmet amca, aklı yerinde birisiydi. Çevredekilerin verdiği paraları toplayıp 15- 20 bin lira olunca bizden banka cüzdanını alır parayı yatırmaya giderdi. Bazen tanınmamak için ayakkabı boyasıyla sakallarını siyaha boyardı. Bazen de bankalar tarafından özel araçla alınırdı ve banka müdürleri onu odalarında ağırlardı" dedi.

Hatta üzerindeki yırtık elbiselerden medet umanların bile olduğunu anlatan F.Ş. "Onun elbisesindeki yırtıklardan manevi yönden medet umanlar vardı. Bazıları elbisesindeki yırtık parçalardan alıp manevi olarak götürdü. Örneğin bir kişini bir mahkemesi varsa, Mehmet amca mahkemenin nasıl sonuçlanacağı sorardı. O da karşısındaki kişinin durumuna göre anlatırdı. Bazen attığı şeyler tutardı. O zaman kişi gelip fazla fazla para verirdi. O yüzden bankada toplanan para 1'er lira 2'şer lira toplayarak birikmedi" diye konuştu.

Gazete ve televizyonlarda çıkan haberlerin ardından Mehmet Keleş'in öldüğünü öğrenen yakınları Konya'ya gelerek cenazeyi teslim aldı. Ölen Mehmet Keleş'i birkaç kez köyüne götürmek istediklerini dile getiren yakınları, ancak kendisinin bunu kabul etmediğini ve uzakta yaşamayı tercih ettiğini belirtti. Parasıyla ilgilenmediklerini, anne ve babasının yanına cenazeyi defnetmek istediklerini dile getirdi. Hatta paranın bir kısmını da Mevlana'ya bağışlayacaklarını ileri sürdü. Kız kardeşi Zeynep Yar'a teslim edilen Mehmet Keleş'in cenazesi Çorum'un Çamlıpınar Köyü'nde toprağa verildi.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Konyalı avukat Bayram Koyuncu, Mehmet Keleş'in, çevredekilerin verdiği paraları toplayıp iki kamu bankasına yatırdığı 1 milyon 85 bin liranın dilencilikten elde edildiği iddiasıyla kamuya kalması için Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaatta bulundu. Yaşamını yitiren Mehmet Keleş'in yaklaşık 34 yıl Konya'da dilencilik yaparak geçimini sağladığını ve bunu da herkesin bildiğini öne süren avukat Bayram Koyuncu, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 33'üncü maddesi dilencilik yapan kişiye öncelikle para cezası verilmesini, bu yolla elde edilen paraya da el konularak kamuya geçirilmesi gerektiğini hatırlattı. Bununla ilgili olarak da mülki amir ve belediye encümeninin karar vereceğini bildirdi.

Yapılan ihbar üzerine harekete geçen Cumhuriyet Savcılığı Mehmet Keleş'in bankadaki paralarına tedbir kararı koydu. Dava açılması için de dosyayı Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Büyükşehir Belediyesi davaya müdahil olmadı ve mahkemede yeterli delil olmadığı için davayı reddetti. Keleş'in bankadaki paralarındaki tedbir kararı da kaldırıldı.

Yapılan ihbarını değerlendiren Konya Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin Avukat Bayram Koyuncu'ya gönderdiği resmi yazı da dikkat çekti. Kanun gereği dilencilik yapan kişiye 50 lira idari para cezası kesilip dilencilikten elde edilen paranın da kamuya geçirilmesine karar verileceğine vurgu yapılan yazıda "Belediyemiz kayıtlarının tetkikinde söz konusu Mehmet Keleş'in dilencilik yaptığına ilişkin herhangi bir idari tutanak bulunmamaktadır. Bu nedenle Mehmet Keleş'in sahip olduğu paranın dilencilikten elde edildiğine dair idari tutanak yada mahkeme kararı belediyemize gönderilmesi halinde talebiniz değerlendirilecektir,"denildi.

Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından Mehmet Keleş'in yakınlarının veraset ilamı alarak bir kamu bankasında biriktirdiği 487 bin lira ile diğer kamu bankasında biriktirdiği 598 bin lirayı avukatları aracılığıyla geçtiğimiz ekim ayının son gününde çektikleri belirlendi. 17 mirasçısı bulunduğu öğrenilen Mehmet Keleş'in bankada biriktirdiği paraların mirasçılar arasında yakınlık derecesine göre pay edildiği öğrenildi. Ayrıca mirasçıların Nisan 2015 tarihinde dolacak olan vadeli hesapta bulunan 598 bin liranın, yaklaşık 41 bin liralık faizinden de vazgeçerek parayı çektikleri öğrenildi.

DHA