70 kişiyi gözaltına alan Emniyet, olay yerinde bulunan 7.65 milimetre çapındaki boş kovanın sahibini arıyor.
Şehirdeki genel kanaat, öğrencilerin kışkırtıldığı yönünde.
Vali Ahmet Altıparmak da, 12
Eylül öncesinde bile ilde bu tarz olayların yaşanmadığına dikkat çekti. Faillerin peşinde olduklarını vurgulayan Altıparmak, "Maalesef birkaç
provokatörün kaşıması üzerine olay büyüdü. Aralarında öğrenciler de var, öğrenci olmayan veya okulu bitirmeyenler de var. Ama
Muğlalı yok." dedi.
Provokasyonun kod adı: Derin
Muğla
Üniversitesi'nde çıkan ve bir öğrencinin ağır yaralanmasıyla sonuçlanan olayların perde arkası netleşmeye başladı. 70 kişiyi gözaltına alan Emniyet, olay yerinde bulunan 7.65 milimetre çapındaki boş kovanın sahibini arıyor. Şehirdeki genel kanaat, öğrencilerin kışkırtıldığı yönünde. Bu çerçevede bir
sivil polisin adı gündeme geldi. İddialara göre arkadaşları arasında 'Derin' lakabıyla tanınan ve 12 yıldır Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan G. adlı polis, olaylarda aktif rol aldı. G.'nin sağ ve sol gruplarla sürekli temas halinde olduğu, onlarla görüşmek için özel bir
telefon kullandığı
emniyet içinde de dile getiriliyor. Aynı bölgede kendisini milliyetçi olarak tanıtan E.O. adlı eski üniversite öğrencisiyle temas halinde bulunduğu, bu kişinin hiç çalışmadığı halde devamlı gece eğlencelerine katıldığı ileri sürülüyor. E.O., son olayda gözaltına alınanlar arasında bulunuyor.
Muğla'da salı gecesi başlayan
kavgayı, Akyol Mahallesi'nde 'kızlara laf atılması' başlattı. Edinilen bilgiye göre sol görüşlü iki
kız öğrenci, saat 01.30 civarında bir türkü bardan çıkarak yurtlarına doğru yürüdü. Bu sırada 1,75 metre boylarında bir
genç, kızların peşine takıldı. Bir süre sonra iki kişi daha geldi. Kızları rahatsız eden üç gence sol görüşlü erkek öğrenciler müdahale edince kavga çıktı.
Ancak polisin devreye girmesiyle olaylar fazla büyümeden yatıştırıldı. Bu sırada
polis memuru G.,
doğu kökenli gençleri, "Her iki tarafı da yatıştırdık. Oradan gitmeyin, bu yol daha güvenli." diyerek
Recai Güreli Caddesi'ne yönlendirdi. G.'nin tavsiyesi üzerine Recai Güreli Caddesi'ne yönelen öğrenciler, karşıt grubun arasında kalarak saldırıya uğradı. Çıkan kavgada MÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 2.
sınıf öğrencisi Şerzan Kurt (21), 7.65 milimetre çapında bir tabancadan çıkan kurşunla omuzundan vuruldu; ayrıca sert bir cisimle başından
darp edildi.
G.'nin, olay çıktıktan sonra havaya birçok defa ateş ettiği öne sürülüyor. Yaklaşık 1 saat sonra sol görüşlü öğrenciler, arkadaşları gözaltına alınınca polisle tartıştı. G.'nin, öğrencilerin, "Neden onları gözaltına almıyorsunuz veya uzaklaştırmıyorsunuz?" soruları karşısında, "Bu benim bileceğim iş." diyerek öğrencileri
tahrik ettiği söyleniyor.
Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru G. ile üniversite için yaklaşık 10 yıl önce şehre gelen ve şu anda bir işte çalışmayan E.O.'nun, birlikte hareket ettiği ileri sürülüyor. E.O.'nun, şehirdeki her toplumsal olayda ön safta yer aldığı öğrenildi.
Polis memuru G. ile E.O. hakkındaki iddialar, son provokasyonla sınırlı değil. Özellikle son dönemde Muğla'da meydana gelen olayları gözlemleyen esnaflar ve diğer vatandaşlar, yüksek sesle emniyet teşkilatı içinde bazı kişilerle E.O. ve birlikte hareket ettiği kişilerin dirsek temasında olduğunu konuşuyor. Bu kişilerin
ülkücü camiadan uzaklaştırıldığı, esnaflar üzerinde korku ve
baskı politikası yürüttüğü, zaman zaman döverek sindirmeye çalıştıkları iddiası herkesin dilinde. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen esnaflar, "Şikayetler hep havada kaldı. E.O. ve grubunu özellikle koruyan polis şefleri olduğunu düşünüyoruz. Şehirde oluşan mafyavari yapılanmanın üzerine gidilmeli. Hiç kimsede huzur kalmadı."
'Oğlum vuruldu diye kimsenin burnunun kanamasını istemem'
Muğla Üniversitesi (MÜ)'nde salı gecesi iki öğrenci grubu arasında çıkan kavgada
faili meçhul kurşunla omzundan vurularak ağır yaralanan Şerzan Kurt'un (21)
babası Ömer Kurt, insanlık dersi verdi. Taşkınlık yapan öğrencilere seslenen acılı baba, "Ben, çocuğumun başına geldi diye başkasının da başına gelmesini, kimsenin burnunun kanamasını istemiyorum." dedi.
Batman Fatih İlköğretim Okulu'nda öğretmen olan baba Kurt,
Anadolu insanının yıllardır bir arada yaşadığına dikkat çekti. İnsanların birbirine düşürülmek istendiğini vurgulayan Kurt, bu oyuna alet olmayacaklarını söyledi. Kurt, şöyle konuştu: "Türkiye'nin hiçbir yerinde, bana ne kadar sıkıntı gelirse gelsin kimsenin tırnağının kırılmasını istemiyorum. Benim öğrencilerime öğrettiğim
felsefe budur. Toplumu kötüye yönlendirecek bir tavır ve davranış içinde olamayız. Biz kimsenin ölmesinden yana değiliz. Biz kardeşiz, dostuz, komşuyuz. İnsan kardeşinin, dostunun burnunun kanamasını ister mi? Bizi kimse birbirimize düşüremez."
Şerzan Kurt'un (21) kuzeni Faysal
Oğuz ise olayları karanlık güçlerin çıkardığını söyledi.
Öğretmen bir baba il
e devlet memuru bir annenin üç çocuğundan en büyüğü olan Batmanlı Şerzan'ın tek kelime
Kürtçe bilmediğini belirten Oğuz, "Biz 20 yaşında öğrenciyi gönderiyorsak, cenazesi gelmemeli." ifadelerini kullandı.
Muğla'daki olayı provokatörler büyüttü
Üniversite öğrencileri arasındaki kavga, Muğlalıları rahatsız etti. Yöre halkı, Türkiye'nin en önemli turizm bölgesinin bu tür olaylarla anılmasını istemiyor. Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, olayları büyüten provokatörlerin oyununa geçit vermeyeceklerini söyledi. Olayın ilde yaşayanlara mal edilemeyeceğini belirten siyasi parti temsilcileri de sağduyu çağrısında bulundu. Görüşler özetle şöyle:
Olayların içinde Muğlalı yok
Muğla Valisi Ahmet Altıparmak: Olayların en yoğun olduğu
12 Eylül öncesinde de Muğla'da bu tarz olaylar yaşanmadı. Maalesef kendini bilmez birkaç kişinin, birkaç provokatör diyorum ben onlara, kaşıması üzerine olay büyüdü. Faillerinin peşindeyiz, yakalayacağımızı umuyorum. Olayların içinde Muğlalı yok. Aralarında öğrenciler de var, öğrenci olmayanlar da, okulu bitirmeyenler de. Bir öğrencinin 7,65 milimetre çaplı bir
silahla vurularak ağır yaralanmasından büyük üzüntü duyduk. Bizde kayıtlı böyle bir silah yok. Emniyette de kayıtsız hiçbir silah bulunmaz. Kurt'u yaralayan kurşunla ilgili balistik inceleme bitmedi."
Muğlalılar sağduyulu davranmalı
Belediye Başkanı Osman Gürün: 'Bütün hemşehrilerimi sağduyulu davranmaya çağırıyorum. Muğla'mızda böyle bir olayın yaşanmış olmasından büyük üzüntü duyuyorum. Bu olayda bir evladımızın ve bir polisimizin yaralanması son derece üzüntü verici. Umuyorum olaylar daha da büyümeden sonlanır.''
Amaçları
kaos meydana getirmek
MHP İl Başkanı Korkmaz: Bunların isteği kargaşa çıkarmak, kaos yaratmak. Bizi de içlerine çekmek istiyorlar. Kışkırtma var. Kışkırtma olmasaydı kız kavgası bu kadar büyümezdi. 23 Şubat'ta da bir grup, parti binamızı taşlamıştı. O zaman bizim burayı taşlayanlardan biri telefonunu düşürmüştü. Emniyet yetkililerine vermemize rağmen failler bulunamadı.
Öğrenciler çok çabuk kanıyor
SP Muğla İl Başkanı Cebrail Tümenci: Barda çıkan tartışmayı, birileri Türk-Kürt kavgasına dönüştürmek istedi. Bardan çıkan bir grupla işletmeci tarafındaki doğu kökenli grubun birbirlerine laf atması sonucu kavga çıktı. İki tarafı da biliyorum, çok düzgün bir hayatları yok. Biri bardan pavyondan çıkmayan, diğeri de barları işleten grup. Öğrenciler çok çabuk kanıyor, birileri de onları kullanıyor.
Vatan millet
Sakarya ayaklarıyla hemen celalleniyorlar. Olayın aslına inmeden, birilerinin yönlendirmesiyle ateş büyüyor. Bu da böyle bir şeydi.
Önceden
hazırlık yapılmış
BDP İl Başkanı Mehmet
Polat: Kız yüzünden çıkan kavgayı birileri kullandı. Hazırlıklı bir provokasyondu. Önceden programı yapılmış bir olay. Öyle olmasaydı, işin içine silah girmezdi. Kavga, birkaç kişinin yumruklanmasıyla bitebilirdi. Burada silah var. Emniyet ayırıyor, değişik yollara yönlendiriyor. Kavga edenler, evlerine giderken tekrar karşılaşıyorlar.
ZAMAN