Uzmanlara göre; sadece doktora gitmekle
hasta iyileşmez.
Psikolojik rahatsızlığı olanların
hastane dışında da takibinin yapılması gerekiyor. Aksi halde üzücü olayların önüne geçmek zor.
Adana'da bir
apartman dairesinde 3'ü çocuk 8 kişiyi öldüren Murat Yüksel'in daha önce
psikiyatri tedavisi görmesi Türkiye'de bu alanda yapılan sağlık hizmetlerini tekrar gündeme getirdi. Uzmanlara göre;
psikolojik rahatsızlığı olan kişilerin hastanedeki tedavilerinin ardından takiplerinin yapılması gerekiyor. Ancak bunun tam olarak gerçekleştirildiğini söylemek güç.
Pamukkale Üniversitesi
Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Herken durumu "Biz hastaya ilacı yazıp, gönderiyoruz. Gerisi
kontrol edilmiyor." sözleriyle özetliyor. Hastaları verilen ilaçları kullanmaya zorlayacak bir sistemin olmadığına dikkat çeken Herken'e göre psikolojik rahatsızlığı olanların takipleri
enfeksiyon hastalıklarındaki gibi yapılmalı, gerekirse polis zoruyla tedavilerinin yapılmasına çaba gösterilmeli.
Fatih Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Sayar da Türkiye'de psikiyatri hastalarının takibinde ciddi sıkıntı yaşandığını söylüyor. Sayar, "Maalesef kontrollerin yapılamaması hastaların iyileşmemesine neden oluyor." diyor.
Psikiyatri hastalarını yalnız bırakan bir başka
uygulama ise Sosyal
Güvenlik Kurumu'nun (SGK) kamu hastanelerindeki psikiyatri tedavilerinin ücretini karşılaması. SGK, bu alanda ölçülebilirliği olmaması ve 'suistimaller yaşanabilir' gerekçesiyle özel sağlık kuruluşlarıyla anlaşmaya yanaşmıyor. Bir seans için psikiyatr ile psikologlara 75 ila 200 TL ödeyen vatandaş 6-7 seans süren tedaviye para yetiremediği için ikinci seansa gitmiyor. Devlete ait hastanelerin yetersiz olması da birçok hastanın hastalık süreçlerini kendi başına yaşamalarına sebep oluyor. Eski
Bakırköy Ruh ve
Sinir Hastalıkları Başhekimi Prof. Dr. Arif Verimli'ye göre Türkiye'de 15 milyon psikiyatri hastası var ve bunların yarısı suç potansiyeli taşıyor. İnsan Hakları Girişimi tarafından 2008 yılında yayınlanan 'Akıl ve Ruh Sağlığı Alanında İnsan Hakları' raporuna göre Türkiye'deki ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri kapasitelerini doldurdu.
KATİL ZANLILARI BİR SÜRE HASTANEDE YATIYOR
Türkiye'yi sarsan birçok üzücü olayın faillerinin belli bir süre gördükleri psikiyatri tedavisini yarıda bırakması dikkat çekiyor. Örneğin
Aralık 2008 tarihinde şizofreni hastası H.Ç. anne,
baba ve ağabeyini baltayla parçalamıştı. Bu kişi bir süre tedavi görmüştü. Geçtiğimiz mart ayında psikolojik rahatsızlığı bulunan ve tedavi gören 25 yaşındaki S.D. 33 günlük bebeğini öldürdü. Bir başka örnek de geçtiğimiz yıl yaşandı.
Bursa'nın merkez
Osmangazi ilçesinde
psikolojik tedavi gördüğü öğrenilen Z.D., evlenmesine izin vermediği gerekçesiyle tartıştığı annesini bıçaklayarak öldürdü.
'Ürperten cinayetleri gerçekleştirenler belli bir süre hastanede yatıyor'
Psikolojik tedavi gören kişilerin karıştığı üzücü olayların sayısı gün geçtikçe artıyor. Geçen yıl İstanbul'da şizofreni hastası H.Ç., anne, baba ve ağabeyini baltayla parçaladı. Aynı yıl Bursa Osmangazi'de psikolojik tedavi gördüğü öğrenilen Z.D., evlenmesine izin vermediği gerekçesiyle annesini bıçakladı. Bu yıl
Mart ayında ise psikolojik rahatsızlığı bulunan S.D. 33 günlük bebeğini öldürdü.
ÇAĞLAR AVCI - ZAMAN