Radikal gazetesi Uğur Gürses imzalı bugünkü manşetinde MİT'in yeni yasa tasarısına yer vererek, tasarı yasalaştığı taktirde, kamu kurumları ve bankaların her türlü bilgi, belge ve veriyi MİT'e vermek zorunda olacağını ve bunun son derece tehlikeli olduğunu vurguladı. Gazete bu yasa tasarısının Türkiye'yi George Orwell'in "1984" romanında anlattığı gibi bir ülke haline getireceğinin altını çizdi.
Peki Radikal Gazetesinin "TC 1984" başlığıyla atıfta bulunduğu, İletişim Fakülteleri'nin 1. yılında okutulan Orwell'in romanında ne anlatılıyor? Gazete, George Orwell'in korkunç baskı ve zulme dayalı bir devleti hayal ederek yazdığı ''1984'' ile son günlerde yaşananlar arasında benzerlikler olduğuna dikkat çekiyor.
George Orwell romanını, 1948 yılında ölüm döşeğinde korkunç bir totaliter devleti hayal ederek yazdı.
Orwell romanında, Okyanusya'da; merkezi bir partinin yönetimi altında, her şeyin bütünüyle devlete ait olduğu, her türlü aykırılığın yok edildiği, tüm dünya tarihinin resmi ideolojinin çarpıtmalarıyla yeniden yazıldığı, belleksiz ve muhalefetsiz bir toplumda hiçbir umut ve çıkış yolunun kalmadığı kötümser bir geleceğin düşüncesini ortaya koyuyor.
Her yerde ''Büyük Birader Seni Gözetliyor'' yazılı afişlerin asılı olduğu ülkede ''Düşünce polisinin'' her yerde gizli ajanı bulunuyor, telefonlar dinleniyor, insanlar en mahrem yerlerde bile tele-göz kameralarla izleniyor. Partinin sloganları: ''Savaş barıştır. Özgürlük tutsaklıktır. Bilgisizlik güçtür''
Bu baskıcı, zulme dayalı dünyada tarihe hiçbir iz bırakılmıyor, korkunç bir propaganda makinası ile insanının hafızası hep yeniden programlanıyor. Tarih,''Gerçek Bakanlığı'nda'' değiştirilerek yazılıyor, günlük belgeler yok ediliyor. Farklı düşünceye hayat hakkının olmadığı ülkede en ağır suç ise, düşünce suçu.
Radikal gazetesi haberinde, tıpkı romanda anlatıldığı gibi bir düzene gidildiğini belirterek haberi şu cümlelerle özetledi:
"Önceki gün, istihbarat hizmetleri ve MİT yasası ile ilgili değişiklik içeren yasa teklifi Meclis'e sunuldu. Bu yasa teklifi, giderek otokratik bir kamu düzenine kapıları sonuna kadar açarken; toplu bir finansal fişleme ile ekonomide de serbest piyasayı 'büyük birader' gözetimine alıyor. Eğer yasalaşırsa bankacılık sektörünü 'dışarıya' taşıyacak, sermaye kaçışına neden olabilecek son derece tehlikeli bir girişim bu teklif."