Radyasyon ölçümü için harekete geçen görevliler, ‘herhangi bir sızıntının olmadığı' yönündeki açıklamalar üzerine derin bir nefes aldı. Yangının maddi zararı da yavaş yavaş netleşiyor. Terminalde
Amerika ve bazı ülkelere gönderilmek üzere çok miktarda işlenmiş
altın, 400 kilogram
gümüş ve bir kasada yaklaşık 14 milyon dolar civarında para bulunduğu belirtildi.
İstanbul Altın Rafinerisi (İAR)'nin büyük hissedarı Halaç, altın ihracatçılarının yanısıra
ithal malların da depoda bulunması durumunda zararın çok büyük olabileceğine dikkat çekerek, "Eğer ithal edilen altınlar olsaydı tek seferde zarar 20 milyon doları bulabilirdi." dedi. İstanbul Kapalıçarşı’da bir kuyumcuya ait 87 kilo altının da kaybolduğu belirtiliyor. Bu arada
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili görgü tanıklarının ifadesini almaya başladı. Yangının çıkış yerinin, kargo terminalindeki
DHMİ'ye ait üç adet x-ray
kontrol cihazı bulunan sundurma ile
Havaş'ın kargo binası arasındaki ortak nokta olduğu iddia edildi. Yangının çıktığı gün sabah saat 10.00 sularında DHMİ'nin sundurmasında bir kaynak çalışması yapıldığı, savcılığın bu çalışmayı yapan kişilerin görüşlerine de başvurduğu öğrenildi.
Radyasyon sızıntısından korkan işçiler, sabaha kadar yoğurt yemiş
Atatürk Hava Limanı kargo bölümünde çıkan
yangında yoğun
duman altında kalan işçilerin, ‘radyoaktif sızıntısı’ söylentileri üzerine sabaha kadar yoğurt yediği öğrenildi. Radyasyon ölçümü için harekete geçen görevliler, ‘herhangi bir sızıntının olmadığı’ yönündeki açıklama üzerine derin bir nefes aldı. İstanbul
Vali Yardımcısı ve
Atatürk Hava Limanı Mülki İdare Amiri Vedat Müftüoğlu,
Kargo Terminali'ndeki yangın sonrası ‘
radyasyon sızıntısı' yaşanmadığını açıkladı.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (
TAEK) ekiplerinin çevrede yaptığı ölçümlerde herhangi bir radyasyon tespit etmediğini belirten Müftüoğlu,
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açtığı
soruşturma doğrultusunda yangının çıkış sebebinin de araştırıldığını söyledi. Müftüoğlu, Sistem Lojistik antrepolarında bir radyoaktif maddenin tespit edildiğine dikkat çekerek, "Radyoaktif sızıntı olsaydı burada görev yapan kimseyi tehlikeye atmazdık. Tespit edilen radyoaktif madde de ise, herhangi bir sızıntı olmadığı belirlendi." dedi.
Kargo terminalindeki 22 bin metrekarelik alanda başlayan yangın sonrası, sundurma ünitesi ile Havaş, Çelebi ve Sistem Lojistik’e ait kargo üniteleri tamamen kullanılamaz hale geldi. Maddi hasarın yaklaşık 50 milyon dolar olduğu belirtilirken, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) Havaş, Çelebi ve Sistem Lojistik’ten aylık 750 bin
Euro kira aldığı öğrenildi. Önceki gün saat 15.22’de başlayan yangına 125
araç ve 275
personel müdahale ederken, DHMİ’nin Atatürk Hava Limanı başmüdür yardımcıları, yangınla ilgili koordinasyonu sağlayabilmek için apronda hazır bulunduklarını ve bu yüzden dumandan etkilendiklerini söyledi. Radyoaktif sızıntı olduğu yönündeki söylentilerin kendilerine de ulaştığını anlatan yetkililer, “Zaten duman yüzünden boğazımız tahriş olmuştu. Radyasyon almış olabileceğimizi de hesaba katarak eve gittiğimizde bol bol yoğurt yedik.” dedi. Bakırköy Ruh ve
Sinir Hastalıkları Hastanesi Radyoloji Uzmanı Dr. Cenk Deliküçük, radyasyona karşı yoğurt yemenin hiçbir koruyucu etkisi olmadığını belirterek, “Radyasyona karşı yoğurt yedirmek komiklik.” açıklamasında bulundu.
DHMİ yetkililerinin radyasyonla ilgili endişeleri dün de devam etti. TAEK’i arayarak bilgi almaya çalışan yetkililer, TAEK’in, “Radyasyon sızıntısı yok.” açıklaması üzerine radyasyon ölçümü yaptırmaktan vazgeçtiler. Bu arada DHMİ’nin işletmecisi olduğu havaalanları ve meydanlarının, 25
Nisan 2006’da 300 milyon dolar ve 200 milyon dolarlık poliçelerle TEB Sigorta tarafından
sigortalandığı öğrenildi.
Malezyalı kadın
tatile gelmişti
Yangında cesedi yanan Siti Jelaha Biti Osman’ın, Türkiye’ye tatil için geldiği öğrenildi. Solunum yetersizliği nedeniyle ölen kadının cesedinin ülkesi Malezya’ya gönderilmek üzere kargoya verildiği anlaşıldı. Medical
Park Hastanesi Başhekimi Vahit
Öztürk, kadına 4 gün
tedavi uyguladıklarını; ancak kurtaramadıklarını söyledi.
ZAMAN