Önceki gün Türkiye’ye ziyarette bulunan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Ankara’daki temasları sırasında en önemli gündem maddesinin, Irak’taki durum olduğunu söyledi. Radikal Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün ülkenin kuzeyinde yıldırım hızıyla ilerlediği Irak’taki durumu takip ettiklerini kaydeden Rasmussen, Türkiye ile yakın danışma içinde olmayı sürdüreceklerini belirtti. 

Zaman'a konuşan Rasmussen, Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nda IŞİD’in 49 kişiyi rehin almasından sonra Türkiye dahil hiçbir müttefikin, NATO’nun ortak savunmayı gerektiren beşinci maddesinin harekete geçirilmesini talep etmediğini, ancak İttifak’ın, müttefik Türkiye’yi savunmak ve korumak için gereken adımları atmakta tereddüt etmeyeceğini söyledi. IŞİD’in Türk Konsolosluğu’na saldırısını kuvvetle kınayan NATO Genel Sekreteri, “Bizim yapacağımız, müttefiklerimize etkili bir savunma ve koruma sağlamak. Müttefikimiz Türkiye’yi savunmak ve korumak için gereken adımları atmakta tereddüt etmeyeceğiz. Bunun örneğini, Patriot bataryalarını Suriye’de bozulan güvenlik durumu dolayısıyla talep üzerine Türkiye’ye gönderdiğimiz zaman gördünüz. Patriot bataryalarının Türkiye’ye yerleştirilmesi, müttefiklerimizi korumak için gereken adımları atma kararlılığımız ve güçlü birliğimizin dayanışmasının bir göstergesidir.” dedi.

Türkiye, 2012 yılında NATO’dan 6 Patriot bataryası talep etmişti. Üç NATO ülkesi ABD, Hollanda ve Almanya, NATO komutası altında Türkiye’ye Patriot bataryaları gönderdi ve bunlar Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adana’ya Aralık 2012’de yerleştirildi.

Batı basınında, Türkiye’nin güney sınırlarının El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide bağlantılı terörist grupların geçiş noktası olduğu yönündeki eleştirilerin sorulmasına karşılık Rasmussen, “Türkiye’nin, herhangi bir terörizm karşısında kuvvetli bir güç olduğunu biliyorum. Türkiye’nin kendisi zaten terörizm karşısında çok acı çekti. Her zaman terörizmle savaşta Türkiye destekçi oldu. Türkiye’nin terörist grupları herhangi bir şekilde desteklediğine inanmak için hiçbir nedenim yok.” diye konuştu. Görev süresi sonbaharda sona erecek olan Rasmussen, Batı’da Türkiye’nin NATO’daki yerini sorgular hale gelmesine karşın ise Türkiye’nin NATO’da kuvvetli bir pozisyona sahip olduğunu söyledi. Türkiye’nin Afganistan’da ve Kosova’daki katkılarını, Afrika açıklarındaki korsanlık faaliyetlerine karşı çabalarını ve Ukrayna krizinde çabuk reaksiyon vermesini övdü.

NATO Genel Sekreteri, Türk hükümet yetkililerini de içine alan yolsuzluk iddiaları, sokak gösterilerindeki polis şiddeti, medya ve ifade özgürlüğündeki kısıtlamalar gibi gelişmelere dair bir soru üzerine de, “Bunlar Türkiye’nin iç meselesi. NATO genel sekreteri olarak böyle iç meselelere karışmayacağım.” dedi. Ancak Rasmussen, “Şunu söyleyebilirim ki, Türkiye ve diğer NATO müttefiklerinin, birliğimizin temel ilkelerini hayata geçirmesini bekliyoruz. Bunlar da kişisel özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi NATO anlaşmasında tarif edilmiş ilkelerdir.” diye de ekledi.

Ukrayna, Irak, Suriye, Libya’da olanların ışığında NATO’nun birçok güvenlik tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirten Rasmussen, “Bunların hepsine karşılık vermeye hazır olmalıyız.’’ dedi. NATO’nun doğu Ukrayna’ya giren Rus tanklarına ilişkin imajlarının güvenilirliğinin sorgulandığı haberlerine karşılık ise NATO askerî makamlarının pazar günü yayınladığı fotoğrafların yüzde yüz güvenilir olduğunu kaydetti.