Mutlu'nun,
kamu bankalarından ilan alabilmek için
Taner'den makam odasında diz çökerek özür dilediği ortaya çıktı
Güneş Taner Halkbank'ın ilanlarının dağılımı konusunda haksızlığa uğradığını haber yapan
Vatan gazetesinin patronu
Zafer Mutlu, 90'ların başında
Sabah'ın Genel Yayın Yönetmeni iken yine kamu bankalarından ilan alamadığı gerekçesiyle zamanın Ekonomiden Sorumlu Bakanı
Güneş Taner'in makam odasında diz çökerek özür dilediği ortaya çıktı. 'Halkbank'tan Vatan'a reklam ambargosu' başlığı atan Vatan'ın şimdiki patronu Zafer Mutlu 1990'ların başında Sabah Genel Yayın Yönetmeni iken kamu bankalarının Sabah'a ilan vermeyi kesmesi üzerine zamanın Ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı Güneş Taner'in Ankara'daki makam odasında diz çökerek özür dilediğini unutmuş gözüküyor.
Mehmet Barlas olayı dünkü köşesinde şöyle aktarıyor:
1990'ların başında, Sabah'ın o zamanki sahibi
Dinç Bilgin gazetedeki odama girdi...
-
Kamu bankaları Sabah'a ilanları kesti. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner için yaptığımız haber yüzünden kamu bankaları bize artık ilan vermeyecek. Durum çok ciddi, dedi.
Özür dilendi
İki gün önce Güneş Taner hakkında gerçekten asılsız ve uygunsuz bir haber Sabah'ın manşetinde yayınlanmıştı.
Dinç Bilgin'in çok endişeli hali beni üzmüştü. Arkadaşım olan Güneş Taner'i telefonla aradım ve bir gazeteye kamu bankalarının ilan boykotu uygulamasının
basın özgürlüğü ile bağdaşamayacağını söyledim.
Güneş Taner gazetenin manşetinden uğradığı haksız saldırının
aile hayatında yarattığı krizi anlattı... Sonra, "Bu haberin sorumlusu olan Zafer Mutlu Ankara'ya gelsin,
bakanlıktaki odamda benden özür dilesin" dedi.
Ben Taner'in bu sözlerini Dinç Bilgin'e naklettim. O da, Sabah'ın o dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu'yu hemen Ankara'ya gönderdi. "Diz çökülerek" özür dilendi ve ilan boykotu sona erdi.
Özal'dan da
Emlakbank ilanı istemiş
Barlas,
Basın-İktidar ilişkileri konusunda bir çarpıcı örnek daha veriyor.
1987 yılıydı. Özal Başbakan'dı ve Davos'taydık. Biz barda otururken, Sabah'ın Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu'nun, Can Pulak'ın eşliğinde Özal'ın odasına gittiğini gördüm.
Akşamüstü Özal'ın odasına gittim.
Sordum ona:
-
Erol Simavi'yle ve Zafer Mutlu ile ne konuştunuz?
Özal anlattı:
- Erol Bey'in sahip olduğu bir
sigorta şirketi zor durumdaymış, onu kamunun satın almasını istedi. Zafer Mutlu da, Emlak Bankası'nın
Ataşehir Projesi'nin
tanıtım ve
pazarlama kampanyasının Sabah'a verilmesini istedi.
Zafer Mutlu'dan Barlas'a cevap
Zafer Mutlu, Mehmet Barlas'ın Pazar günü köşesine taşıdığı iftiraya şu yanıtı verdi...
"Benimle ilgili Pazar günü yazdığınız hayal mahsulü yazıyı eve SABAH girmesine eşim tarafından izin verilmediği için bir gün gecikmeyle başka gazetelerin yaptığı alıntıyla okudum.
Anlattığınız olayda gerçekleri saptırmaktaki uzmanlığınız beni hiç şaşırtmadı.
Önce olayın doğrusunu ben anlatayım.
Gerçekten Güneş Taner özel hayatıyla ilgili bir haber üzerine SABAH’a reklam ambargosu koydu. Ben sizi hatırlamıyorum.
Rahmetli Özal’ın devreye girmesiyle Güneş Taner’i makamında ziyaret ettim.
Ziyaretimden önce ilan ambargosunun kalkacağı bizzat bana rahmetli Özal tarafından söylenmişti. Ben doğrudur, haberin Güneş Taner’i ve ailesini rencide eden bölümleri için özür diledim.
Taner de bana kendisiyle ilgili bir haber için kamu baskısı yapmasının yanlış olduğunu ama başka çaresi kalmadığı için bu yola başvurduğunu soyledı. 'Diz çöküp ilan için özür dilemem' gibi bir şey asla söz konusu olmadı.
Bu iddia şerefsizce bir karalamadır.
Ama sizin gibi SABAH’ın manşetlerinden 'İhale takipçiliği’ ilan edilmiş birisinin yine nasıl SABAH’ta (eski SABAH’ı kast ediyorum) yazdığını okurların hayal gücüne bırakıyorum.
O koca gövdenizle nasıl eğilip büküldüğünüzü bütün
Türkiye ama daha detaylı olarak da bütün meslektaşlarımız nasıl olsa çok iyi biliyor."