Dokuz
Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr.
Emin Alıcı, DEÜ Tıp Fakülteni Hastanesindeki yanlış
ameliyattan dolayı üzüntülü olduklarını, yanlışlığı yapanların mutlaka cezalandırılacağını belirterek, ''Böyle bir şeyin olmaması için her türlü
tedbir alınmışken böyle bir şeyin olması insanı çileden çıkarıyor'' dedi.
Rektör Alıcı, gazetecilerin soruları üzerine insanın olduğu her yerde yanlışlıkların olduğunu söyledi. Üst üste tesadüfler sonucu böyle bir yanlışlığın meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Alıcı, sistemi tekrar
kontrol ettiklerini ve ek tedbirlerin alınmasına karar verdiklerini söyledi.
Olaydan sonra hemen
hastaneye gittiğini ve kayıtları incelediğini belirten Rektör Alıcı, şu bilgileri verdi:
''Böyle bir şeyin olmaması için her türlü tedbir alınmışken, böyle bir şeyin olması insanı çileden çıkarıyor. Her türlü tedbir alınmışken bir kişinin diğer sedyedeki hastayı çekip ameliyat odasına alması korkunç bir yanlış. Şükür ki yanlışlıkla ameliyat olan hasta çok önemli şeyler kaybetmedi. Genç hasta olsaydı önemli şeyler kaybederdi. Rahim, yumurtalık kanseri 50-55 yaşındaki kadınlarda sık görülür. Bu yaşı geçmiş hanımlar kendi istekleriyle böyle ameliyat oluyorlar. Bir asistanın, uzman arkadaşımızın dikkatsiz davranışıyla böyle bir sürece girdik. Üst üste gelen yanlışlıklar. Ameliyata girecek hastaya diğer hastanın ismiyle hitap ediyor, hasta o heyecanla kendi ismi söylenmiş gibi
cevap veriyor. Tansiyon ilacı kullanmadığı halde ilacını içip içmediği soruluyor ve içtiği cevabını veriyor. O kadar şey bir araya gelmiş. Ama böyle bir yanlışın olması affedilir türden değil. Arkadaşlarımız yanlışın cezasını mislisiyle ödeyecekler.''
-İLAVE TEDBİRLER-
Rektör Alıcı, hastanede ilave tedbirler aldıklarını, bundan sonra askerlerde olduğu gibi bütün hastaların boyunlarına ad soyadları, hastalıkları gibi bilgilerin yer alacağı künyelerin takılacağını söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinin teknolojisi, verimliliğiyle en yüksek hastanelerden biri olduğunu belirten Rektör Alıcı,
Sağlık Bakanlığının verilerine göre 12 parametreden 8'inde üst üste 6 yıl birinci olduklarını, uluslararası akreditasyonları olduğunu vurguladı.
Olayın olmasından sonra
kapatma yoluna gitmediklerini, hemen bir
basın açıklaması yaptıklarını belirten Rektör Alıcı, kişiler hakkında
soruşturma başlatıldığını, görevden el çektirildiklerini dile getirdi.
Basında hastanın adının kullanılmasından üzüntü duyduklarını belirten Prof. Dr. Alıcı, hastanın ve yakınlarının da bundan rahatsızlık duyduğunu dile getirdi.
-36 SAAT HASTANEDE, 8 SAAT EVDE-
Hasta yakınlarının olaydan çok rahatsız olmadığını belirten Alıcı, şöyle devam etti:
''Ama biz çok rahatsızız. Bu sağlık sisteminde son değişiklikler üniversite hastanelerinin yoğunluğunun çok artmasına sebep oldu. Öyle bir atış oldu ki, mesela ortopedi mütehassısı 1 günde 380 hasta muayene ediliyor. Asistanlar 36 saati hastanede, 8 saati evlerine geçiriyorlar, işe yetişmek mümkün değil. Halkın yanlışları da var, başı, dişi ağrıyan acile gidiyor. Böyle olunca acile gelen hastayı sıraya diziyoruz, bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz. Hiçbir insani koşul yok, burada insanı yok eden, ezen, törpüleyen koşul var. Asistanlar evlerine gidemiyor, bir anneden aldığım
mektup var, sizlere yansıdı, evlerine gidemediği için çocuk sahibi olamayan doktorlar var, aylarca değil, yıllarca annesini, babasını göremeyen. Bu bir insani ortam değil. Ben de
gençlik dönemlerimde böyle aralıksız çok çalıştım, bu bir vicdani durum.''
-AFFEDİLEBİLİR BİR HATA DEĞİL-
Yapılan yanlışlığın affedilebilir bir hata olmadığını belirten Rektör Alıcı, ''Bu hata ne kadar ağır çalışma koşulları olursa olsun affedilir bir hata değil. Mutlaka cezasını bulmalı. Ben bunu yapmış olsaydım, mutlaka kendi kendimi cezalandırırdım. Gider dağ başında, kulübede günlerce kalırdım, kendime gelemezdim'' şeklinde konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesinde, ameliyata girecek iki hastanın dosyaları ameliyathanede karışınca,
katarakt ameliyatı için hastaneye yatan kadın hastanın rahmi alınmıştı.