Büyükkasap'ın cenazesi daha sonra Terzi
baba Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından memleketi Kastamonu'nun
Tosya ilçesine gönderildi.
Erzincan Üniversitesi Rektörlük Binası önünde yapılan
törene;
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, Erzincan
Valisi
Abdulkadir Demir, YÖK Başkanı Yusuf
Ziya Özcan, 3.
Ordu Garnizon Komutanı
Tümgeneral Ergüder Toptaş, Erzincan Belediye Başkanı
Yüksel Çakır,
AK Parti Erzincan
Milletvekili Sebahattin Karakelle,
CHP Milletvekili
Erol Tınastepe,
Atatürk Üniversitesi eski Rektörü
Yaşar Sütbeyaz, Büyükkasap'ın eşi Gülten Büyükkasap, oğlu Çağrı Büyükkasap, kızı Nisa Büyükkasap, üniversite çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cenaze aracı ile
rektörlük binası önüne getirilen Büyükkasap'ın naaşı polislerin omuzunda taşındı. Büyükkasap'ın eşi Gülten, çocukları Çağrı ve Nisa, metanetli durmaya çalışsa da gözyaşlarına hakim olamadı. Çocukları sık sık babalarının fotoğrafının başına giderek dua okudu. Çağrı Büyükkasap,
küçük kardeşi Nisa Büyükkasap'a sarılarak sürekli onu teskin etmeye çalıştı. Daha sonra Prof. Dr. Büyükkasap'ın özgeçmişi okundu. Bu esnada törene katılanlar gözyaşlarına hakim olamadı. Büyükkasap'ın
Gazi Üniversitesi'nde okuyan oğlu Çağrı Büyükkasap duygu dolu bir konuşma yaparak, "Ben babam gibi akıcı bir konuşma yapmak istemişimdir her zaman. Böyle bir konuşma da bu güne denk geldi. Babam çok gururlu ve onurlu bir insandı. O şekilde de yaşadı. Ben kendisine 'Neden Doğu'da görev yapıyorsun, neden oraları
tercih ediyorsun?' diye sorduğumda, bana her zaman projelerinden, yapmak istediklerinden bahsederdi. Bunu da görev yaptığı yerlerde başarıyordu da. Her
akşam telefonla görüştüğümüzde de bana hep projelerinden bahsederdi. Beni hiç dinlemezdi. Hepimizin başı sağ olsun." dedi.
YÖK Başkanı
Yusuf Ziya Özcan, "Hocamız gece gündüz çalıştı. Erzincan Üniversitesi'ni ayağa kaldırdı. Kendi özgeçmişine baktığımızda hiç ara vermeden çalışmalarına devam etmiştir. Bu çalışmalarda ailesini
ihmal ederek büyük bir özveri ve irade gösterisiyle çalışmalarını sürdürmüştür. Kendisi hakkında herhangi bir yolsuzluk yoktur. Sicili tertemizdir. Böyle bir şekilde aramızdan ayrılması bizleri üzmüştür.
Allah günahlarını affetsin, mekanı
cennet olsun." diye konuştu.
Vali Abdulkadir Demir, cümlelerin yetersiz kaldığı bir yerde olduklarını vurgulayarak, "Değerli bir dostumuzu kaybettik. Devamlı gülen yüzü, personeline bir baba edası ve sevecenliğiyle, çevresine verdiği pozitif enerjiyle herkese mutluluk veriyordu. Sıradışı kentin sıradışı insanları diyerek Erzincan sevgisini göstermiştir. Sıradışı kentin sıradışı insanları da rektörümüzü unutmayacaktır. Erzincan'da doğmuş gibi yüreği Erzincan ve üniversite için çarpıyordu. Hocam sen de bizden bir parça kopardın gittin." diye konuştu.
Yapılan konuşmalarda ağlamamak için kendini zor tutan
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise şunları söyledi: "Sözün bittiği yerdeyiz. Bu sessiz kalabalık her şeyi anlatıyor. Büyük bir acı yaşıyoruz.
Mayıs 2007 yılında Erzincan Üniversitesi Rektörlüğü'ne başlayan hocam ve Erzincanlılar nasıl kısa bir sürede Anadolu'nun ortasında bir
Avrupa üniversitesi nasıl yapabiliriz diye ailesini de ihmal ederek Anadolu'nun parlayan yıldızı Erzincan Üniversitesi için çalışmalar yaptı. 3 yılda büyük projeler ve çalışmalara
imza attılar. Çevresine sürekli pozitif enerji veren, enerji dolu, heyecan dolu bir insandı. Biz onu tonton rektör diye tanımlardık. Alimin ölümü alemin ölümü gibidir. Bizi düşen görev, ortaya koyduğu eserleri devam ettirmek ve yaşatmaktır. Bu bizim görevimizdir." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap'ın cenazesi Fatih Mahallesi'nde bulunan rektörlük binasından alınarak yaklaşık bir kilometre omuzlarda taşınarak Terzibaba Camii'ne getirildi. Burada cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Büyükkasap'ın naaşı toprağa verilmek üzere memleketi Kastamonu'nun Tosya ilçesine götürüldü. (CİHAN)