İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesut Parlak,
Başbakan Erdoğan ile ilgili önemli bir itirafta bulundu. Parlak, İstanbul
Tıp Fakültesi için kendilerine 1500 dönümlük
arazi tahsis eden Başbakan’a karşı çok mahcup olduğunu söyledi.
Bir televizyon kanalında gazeteci Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtlayan
İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesut Parlak çarpıcı açıklamalar yaptı.
B.P: Başbakan olduktan sonra sayın Erdoğan size Tıp Fakültesi için yer vermek istemiş.
Mesut Parlak: Onu hiç açmayın orada büyük bir mahcubiyetim var benim. Kaç dönümlük bir arazi, 1500 dönümlük bir arazi Olimpiyat Stadı'nın yanında
B.P: Olağanüstü bir şey niye bunu kabul etmediniz?
M.P: Sayın Başbakan o kadar içtenlikle bu işle uğraştı ve kısa sürede çözümledi bende demokratik bir süreç getirsin diye
İstanbul Tıp Fakültesinin genel akademik kuruluna götürdüm yüzde 95'i istemedi. Neden bilmiyorum.
B.P: O zaman yandaşlık hikayesi burda da giriyor mu, bu da başka bir türlü
mahalle baskısı değil mi o zaman?
M.P: Tabii şimdi Balçiçek Hanım burada bişey var. Sayın Başbakan bu desteği verirken
Allah korusun hiçbir zaman olmasın İstanbul'da olacak ciddi bir depremde yüzde 85 hasarı Fatih kazası görecek. Yüzde 85. İki tıp fakültemizde Fatih kazasında, orada belki de
Türkiye’mizin bu ulusun İstanbul'umuzun 200 250 yıllık gereksinimini karşılayacaktı bu okul. O zaman bunu kabul etmemekle... Ben orada hata ettim. Hakikaten benim utancımdır ondan beri de böyle yani Başbakan'ı bir yerde de görsem saklanmaya çalışıyorum çünkü bu bir daha İstanbul Tıp Fakültesi'nin veya İstanbul Üniversitesi'nin önüne gelecek bir
öneri değildir.
B.P: Peki bunu reddetmeyi nasıl algılıyorsunuz siz ben algılayamıyorum bunu, mesela efendim duygusal bağları varmış ha yır nedir asıl gerekçe nedir?
M.P: Muayenehanelere uzak ve yahut başka şeyler burada birşeyler söylemek istemiyorum çünkü kuş uçtu.Ben şimdi buradan bişey de söylemek istiyorum. O araziyi yine bir Tıp Üniversitesi kurmak üzere kullanmalarında İstanbul için büyük yarar var.
Yani bir şekilde yapılsın.
B.P: Şimdi niye bu konuyu açtım çünkü Erdoğan'la sonuçta iyi ilişkileriniz var. Başbakan'la Cumhurbaşkanı ile de iyi ilişkileriniz olduğunu biliyorum
Dışişleri Bakanlığı döneminden.
M.P: Sayın Cumhurbaşkanı'nı tanımam bir kere karşılaştım o da İstanbul Üniversitesi'nin Roma'da bir
Ermeni hanımefendinin bağışladığı iki tane daire var biz bu dairelere bakamıyoruz masrafları çok ağır. Sayın Dışişleri Bakanıydı, Sayın Cumhurbaşkanımız bir randevu aldık, sağolsun çok yoğun bir program içerisinde 15 dakikalık bir zaman ayırdı. Orada ben kendilerine dosyayı verdim danışmanına ve bunu anlattım dedi ki yardımım olur. Sayın Cumhurbaşkanıyla ilişkim budur.
B.P: Şu anlamda soruyorum sonuçta ilişkiler kopuk değil bu açıklamalarınızdan neye getireceğim, tahmin ettiğiniz gibi bu açıklamalarınızdan sonra tepki gördünüz mü hükümetten veya sizi arayan ve bu kadar germe ortalığı diyen oldu mu? O yüzden soruyorum
M.P:
Hayır hiç öyle kimse aramadı benim AKP içerisinde
CHP içerisinde DSP içerisinde çok yakın can ciğer arkadaşlarım vardır.Hatta birşey de söyleyeyim, İl Genel Meclisi Sayın Vali'nin de İstanbul Üniversitesi'ne çok büyük katkısı vardır.