Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, eski
CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet
Yıldırım'a "rüşvet vermeye teşebbüs ettiği" iddiasıyla yargılandığı davadan 10 ay
hapis cezasına çarptırılan ve cezası ertelenen iş adamı Remzi Gür, ortada çok ağır bir adli hata olduğunu savunarak, alınan kararın bozulması için gerekli başvurunun yapıldığını bildirdi.
Remzi Gür, yaptığı yazılı açıklamada, "
itiraz ve temyiz süreci başlamış olan karara ilişkin olarak medyada yer alan spekülasyonlar nedeniyle, Türk kamuoyunun doğru bilgilendirmenin zorunlu hale geldiğini" belirterek, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, eski CHP Kastamonu milletvekili olan Mehmet Yıldırım'ı 26
Mayıs 2007 tarihinde arayarak yapılacak oturuma katılıp katılmayacağını sorduğu bilgisinin doğru olduğunu ifade etti.
Gür, Kastamonu ili seçmeni olarak böyle bir konuşma yapmasının yasalara aykırı bir durum teşkil etmediğinin ortada olduğunu savundu.
Konuşma sonrasında, kendisinin ilgili milletvekiline oturuma katılması
karşılığında menfaat önerdiği şeklinde iddiaların, Yıldırım ve Ana
Muhalefet Partisi Genel Başkanı tarafından basına yansıtıldığını ve
ardından 28 Mayıs 2007 tarihinde
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından
soruşturma başlatıldığını hatırlatan Gür, şu görüşleri dile
getirdi:
"Açılan davada, iddia ile olarak
telefon konuşma kaydı, ses veya
görüntü kaydı gibi hiçbir sübut
delil bulunmamasına, konuşmaya şahit
olan Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekili Sayın
Salih Kapusuz'un lehime tanıklığına, konuşma sırasında Mehmet Yıldırım ile aynı ortamda bulunan danışmanının 'duymadım' şeklindeki ifadesine karşın, yüce Türk
mahkemesinin kararı, basına yansıdığı şekilde tecelli etmiştir.
Türk hukuk tarihinde adliyeye intikal etmiş hiçbir rüşvet iddia ve
davasında, soyut iddiadan başka hiçbir sübut delili olmadığı halde, salt iddiaya itibar olunarak bu şekilde bir karar oluşturulduğunu şahsen bilmiyor, hatırlamıyorum. Hukukçularımın da kanaat ve düşüncesi bu yöndedir. Dolayısıyla ortada çok ağır bir adli hata olduğunu
düşündüğümüzden, alınan kararın bozulması için gerekli başvuru yapılmış durumdadır. İtiraz mercisince tüm delillerin temini ve dikkatli incelenmesi sonucunda
adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır.
Kamuoyunun bilmesini istediğim husus şudur ki, ben adı geçen
milletvekiline kesinlikle rüşvet
teklif etmedim. Ama ne yazık ki yüce
Türk adaleti bana ve benden böyle bir söz veya teklif duymadıklarını
ifade eden üç tanığa itibar etmemiş, bir milletvekilinin 22 Temmuz 2007 seçimlerini kazanamaması üzerine ortaya attığı bir iddiaya ve ondan naklen aktaran bir tanığın soyut beyanına itibar ederek ve takdirini bu yönde kullanarak medyaya intikal eden kararını vermiştir."
Remzi Gür, adalete saygısının ve bütün bu olumsuzluklara rağmen adaletin tecelli edeceğine inancının tam olduğunu belirterek, itiraz ve temyiz süreci tamamlanıncaya kadar başka bir açıklama yapmayacağını bildirdi.