Uluslararası ilaç devi
Roche’un NeoRecormon adlı
kanser ilacını
küçük bir depoya 88 milyon liraya, SSK’ya ise 230 milyona
fatura ederek devleti 8.2 milyon YTL zarara uğrattığı skandalını ilk VATAN duyurmuştu. Bu haber üzerine Roche eski Genel Müdürü Faruk Yöneyman’ın da aralarında olduğu 17 kişi yargılanmaya başladı. Roche’un ikinci skandalını da yine VATAN ortaya çıkardı. Firma bu kez Neupogen adlı kanser ilacıyla devleti 2.5 milyon YTL zarar ettirdi. Şimdi iki dosyanın birleştirilmesi bekleniyor. Bu davalar kapsamında
emniyet güçlerinin ilaç devinin bilgisayarlarında yaptığı incelemeler ise daha da korkunç skandalları ortaya çıkardı.
Bilgisayarların şifrelerini, ilk skandalları basına sızdıran Roche yöneticilerinden Veysi Mungan sayesinde kırmayı başaran polis, Roche’un birçok rezil oyununu gözler önüne seren e-
maillere ulaştı. İşte skandal yazışmalar...
1 - 150 doktora 850 YTL diskoya giriş parası
Bir e-mail’de, doktorların diskoya giriş ücretinin karşılaması isteniyor: “
Selçuk Üniversitesi
Tıp Fakültesi’nden
Onur Bey, 150 kişilik davetli topluluğunun
Hilton Otel’deki eğlence için 850 YTL olan disko giriş ücretini finanse etmemizi istedi. Onur Bey bize çok yakın, Schering Plough’a (ilaç
firması) mesafelidir. Roferon-A ve Pegasys’de (
Kemoterapi ve
Hepatit-C ilaçları) tam olarak
destek vermektedir. Pegasys’in piyasaya çıktığı hafta, 4
hastanın Peg-İntron (Schering Plough’un ilacı)
raporunu Pegasys’e çevirmiştir.”
2 - Doktor Bey bilgisayarına plazma monitör istiyor
Roche çalışanı C.C’den Ö.K’ya: “Siyami Ersek Hastanesi’nden Dr. B.Ç firmamızdan bilgisayarı için plazma monitör talep etmektedir.
Hekim ürünlerimizin en büyük destekçisi olup,
heyet raporu konusunda da her zaman yardımcı olmaktadır. Bu plazma monitörün fiyatı da 350 dolar+KDV olup, piyasadaki en düşük fiyattır.”
3 - Hastası olmayan ilçede yoktan hasta icat ettiler
Roche çalışanları M.E. ve S.Ç.’nin gönderdiği mail: “Kırklareli
Kavaklı Belediyesi aracılığıyla 9
Ağustos 2004 tarihinden itibaren bir hafta süreyle
osteoporoz, romatoid artrit,
hipertansiyon, hiperlipidemi ve obezite taraması yapacağız. Kavaklı yaklaşık 3500 nüfusa sahip, büyük çoğunluğu orta yaş ve üzeri. Kavaklı eczanesinde yaptığım reçete analizine göre osteoporoz ve obezite raporlu hastalar yok. Tarama sonucunda osteoporoz ve romatoid artrit tanısı koyulan hastalar Kırklareli
Devlet Hastanesi’nde görevli Dr. M.D.’ye, hipertansiyon, obezite tanısı koyulan hastalar da dahiliye uzmanı H.Y.’ye yönlendirilecek.”
4 - Doktor odası tadilatı için hastaların yarısına Roche
Yine bir Roche çalışanının maili: “B. Bey, devlet
hastanesinde çalıştığı 4 arkadaşıyla ortak bir yer açıyor. Doktor odasının tadilatını talep ediyorlar. Devlet hastanesi hastalarının yüzde 50’sine, özel merkezde de yüzde 70’ine Neorecormon reçete edecekler.
Tadilat tutarı 1.700 YTL.”
5 - 50 diyaliz makinesine süresiz NeoRecormon
Roche çalışanı K.E’den E.Ç’ye gönderilen mail: “Mıntıkam dahilinde bulunan U. Eczanesi sahibi B.U, P... Hospital yanında inşası devam etmekte olan binada açmak istediği diyaliz merkezi için 50 diyaliz makinesi istiyor. Bir yıl sonraki hedefi bu diyaliz ünitesindeki hasta sayısını 200’e ulaştırmak ve isteğinin karşılanması halinde daimi olarak hastalara NeoRecormon kullandırtmaktır.”
6 - 7500 YTL’lik alışveriş çeki karşılığında orduya ilaç
Ordudan bir hekimle anlaşan Roche çalışanı, alışveriş çeki karşılığında, askerlere Roche’un mantar ilaçlarını yazmasını sağladığını anlatıyor.
Mantar ilacının yanısıra araya
romatizma ilacı Tilcotil sıkıştırıldığı da dikkat çekiyor: “7500 YTL’lik GİMA çeki karşılığında, 66. Zırhlı Tugayı sorumlu hekimiyle, her bir celp döneminde birliğe katılan yeni erlere mantar taraması planlanmıştır... 2004 sonuna kadar 3 celp dönemindeki askerlere 3 bin 500 Oceral, 4 bin Oceral solisyon ve 3 bin 500 kutu Tilcotil satışı hedeflenmektedir...”
7 - Profesör’e reçete karşılığı 10 bin YTL’lik bütçe
Roche çalışanı T.B’den T.Ü’ye gönderilen mail: “Prof. Dr. S.T ağırlığı herkesçe bilinen bir hekimdir. Bu hekimin özellikle talepleri ve reçeteleri tamamen bize dönmüş durumda. Başında bulunduğu B. Diyaliz Merkezi 2.5 ay gibi kısa bir zamanda 65 hastaya ulaştı. Hekim bizden acil olarak 10 bin YTL +KDV ’lik bir bütçe talep etmiş ve yıl içinde bizi çok zorlayacak isteklerde bulunmayacağını belirtmiştir. Ayrıca kongreler konusunda bizi rahatlatacak, 2-3 kişi birden götürün gibi talepleri olmayacak.”
8 - 110 hastaya kemik ölçümü yapıp 100’üne ilaç yazdılar
Skandal e-mailler arasında, 13
Ekim 2003’te
Giresun Devlet Hastanesi’nin dolaylı olarak Roche’un sponsorluğunda ‘Hipertansiyon ve Osteoporoz Taraması’ yaptığı anlaşılıyor: “Hastane müdürü L. Bey taramayı yapabileceğimiz boş bir yer olmadığı için EKG odasını boşaltıp, bize tahsis etti. İhtiyacımızı sağlamak için başhemşireyi görevlendirdi. Belediye meydanında bir gün önceden hazırladığım ve taramayı haber veren afişler astırdım. Belediyeden anonslar 4 gün önceden yapılmaya başlandı. Hatta yerel TV’lerden alt yazılar geçti. Tarama 09.00’da başladı ve hastalar tek tek içeri alınıp kemik ölçümü yapıldı. Sonuçlar Ortodontist Dr. B.T’ye ulaştırıldı. Doktorumuz karnesi yanında olanlara anında Rocaltrol (kemik erimesi ilacı, kutusu 100 YTL) yazarken, karnesi olmayanlara da reçete yazıp çarşamba günü hastaneye gelmelerini, bu ilacı uzun süre kullanılacağı için de rapor çıkarmaları konusunda bilgilendirdi.” Bu sırada oldukça şaşırtıcı bir sonuç ortaya çıkıyor. Taramaya katılan 110 hastadan, 100’üne kemik erimesi teşhisi konuluyor. Roche çalışanı, mailinde çalışma arkadaşına bu mutluluk tablosunu anlatırken şu ifadeleri kullanıyor: “T.. Hanım, taramanın bir kaç dakikasını kameraya çektim. Sonra da kendime kızdım. ‘Keşke’ dedim, ‘Kamerayı bir yere sabitleseydim de, doktorun her reçeteye Rocaltroll (Roche’un kemik ilacı) yazdığını T... Hanım da görebilseydi. Benim gibi o da çok mutlu olurdu’ diye içimden geçirdim...”
Roche skandalı polis raporuna böyle yansıdı
Roche çalışanlarının bilgisayar kayıtlarında ortaya çıkan skandal yazışmalar
İstanbul Organize Şube Müdürlüğü’nün raporunda çarpıcı bir değerlendirmeyle yeraldı. İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Mutlu Ekizoğlu ve 10 uzman polisin imzaladığı raporda varılan sonuçlar şöyle ifade edildi:
* İLAÇ YAZDIRMAK İÇİN HER YOLA BAŞVURDULAR: İlaçların tanıtımı ile ilgili
kanun ve yönetmelikler gayet açık ve net olduğu halde, ne kanuna bakıldığı, ne yönetmeliklerle ilgilenildiği, hatta bununla da yetinilmeyip kendiliklerinden yönetmelikler icat edildiği gözlenmiştir. İlaçların daha fazla satılması ve insanlar hasta olsun olmasın ilaçlarının reçete edilmesi için her türlü yola başvurdukları anlaşılmıştır.
* BASİT HEDİYELERLE DOKTORLARI ETKİLEDİLER: Bazen çok basit bilgisayar, televizyon, klima gibi hediyelerle ya da kongre masraflarını karşılama ile bazen de
muayenehane ya da polikliniklerinin tadilatlarında yardımcı olma gibi yöntemlerle doktorlarımızı etkiledikleri, bu sayede de ilaçlarının daha fazla reçete edilmesini sağladıkları görülmüştür.
* HASTA VE HASTALIK TÜRETTİLER: Herhangi bir kasabamızda ve ilçemizde, anlaştıkları bir doktorumuz vasıtasıyla gizli gizli sağlık taramaları düzenledikleri, sonucunda da yeni hastalar ya da hastalıklar türeterek sadece ilaçlarının reçetelenmesini sağladıkları görülmüştür.
* ECZA DEPOLARIYLA TEKEL KURDULAR: Ayrıca ecza depoları üzerinden uyguladıkları cezalandırma yöntemi ile SSK ihalelerine, sadece anlaşmalı oldukları ecza depolarını soktukları ve böylece tekel meydana getirerek toplu alım yaptığı halde sırf devlet kuruluşu olduğu için en yüksek fiyattan ilaç sattıkları görülmüştür.
* HİZMET FATURALARIYLA VERGİ KAÇIRDILAR: Ayrıca ‘
hizmet faturası’ olarak adlandırılan
sistem sayesinde de, ‘
vergi vermekten kaçınarak’ açıkça vergi kaçırdıkları görülmüş ve bu hususlarla ilgili yeteri kadar e-mail kaydına rastlanmıştır.
VATAN