Kıbrıs Rum Kesimi'nin yaşadığı mali kriz nedeniyle borçlarına karşılık henüz çıkmamış Akdeniz doğalgazını Ruslara güvence olarak göstermesi üzerine Türkiye düğmeye bastı. Rum Kesimi'nin çıkarttığı yasa üzerine Dışişleri'nde ilk toplantı yapıldı. Türkiye, 1977 Denktaş-Makarios arasındaki görüşmelerle başlayan "BM ile çözüm" formülünden ilk defa vazgeçeceğini, "iki devletli çözüm için" yani KKTC'nin tanınması için harekete geçeceğini ortaya koydu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 22 Mart'ta çözülen özür krizinin hemen ardından BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ile Yunan-İngiliz ve İsveçli muhataplarına 23 Mart'ta bir mektup gönderdi. Davutoğlu, mektubunda şunları kaydetti: "Önümüzde 3 alternatif var. Bir; BM misyonu hızlandırılmalı ve taraflar bir an önce kapsamlı bir çözüm için bir araya gelip bir takvim çerçevesinde görüşmeler neticelendirilmeli ve bu doğal kaynaklar da yeni birleşik Kıbrıs'ın olmalı. Eğer bu olamıyorsa kısa zamanda bu kaynaklara ihtiyaç varsa; müzakereler sürerken iki taraf ortak bir komite oluşturmalı ve bu kaynakların pazarlanması ve çıkarılmasını birlikte yönetmeli. Bunlar olmuyor da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tüm bu kaynaklar onların tarafında olduğu için 'Biz sahibiz' diyorsa, zimnen 'Kuzeye de kuzeydekiler sahiptir' demiş olur ve böyle bir iddia ile davranıyorlar ise iki devletli çözümü de müzakere etmeye hazırız. 'Tüm kaynaklar bizim' gibi bir anlayışı kabullenmemiz mümkün değil. Zaten BM parametreleri de ortadan kalkar."
Davutoğlu, Akdeniz'de doğalgaz çıkması halinde bu gazın sadece güzergâhının değil satılacağı yerin de Türkiye olacağını vurguladı. Rusların adada üs alma ihtimalinin de olmadığını belirten Davutoğlu, "Uluslararası hukuk olarak mümkün değil" dedi.