Ergenekon tutuklularından Ümit Oğuztan'ın 2001 yılında
Kuzey Irak'a gönderilen 100 bin
silahı
TBMM Uğur
Mumcu Araştırma Komisyonuna şikayet ettiği belirlendi.
25
Şubat 1997 tarihli şikayet dilekçesinde Oğuztan şu iddialara yer veriyor: "Ocak 1991'de MKE yetkililerinin eline geçen mesajda 100 bin silahın üzerinden
seri numaralarının çok gizli yürütülecek bir işlemle silinmesi isteniyordu. 4 gece süren bir çalışma sonucunda silahları hazırlattılar."
Ümit Oğuztan'ın dilekçesinde yer alan iddialara göre 11 kamyonla birlikte gelen üst rütbeli
subay bu silahları Jitem adına teslim alarak Kuzey Irak'a götürüyor. Oğuztan'ın iddiasına göre sevkıyata şahit olan askerlerden biri gizli dosyanın fotokopilerini çekerek gazeteci
Uğur Mumcu'ya gönderiyor. Oğuztan, Mumcu'nun bu konunun peşine düşmesi üzerine öldürüldüğünü iddia ediyor.
EN KRİTİK KONU
Güney 1991'de kendisinin de aralarında olduğu bir gazeteci heyetinin arkasına takılan iki TIR'la Talabani'ye silah götürüldüğünü ifade etmişti.
Ergenekon İddianamesi'nin Ek Delil klasörlerinde yer alan
delil CD'lerinde,
Veli Küçük'ün evinde ele geçirilen Uğur Mumcu'yla ilgili belgelere yer verildi.
Belgelerde; Mumcu, seri numarası silinmiş 100.000 silahın resmi otorite tarafından gayri resmi yollardan Talabani'ye gönderildiğini öğrendiği ve bu yüzden öldürüldüğü belirtiliyor… Eşref
Bitlis de Mumcu'dan 25 gün sonra
şüpheli bir
uçak kazasıyla hayatını kaybetti.
Böylece
Tuncay Güney'in yıllar önce söylediği "Talabani'ye TIR'larla silah götürüldüğü" ifadeleri, Veli Küçük'ün evinden çıkan belgelerle doğrulandı.
Tuncay Güney, yıllar boyu Veli Küçük'ün mutemetliğini yaptığını belirtiyordu.