Bir dönem Çapan'ın belediye başkan yardımcılığını ve danışmanlığını yürüten Bertan Zülaloğlu ile CHP'li Şerafettin Düz, Çapan'ın
Veli Küçük'le tanışıklığının
Cumhuriyet Gazetesi'nin ele geçirilmesi sürecindeki ilişkiyle sınırlı olmadığını ileri sürdü. Çapan'ın, kendisinden
haraç isteyen
örgütlere karşı Küçük'ün korumasına girdiğini savundu. Zülaloğlu'nun verdiği bilgilere göre, 2001 yılında
jandarma operasyonunda tutuklanacağı sırada yurtdışında bulunan
Gürbüz Çapan'ı geri getirten ve tutuklanmayacağı garantisini veren de Veli Küçük'tü.
Zülaloğlu ve Düz'ün bir başka iddiası da "Çapan'ı tanımam." diyen
Adil Serdar Saçan'la ilgili. Saçan'ın doğru söylemediğini anlatan ikili, eski
Esenyurt Belediye başkanıyla ilgili birtakım evrakları da kendisinin örtbas ettiğini öne sürdü. Zülaloğlu ve Düz, "Çapan, 2002 yılında
Kartal Cezaevi'nden çıktığında kendisini evinde ilk ziyaret eden kişi Saçan'dı." dedi.
Zülaloğlu, "Bunu, kardeşleri Esenyurt'ta gururla anlatıyorlardı. Kurbanlar hazırlanmıştı, Çapan ifadesini verip serbest kalacak, kurbanlar kesilecekti. Çapan, tutuklanmayacağını zannederek Türkiye'ye döndü." iddialarında bulunuyor. "Peki Çapan neden tutuklandı?" sorusunun cevabı da şöyle: "Dönemin
İstanbul İl Jandarma Komutanı Hami Çakır, hesapları bozdu. Çakır, operasyon yapıldığı esnada
Edirne alay komutanıydı. Hemen sonrasında İstanbul'a
tayin oldu. Operasyonu yapan timler de zaten onun ekibiydi. Dürüst bir ekipti o. Çok iyi bir
dosya hazırlayarak Çapan'ı DGM'ye tutuklattılar."
Bertan Zülaloğlu, Çapan'ın Küçük'ü nereden tanıdığı sorusunu cevaplarken 1993 yılında yaşanan yolsuzluk iddialarını hatırlatıyor. Zülaloğlu, Çapan'ın belediye başkan yardımcılığını ve danışmanlığını yapmıştı. 1993 yılında Çapan'ı o dönemki partisi SHP İl Disiplin Kurulu'na sevk ettiren kişiydi. Disiplin Kurulu, rüşvet ve yolsuzluk yüzünden Çapan'ın ihracına karar vermiş ancak Genel Merkez'deki Yüksek Disiplin Kurulu bunu
kınama cezasına çevirmişti. Zülaloğlu'nun anlatımlarına göre, bu yolsuzluk iddialarının ayyuka çıkması üzerine birçok illegal örgüt Çapan ailesinin çevresini sararak haraç almak istedi. Bunalan Çapan, tanıdığı bir gazeteci vasıtasıyla Veli Küçük'le irtibata geçti ve himayesine girdi.
Veli Küçük'le hisse pazarlığı
Cumhuriyet'in yüzde 10 hissesine sahip olan Gürbüz Çapan,
Ergenekon'un finansörü olmakla suçlanıyor. Gürbüz Çapan'ın adı, Cumhuriyet Gazetesi'nin
satışı için 'Ergenekon' soruşturması kapsamında
tutuklu bulunan Veli Küçük'le yapılan görüşmede de geçmişti. Çapan'ın satış için, USİAD Başkanı Kemal Özden,
Doğu Perinçek,
Ferit İlsever,
İlhan Selçuk ve Veli Küçük'ü buluşturduğu iddia edilmişti. Çapan, Cumhuriyet hisselerini satmak için Veli Küçük'le pazarlık yaptığını kabul etmiş, görüşmeye Özden'in isteğiyle katıldığını, Küçük, İlsever ve Özden'in, kendisinden Cumhuriyet Gazetesi'nin hissesini ve yine kendisine ait Cumhuriyet TV ile radyosunu almak istediklerini söylemişti. Önerdiği miktar kabul edilmeyince anlaşamadıklarını belirten Çapan'a göre, bu üç isim ulusalcı yayın grubu kurmak istiyordu.
ZAMAN