Ergenekon davasının, 28
Şubat’ın hesaplaşması olduğunu söyleyen SP
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Veysel Candan, “
Amerika’nın Guantanamo’da yaptığını, AKP bugün
Silivri’de yapıyor” dedi.
Saadet Partisi (SP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Veysel Candan, “Silivri ABD’nin Guantanamosu gibi” dedi.
Gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun hazırlayıp sunduğu ART ekranlarında canlı yayınlanan Ceviz Kabuğu’nun bu haftaki konuğu SP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Veysel Candan’dı.
Veysel Candan, son dalgasında Türk Metal Sendikası Başkanı
Mustafa Özbek’in de gözaltına alındığı Ergenekon Davası'nın 28 Şubat’ın bir hesaplaşması olduğunu kaydetti. Hesaplaşmanın bugün bu gözaltılarla ve
iddianamesi tam olmayan bu dava ile yapıldığını ifade eden Candan, “Bu iş daha uzun zaman sürer gider. 28 Şubat CIA ile
Pentagon’da hazırlanmıştır. ABD ile ilişkiler bugün gözden geçirilmelidir.
Türkiye’de
ekonomik bir harp var. Pastadan kimin pay alacağı kavgası var. Fakirler mi,
zenginler mi alacak? Yolsuzluğun partisi olmaz. Bugün 28 Şubat’ın hesaplaşması yapılıyor. Amerika’nın Guantanamo’da yaptığını, AKP bugün Silivri’de yapıyor” dedi.
Candan'ın ART'de yayınlanan bu açıklamaları
Yeniçağ Gazetesi tarafından da büyük biçimde haberleştirildi...AKTİFHABER
Haberimiz üzerine Saadet Partisi Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Veysel Candan yazılı bir açıklama gönderdi.
İşte Candan'ın haberimizle ilgili açıklaması:
Öncelikle ifade etmek gerekir ki; söz konusu program 27.02.2009 tarihinde 22:00 da başlayıp sabah saat 04:00 a kadar sürmüştür.
Bu program içeriğinde program yapımcı ve sunucusunun bir sorusu üzerine mealen
“28 Şubat’ın en büyük mağdurunun bizim partimiz olduğunu, Ergenekon soruşturmasının sonuna kadar sürdürülmesini, ancak bu soruşturma esnasında hukuka uygun davranılmasını, kendimize yapılacak haksızlığa karşı çıkarken başkasına yapılan haksızlığa da karış çıkmamız gerektiğini, bu çerçevede insanların hakkında dava açılmadan ve iddianame hazırlanmadan aylarca tutuklu kalmasının haklı gerekçeleri bile haksız kılabileceğini, gündüz vakti bulunabilecek insanların gece yarısında gözaltına alınmasının pek hoş bir durum olmadığını ancak ortada hukuksuz bir yapılanma varsa bununda sonuna kadar soruşturulması gerektiğini” söylemişken, 6 saatlik program içerisinde 10 dakika konuşulan konudan böyle bir sonuç çıkarılması ve bu şekilde haberleştirilmesi, hak, hukuk ve izanla bağdaşmamaktadır.
Nitekim 28 Şubat sürecinin en büyük zararı partimize ve bize olmuştur. Bu bağlamda bizim ne Ergenekon kapsamında gözaltına alınanlarla ne de hukuksuz davranış biçimi sergileyenlerle ortak paydada buluşmamız söz konusu değildir.
Haberin bu şekilde yapılması bizim düşüncelerimizi yansıtmadığı gibi, haber yapanların kendi düşüncelerine
yandaş arama çabası olarak görülebilir.
Oysa böyle bir haksızlık öncelikle benim ve partimin hakkına tecavüzdür. Çünkü parti politikamız ülkede Ergenekon yada başka bir isimle haksız ve hukuksuz bir yapılanma var ise bunun sonuna kadar soruşturulması ve anayasal bir suç olan ihtilal arayışında olan varsa bunların en şiddetli bir şekilde cezalandırılması, bu sürecin de hukuka uygun olarak sürdürülmesi şeklindedir.
Tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur.