27 yıllık Dev-Yol
davasının temyiz duruşmasında
Yargıtay 11.
Ceza Dairesi "Sanıkların
savunma haklarının kısıtlandığı" sonucuna vardı ve kararı bozdu.
Aynı dairenin 15 yıl önceki başkanı
Sabih Kanadoğlu sanıklar için verilen cezaları yetersiz bulup idamlarını istemiş ve "Davayı ben bitirdim" demişti. Dev-Yol davası şimdi sil baştan ele alınacak.
Türkiye hukuk tarihinin en uzun siyasi davalarından 27 yıllık Dev-Yol davasında Yargıtay kararını açıkladı.
1982 yılında açılan Dev-Yol davasında savunma haklarının kısıtlanmasının yasaya aykırı olduğunu belirten Yargıtay, daha önce verilen mahkumiyet kararlarını bozdu.
30 yılı devirecek gibi görünüyor
Yargıtay'ın verdiği kararla 21 sanık
Ankara 6.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacak. Avukat Şenal Sarıhan, "Davanın bundan sonra 6.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne gidecek, ardından biz yeniden temyize gideceğiz. Görünüşe bakılırsa dava 30. yılı devirecek gibi görünüyor" dedi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan Nuri
Özdemir,
Emin Koçer,
Yaşar Kanbur, Nurettin Aytun, Cahit Akçam, Murat Parlakay, Erdoğan Genç, Hasan Ertürk, Yusuf
Yıldırım, Mehmet Hassoy,
Hilmi İzmirli, Celal Mut,
Melih Bekdemir, Ahmet Akın
Dirik,
Atalay Dede, Hıdır
Adıyaman, Turhan Yalçın Bürkev, Halil Yasin Ketenoğlu, Bünyamin İnan hakkında müebbet
hapis,
Veli Yıldırım ve
Hüseyin Aslan hakkında ise 16 yıl 8 ay
hapis cezası vermişti. Toplam 22 sanıklı davada, müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Osman Nuri Ramazanoğlu 2008 yılı
Şubat ayında
vefat etmişti.
Adım adım 27 yıllık Dev-Yol davası
Bugüne kadar çok sayıda hükümet, yüzlerce hakim ve
avukat eskiten Dev-Yol ana davası Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde, 574 sanıkla 18
Ekim 1982 tarihinde başladı. Birleştirilen dosyalarla sanık sayısı 723'e çık tı. Sıkıyönetim Mahkemesi, 17 Temmuz 1989'da, 7 kişi hakkında idam, 39 kişi hakkında ömür boyu, 346 kişi hakkında 2 ile 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları vermişti.
Sabih Kanadoğlu başkanlığındaki
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, sanıklardan 23'ü için verilen cezayı az bularak
ölüm cezası verilmesini istedi ve kararı bozdu. Kararın bozulması ve
sıkıyönetim mahkemelerinin kaldırılmasının ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ikinci yargılamada, idam cezası istemiyle yargılanan 22 sanıktan 2'si idam, 20'si müebbet hapis cezasına mahkum olmuştu. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 28
Mayıs 2004'te, müebbet hapis cezasına çarptırılan 20 sanık hakkında verilen kararı, idam cezası üzerine kurulduğu gerekçesiyle bozmuştu.
İdam yerine ağırlaştırılmış müebbet
Bozma gerekçesinde, kararın kaldırılan idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası üzerine kurulması gerektiği belirtilmişti. Davayı tekrar görüşen Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi 2006 yılında, 20 sanık hakkında müebbet ağır hapis cezası vermiş, 2 sanığı da 16 yıl 8 er ay hapis cezasına çarptırmıştı.
‘Ara bile vermeden yargıladık...'
Dev-Yol davasının bugünlere kadar taşınmasında Sabih Kanadoğlu'nun büyük etkisi bulunuyor. Kanadoğlu, bir gazeteye verdiği röportajda "Mesela 20 sene süren Dev-Yol davasını karara bağlayan da benim. 20 senedir sürüyordu. Bir başladık davaya, insanlar çoluğu çocuğu ile gelmiş.
Sabah dokuzda başlayıp
akşam dokuzda bitirdik, ara bile vermeden" dedi.
Bitti dediği dava 27 yılı devirdi
Dev-Yol davası sanıklarından Yaşar Kanbur "Sabih Kanadoğlu Dev- Yol davasını 1995 yılında mahkeme başkanı olunca bitirdiğini söylemiş. Yıl 2009 ve dava hala bitmedi. Askeri mahkeme 7 idam cezası verdi. Ancak Yargıtay'da Kanadoğlu'nun başkanı olduğu mahkeme 23 idam cezası verilmesini istedi. Sanki ciddi bir iş yapmış gibi bunu çıkıp anlatıyor" dedi. Sanıklardan Cahit Akçam ise şunları söyledi:
"İlk karar 1989 yılında verildi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi ise 23 kişi idam edilmeli diyerek kararı bozdu. İdamı istenenler arasında ben de varım. Kanadoğlu 11. Ceza Dairesi Başkanı idi. Biz sıkıyönetim mahkemesinde emir-komuta zinciri var davayı
sivil mahkemeye gönderin diyorduk. Ama dava sivil yargıya gidince Sabih Kanadoğlu'nun başkanı olduğu Yargıtay 11. Ceza Dairesi
askeri mahkemeye rahmet okuttu."
SARUHAN: İlk kez adil yargılama ihlali tespit edildi
Davadaki sanık avukatlarından Şenal Saruhan Yargıtay'ın bozma kararıyla ilgili "Benim hukukçuluk deneyimimde ilk kez Yargıtay bir davada adil
yargılanma hakkının ihlal edildiğini tespit etti ve bu konuda karar verdi. Yani savunma hakkının ihlali geniş anlamıyla adil yargılanma hakkının ihlalidir. Büyük olasılıkla gerekçeli kararda buna atıf yapılacaktır. Bu çok önemli bir kazanımdır. Türk hukuk sisteminin önünü açan bir olgudur" diye konuştu.
Zaman aşımına uğrayabilir
Bundan sonra da benzer olaylarda, böyle kararlar verilmesinin sağlanabileceğini dile getiren Saruhan, kararın bu dava açısından da çok büyük bir önem taşıdığını belirtti. Davanın bundan sonraki sürecine ilişkin bilgiler de veren Saruhan, sürecin davanın
zaman aşımına uğramasına neden olabileceğini ifade etti. Saruhan, "Ama biz bu davada zaman aşımı peşinde değiliz kesinlikle.
Çünkü zaman aşımı, bir
takım şeyler zamanla unutulur geçer noktasında bir af niteliğindedir. Bu davada işkenceye, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı direnmiş bir sanık ve savunma makamının varlığının altının çizilmesi gerekir. Bu nedenle zaman aşımı gibi bir beklentimiz yok" diye konuştu.
Şimdi peki ne oldi?
Melih Pekdemir (Sanık): Yeniden yargılanacağız ama bu kararı dinlediğim zaman aklıma hemen bir
Temel fıkrası geldi: Temel'in
mezar taşında 'Hastayım, hastayım dedim inanmadınız. Şimdi peki ne oldi?' diye yazıyormuş. 27 yıldır bunları anlatmaya çalıştık. 'Askeri yargının verdiği kararlar adil değildir' dedik, '12 Eylülcüler yargılansın' dedik. Şimdi bizim gazetelerin manşetlerinde, sizin televizyon haberlerinizde bizim 27 yıldır söylediklerimiz tekrarlanıyor.
Gelinen nokta elbette hayatımızda bize keyif veren noktalardan birisi. Şu anda kendimi Temel'in o mezar taşında yazdığı gibi hissediyorum. 'Peki şimdi ne oldi? diye sormaktan başka bir şey gelmiyor elimizden. 27 yıl önce 28 yaşındaydım, şimdi 56 yaşındayım."
BUGÜN